Cevizler hasat edilip pekmezler hazırlanıp, cevizli sucuklar yapılmaya başlandığında sonbahar gelmiştir benim için.
Köylerin o güzel ürünleri, hepsi birbirinden güzel birbirinden lezzetli olur. Evet, ben bir doğa aşığıyım, aşkı basitleştirenlerden değil onu her hücrede aramayı, bulmayı, yaşamayı kendime görev edinmişlerdenim. Her ağacın ayrı renk ve adeta nakış gibi bezeli çiçeklerini bilmeyi, görmeyi seviyorum. Köy hayatını oldukça bilenlerdenim, yaşayanlardanım, çünkü ben bir köylüyüm, börtü böceği sevenlerdenim. Onlar da doğanın birer parçasıdır.
Doğanın içindeki renklerin, desenlerin modacılara ilham verdiğini biliyor muydunuz?
Akarsuyun, nehrin, derenin, çağlayanın, minik bir yalağın ne derece faydalı olduğunu çok gördüm ve bilenlerdenim. Çocuklukta yaşayarak, tecrübelenerek bize öğretildi.
Ama şu an o faydalı akarsu, dere, çağlayanlar yok, onlar yerine ya hepsi HES’lere kurban edildi ya da küresel iklim değişiklikleri sebebi ile kuruma noktasına geldiler, hata bazıları bu sebeplerden ötürü yok oldu. Geri kalanlar için mücadele ediyoruz.
Ben büyüklerimin ayak izini takip edenlerdenim. Çevre ve doğa bilincini bu şekilde edindim, okulda ya da başka bir yerde edinmedim. Görerek öğrendim, özel bir çaba sarf etmediler bizlere bu doğa bilincini aşılamak için.
Zaten doğal ortamda yaşamak için ona olan muhtaçlığı iyi bilmek gereklidir. Bu muhtaçlığı öğretecek olan ailenin ta kendisidir. Konu ne olursa olsun, her konuda eğitimi çocuklar öncelikle ailede alıyor.
Evde ebeveynlerinden ne görürlerse ve ne duyarlarsa onu uyguluyor çocuklar. Bu yüzden çocuklarınızı, ailenizdeki bireyleri ve akrabalarınızı küçük yaştan itibaren çevre ve doğa konusunda bilinçlendirin.
Yeşile önem veren, çevre bilinci olan bireylerin insan ilişkileri ve topluma uyumu güçlü oluyor. Bu nedenle çevreye duyarlı çocuklar büyüdükleri zaman insanları ve hayatı çok daha fazla seviyorlar.
Çevreyi korumanın önemini ve içinde yaşadığımız dünyanın doğal dengesini anlatın. Hayvan sevgisini aşılayın. Kedilerden, köpeklerden, böceklerden korkmayacak şekilde yetiştirin onları. Geri dönüşüm yapmayı öğretin. Bizlerin doğanın bir parçası olduğumuzu aktarın. Bunları olabilecek her fırsatta vurgulayın. Bir çocuğun büyüme tarzı, gördüğü, takip ettiği insanlar onun doğaya karşı bilincini oluşturur.
Bu sebeple mutlak surette bir gelecek oluşturmak istiyorsak öncelikle çocuklarımıza bu yönde yatırım yapmamız gerekir.
Ya sonra; sonrada çevre ve doğa bilinci okullarda ders olarak verilmelidir.
Çevre bilinci, çevre eğitimi ile küçük yaşta geliştirilmelidir. Çevreye duyarlı bireylerin yetiştirilerek bu bireylerde kalıcı davranışların yerleşmesinin sağlanmalıdır. Doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, çevresel faaliyetlere aktif olarak katılımın sağlanması sağlanarak, toplumun tüm kesimlerine çevre bilinci yaratılmalıdır.
Çevre söz konusu ise, tüm çıkarlar bir kenara konulmalı. Gerekli uyarılar tüm açıklığı ile yapılmalı. Bunun şakası yok. Başka gideceğimiz bir yer de yok ve doğa bize emanet. Emanete hıyanet olmaz.
Bilinçli olalım ve çevre bilincine sahip bireyler olalım.
Çevresel yıkımın önünü kesmek ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için bireysel olarak önlem alabilir, bugünü düzeltmekle kalmayıp gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakabilirsiniz.
Yoğun iş temposundan fırsat bulduğumuzda kendimizi doğanın kucağına kucağına atıyoruz, bir yere tatile, gezmeye gittiğimizde aynı şeyi yapıyoruz. Bu yüzden her bir birey birer doğa ve çevre aktivisti olmalı. Doğa bizim evimiz, başka gidecek yerimiz yok.
Dünyamız bizim için değerli. Bizim yaşam kaynağımız, evimiz, aslında her şeyimizdir dedik. Fakat biz ona onun bize gösterdiği cömertliği, sevgiyi ve saygıyı göstermiyoruz. Bilinçlenmek için çaba harcamıyoruz. Gidilmesi gereken yolda ilerlemek yerine tam tersini yapıp başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz dertler açıyoruz.
Doğru kullanılmayan her şey zamanla bozulmaya, kirlenmeye, eskimeye ve yavaş yavaş yok olmaya mahkumdur. Gelecek nesillere daha yeşil, sağlıklı, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için kolları bugünden sıvamak ve her zamankinden çok çok daha mücadele etmek gerekiyor.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çevre ve doğa bilinci edinmeliyiz.
“Doğa insansız yaşar ama insan doğasız yaşayamaz.”
Sevgi ile doğa ile kalın, hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.