Bir ülkenin, şehrin dereleri, çayları, nehirleri o ülkenin, kentin doğal ve kültürel mirasıdır. Şehirleşmede doğaya öncelik vermeyen arazi kullanım kararları ve uygulamaları, derelerin doğal yapısını değiştirerek kaybolmasına, yaşam kalitesinin düşmesine neden olmakta, son günlerde gündemden hiç düşmeyen Karadeniz’deki sel ve taşkınlara neden olmakta, kent merkezlerinde geçen dereler Batman ilimizdeki İluh deresi gibi dereler kent sağlığını tehdit ederken, kırsal kesimlerde geçen dereler, çaylar ve nehirler ise DSİ’nin yanlış ıslahı, kum ocakları ve başka durumların tehdidi altında olup doğal yapıları ve buna bağlı ekosistemleri tamamen bozulmaktadır.
Fiziki çevreyi kontrolde tutan en önemli faktör dere sistemleri ve havzalarıdır.
Dere yataklarının ucuz arsa olarak düşünülmesi, buna karşılık su varlığının artı değer oluşturması, bu alanların diğer doğal yaşam alanlarına göre daha fazla kontrolsüz değişimin baskısında kalmalarına neden olmaktadır.
Doğadaki denge yok sayıldıkça ve betonlaşmaya devam edildikçe; doğa ‘Beni gör’ dercesine her hatalı davranışa taşkın, kuraklık, hava kirliliği, vs. birçok afetler halinde yaşamın içerisinde dile gelecektir.
Nehir/dere yataklarından çakılların taranarak çıkarılması, kum ocaklarının çayların içindeki kumları kontrolsüz ve bilinçsizce çıkarması balıkların yumurtlama alanlarının kaybına yol açarak ve birçok türlerin yok olmasına neden olmaktadır.
Nehir ve dere kıyı topraklarının kaldırılması su faunasının habitatını bozmaktadır.
Plansız ve çarpık kentleşme sonucunda şehirlerde bulunan dere yataklarında yerleşim yerleri içinden geçen dere yataklarında yapılaşma, dere kesitinin daraltılması, dere yatağına fen ve sanat kaidelerine aykırı ve izinsiz menfez veya köprü inşa edilmesi, tekniğine aykırı bent ve dolgu yapımı, moloz, sanayi ve evsel atık suların deşarj edilmesi, yanlış kanalizasyon şebekesi döşenmesi gibi nedenler sebep olmaktadır.
Ayrıca dere yataklarının veya hemen kenarlarının yol olarak kullanılması ile üzerlerinin kapatılması nedeniyle derelerin doğal kesitlerinin bozulmasına neden olmaktadır.
Rant uğruna hemen hemen tüm dereler üzerinde yapılan HES’ler, çıkan pasa ve hafriyat ile bitki artıklarının dere yataklarına doldurulması özellikle Karadeniz’de dereleri ıslah edeceğiz diye etrafının beton duvarlar ile sıkıştırılması sonucu bugün Karadeniz bölgesinde her gün can ve mal kayıplarının ciddi anlamda yaşanmasına, sel ve taşkınlara neden olmaktadır. Karadeniz’de sellerin nedeni rant anlayışıdır.
Yukarda belirttiğimiz gibi yüksek akış hızları fiziksel su yaşam alanlarını tahrip ve tehdit ederek, artan erozyona ve su baskınlarına neden olmaktadır.
Kentsel nehir ve dere dönüşümü çok önemli. Çevreyle ve ekolojik dengeyle uyumlu kentsel dere ve nehir dönüşümü yapılmalı mümkün mertebede eski hallerine getirilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı ve bundan sonra derelerimize ve nehirlerimize sahip çıkmalıyız.
İnsanları, doğaya yeniden bağlamak amacıyla bu dönemde kilit görevlerden biri, bir nehir ve dere koridorunda yeşil güzelleştirme ve su erişilebilirliği fikirlerini teşvik etmektir kente merkezlerinde.
Batman kentimizde ise yazıp çizmeyenin kalmadığı, gündemden hiç düşmeyen ve her yerel seçimlerde tüm siyasi partilerin veya Belediye başkan adaylarının propaganda konusu yaptığı, büyük paralar ödeyerek projelerinin bile hazırlandığı İluh deresi de bunlardan biridir.
-Birçok dere doğal yapılarını tamamen kaybetmiş durumda ülke geneline bakıldığında.
-Dere yataklarının üzerinden yol geçirildi veya binalar doldurulmuş.
-Dereler fiziksel doğal vasıflarını kirlilik, işgaller, yanlış arazi kullanım kararları, sanayi-evsel atıksu gibi nedeniyle kaybetmiş veya kaybetmek üzeredir.
-Doğal derelerin yavaş yavaş önce betonlaştırılarak açık kanallara ve sonra kapalı kanallara dönüştürülmektedir.
-Acil olarak dereler ekolojik koridorlara dönüştürülerek, temel kriterler göz önünde bulundurulmalı.
Birde Akarsularımızı Tehdit Eden Kum Ocakları Sorunlarımız var!
Kum Ocaklarının Zararları
-Nehir ve çaylar üzerinde faaliyet yürüten kum ocaklarının ekosisteme ve endemik türlere çok büyük zararlar vermektedir.
-Kum ocaklarının suyun kirlenmesinde etkileri bulunmaktadır.
-Ocakların nehrin ve çayların, derelerin suyunda bakteri oluşturmaktadır.
-Bu sebeplerden dolayı nehir üzerinde çalışma yapan kum ocaklarının bertaraf edilmesi gerekmektedir.
-Akarsularımızın ve kentlerimizin geleceği, ekosistemin devamı ve canlıların yaşamı için zorunluktur.
-Sıcakların artmasıyla her yıl sıcaklardan kurtulmak için nehre giren çocukların boğulmasında son yıllarda sayıları artan kum ocaklarının etkili olduğunu söyleyebilirim.
Yorumlar kapalı.