Her ne kadar başlık elektrik çarpıyor olsa bile aslında çarpılıyoruz demek daha doğru olacak. Hiç kimse kusura bakmasın açık bir şekilde çarpıyorlar bizleri.
Geçtiğimiz haftalarda Batman Burada Gazetesi için ‘DEDAŞ Cumhuriyeti’ başlığıyla yine bu köşede bir yazı yazmıştım.
Üzerinden pek fazla bir zaman geçmeden hata yaptığımın farkına vardım!
Aslında DEDAŞ, Cumhuriyetten ziyade diktatörlükmüş!
Ancak ve ancak bir diktatörlük bu kadar başına buyruk hareket edebilir.
Ancak ve ancak bir diktatörlük anayasa yasa tanımadan istediği haracı alabilir.
Ancak ve ancak bir diktatörlük sosyal medyadan şikayet edenleri ‘suç duyurusuyla’ korkutabilir.
Sahipsizliğin bu kadarı…
Yeri gelmişken DEDAŞ’a faturalar için veryansın eden halkın sesine kulak tıkayıp, DEDAŞ’ın ‘her şey normal’ minvalinde ve tehdit içerikli açıklamasını eksiksiz paylaşan Batman yerel basını da bu halka çok ayıp etti.
Bu açıklamadan sonra birkaç arkadaş vatandaşın derdini gazetesine taşıdı ama o da dostlar alışverişte görsün şeklindeydi.
Kentin basın mensubu halkına sahip çıkmayacaksa, bu halk derdini kime anlatsın? Basın böyle durumlarda yeri göğü inletmeli. Ama ne yazık ki bir türlü yerel basın ile vatandaş arasında bu duygusal bağ oluşmadı. Vatandaş yerel basından, yerel basın da vatandaştan şikayetçi. Geçen yazmıştım, ‘hakkını aramayan vatandaş için, ben neden kalem oynatayım’ diyordu bir gazeteci arkadaş. Bu görüşe katılmamakla birlikte haklılık payı var maalesef.
Konumuza dönelim.
Bu ay gelen faturalar DEDAŞ’ın bir sınırının olmadığını gösterdi.
DEDAŞ, bizi resmen soyuyor.
Öyle soyuyor derken mecaz falan değil, apaçık soyuluyoruz.
Bu ay gelen faturaların başka açıklaması yok.
200 TL gelen faturalar 300-500, 300-500 gelen en az bin TL geldi. Bir çay ocağına geçen ay ile benzer kullanıma 2 bin TL fark ile fatura edilmiş. 2 bin 500 TL gelen bir fatura bir ay sonra nasıl oluyor da 4 bin küsur gelebiliyor.
Yada kendimden de örnek vereyim.
Çoluk çocuğum şehir dışında ve ben evde yalnızım. Klima açılmış değil. Gerekli beyaz eşya dışında ekstra hiçbir elektrikli cihaz kullanmama rağmen 450 civarı bir fatura kestiğinizde benden haraç almış olmuyor musunuz?
Bu kadar açık ve gözle görülür bir farka rağmen, DEDAŞ, “yüksek faturalar tüketim artışından kaynaklanıyor” diye açıklama yapıyor ve bizim buna inanmamızı bekliyor.
İnanmam.
İnanmam çünkü bir önceki ay daha fazla tüketim yaptığımı bildiğim halde 280 küsur fatura ödedim. Daha öncede yazdım, bir Hatay, Ankara ile Batman arasında uçurum var. Benzer tüketime oralar 100 TL öderken bizler 300 TL ödüyoruz.
İşte bundan dolayı size inanmıyorum.
Yalan.
Vallahi billahi yalan.
Zam yaptıysanız zam yaptık derseniz, eyvallah der geçeriz. Ama gözlerimizin içine bakarak yalan dolan açıklamalar yaparsanız, o zaman iş değişir.
DEDAŞ açıklamasında tehdit de ediyor üstelik.
Sosyal medyada bazı hesaplardan yapılan paylaşımlarda elektrik faturalarının şişirildiği yönündeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, faturalarda bir anormallik söz konusu olmadığını iddia ediyor. Ayrıca sosyal medya üzerinden yanlış bilgiler vererek, provokasyonda bulunanlar hakkında adli mercilere suç duyurusunda bulunulacağı da ekleniyor.
Tamam hakkımızda suç duyurusunda bulun ama önce tatmin edici bir açıklama yap.
Bütün Batman esnafı bu ay faturaların katlandığını söylüyor.
STK’lar da bunu teyit ederek destek verdi.
Sizce esnaf kıyas yapamayacak kadar cahil mi?
Geçen aylar ile bu ay arasındaki farkın kullanımdan kaynaklanmadığını bilmiyor mu?
Elbette biliyor.
Hatta bildiklerini siz de biliyorsunuz fakat buna rağmen cevap vereceğinize halkı aptal yerine koyup bir üstüne tehdit ediyorsunuz.
Muhatabımız sensin, senden soracağız hesabını. Herkesin, ‘ikiye üçe katlanan faturalar fazla tüketimden değil’ demesine ve bundan emin olmasına rağmen, siz bunda ısrarcı olursanız, size kimsenin inancı kalmaz. Çıkın açık açık ‘şundan şundan şundan’ dolayı biz sizden fazla para alıyoruz dersiniz, biz de suçlu kim, haklı kim kararını veririz.
Yorumlar kapalı.