Doğa Talanı Son Bir Yılda Arttı
Son bir yılda, halkın direnişine rağmen maden ve enerji şirketlerinin çıkarları uğruna Türkiye’nin dört bir yanında doğa katliamlarına devam ediliyor.
Gündelik hayatımızın her anında yüzleşmek zorunda kaldığımız Covid-19 krizinin doğanın tahrip edilmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Doğayı ve yaşamı savunanlar olarak bugün ülkenin dört bir yanında doğa talanına karşı sesini yükseltiyoruz. Eko sistemi yıkıma uğratan kapitalist rant, kar ve talan hırsına karşı kırlarda, dağlarda, yaylalarda, köylerde, kentlerde; tüm ülkede köylüler, kentliler; erkekler ve kadınlar, gençler ve yaşlılar; tüm halkımız direniyor.
Havayı, suyu, toprağı, ormanları, gıdayı, yaban hayatını, tarım ve yaşam alanlarını sömürerek yok eden bir avuç maden ve enerji şirketi tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırılar düzenliyor.
– Maden ve enerji şirketleri, faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp ekosisteme geri dönülmez zararlar veriyor.
– Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devrediliyor.
– Maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler, tarım alanları ‘kamu yararı kararı’ olmaksızın istimlak edilerek bu şirketlere peşkeş çekiliyor.
– Sit alanları ve yaylalar ranta ve talana açılıyor.
-Avrupa’nın dağ gibi çöp yığınlarıyla boğuşan Türkiye, özellikle lastik atıkların boca edildiği dünyanın atık/imha depolarından biri haline getirilmiş durumda.
-Havaya salınacak zehirli kimyasal atıklar geri dönülmez şekilde halk sağlığı sorunlarına neden oluyor.
-Asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken, yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutuluyor.
Kapitalist rant, kar ve talan hırsını ancak halkın direnişi ,yeni enerji politikaları ve yenilenebilir enerji ile durdurulabilir.
Yeni Enerji Politikaları ve Yenilenebilir Enerji
Enerji üretimi planlaması yapılırken doğal ve tarihi varlıkların korunması gözetilmelidir.
Yenilenebilir enerji, doğal çevreden sürekli veya tekrarlamalı olarak ulaşılan kaynaklardan elde edilen enerjidir. Yenilenebilir enerji; doğal kaynaklardan elde edilen ve sürdürülebilirliği olan enerjiler olarak da tanımlanmaktadır. Yenilenebilir enerjiler; güneş ve rüzgar enerjisi gibi çevreye zarar vermeyen enerji tercih edilmelidir.
Fosil enerji kaynaklarının tersine zamanla tükenmez ve kömür, benzin, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerjilere alternatiftirler. Farklı alanlarda kullanımları da mümkündür.
Bu sayede doğamız ranta kurban edilmez, temiz bir çevrede yaşama hakkına ve imkanına sahip olur hem de, ucuz enerjiye sahip olmuş oluruz.
Yenilenebilir enerji ve yeni enerji politikaları üretemez, sürekli artan nüfusun enerji ihtiyaçlarını doğayı, yer altı ve yer üstü kaynakları ile karşılamaya devam edersek çok yakın tarihte, gölgesinde oturacak ve oksijeninden faydalanacak ağaç bulamaz, temiz su kaynaklarına ulaşamaz, doğa da geri dönüşü olmayan büyük tahribatlara yol açacaktır.
Nüfusunun artışına paralel olarak mevcut enerji kaynakları gereksinimi karşılayamayacağını bizde iyi biliyor ve yeni yenilenebilir enerji arayışlarına gidilmesi gerektiğini söylüyoruz.
Güneş ve Rüzgar Enerjisi
Güneş enerjisi, güneşten direkt ya da dolaylı olarak elde edilen enerji olarak tanımlanabilir. Toplayıcılar kullanılarak güneş enerjisinden ısı ve elektrik elde edilebilirken aynı zamanda da geliştirilen pillerle de elektrik üretmek mümkündür.
Rüzgar enerjisi ise, rüzgar alan uygun yerlere kurulan, havanın enerjisini elektrik enerjisine çeviren türbinler ile elde edilmektedir. Rüzgar enerji ile elektrik üretimi gerçekleştirilirken, aynı zamanda küçük çaplı bazı uygulamalarda (örneğin su çıkarma ve arazi sulama gibi) kullanımı da mümkündür.
Yeni enerji politikaları ile yenilenebilir enerji üretmeli, bizden öncekilerin bize miras bıraktığı doğamızı yasal güvencelerle acil bir şekilde koruma altına almalı ve gelecek nesillere bu mirası daha güzel ve yaşanılacak bir şekilde aktara bilmeliyiz.
Yorumlar kapalı.