Bu yazımda siz değerli okurlarıma çok değerli bir bilim insanı olan “Abraham Maslow”un ihtiyaçlar hiyerarşisi adının verildiği piramidini yorumlayarak anlatmaya çalışacağım.
Bir insan psikolojisi teorisi olan ihtiyaçlar hiyerarşisi, insanın sürdürülebilir bir yaşam için en temel ihtiyaçlarının neler olduğunu, hangi koşullarda üst basamağa geçildiğini ve bir üst basamağa geçebilmenin yolunun içinde bulunduğumuz basamağı sağlıklı bir şekilde atlatmak gerektiğine vurgu yapmıştır.
Kim hangi basamakta, kim gerçekten yaşıyor gelin beraber inceleyelim.
1.Basamak: Fizyolojik ihtiyaçlar;
İnsanın en temel yeme, içme, nefes alma vb. ihtiyaçlarının karşılandığı fizyolojik ihtiyaçlar en alt tabakada yer alan ve insanın yaşamı için olmazsa olmaz evrelerden biridir..
Acaba kaçımız yaşıyoruz gerçekten, yani özgürce içiyor, nefes alıyor veya yiyebiliyoruz..
Bu yazıyı okuyabiliyorsan eminim ki sen de nefes alıyorsundur ve fizyolojik ihtiyaçlar basamağını aşmışsındır, tebrikler yaşıyorsun hâlâ.
2.Basamak: Güvenlik İhtiyacı;
Bu basamakta aynen ilk basamakta olduğu gibi, yaşam için en temel ihtiyaçlar olarak belirlenen olmazsa olmaz ikinci basamaktır. Eksikliği halinde yaşamanın çok güç olacağından hatta olamayacağından söz etmektedir.
Acaba kaç kişi vereceği kirayı düşünmeden veya özgürce kendi evinde yaşıyordur, en basitinden güvenliğini sağlayabilmek adına başını sokacak bir yuvaya sahiptir..!
Daha ikinci basamakta bir çoğunuz elendiniz değil mi?
Hâlâ güven içinde fizyolojik ve güvenlik ihtiyacı sorunu olmadan yaşayabilenlerin olması sevindirici korkmayın hâlâ yaşıyorsunuz, çok şanslısınız çünkü en temel yaşamsal iki evreyi geçebildiniz.
Karnınız tok ve bir yuvanız var ise başınızı yastığa koyup rahat rahat hiç bir dünya meselesini düşünmeden mışıl mışıl uyuyabilirsiniz, zaten isteseniz de düşünemezsiniz çünkü bir evrede zorluklar içinde yaşıyorsanız bir üst evreyi düşünemiyorsunuz diyor Maslow mantıksal olarak, neyse yaşıyorsunuz işte daha ne olsun..!
Tabi buna yaşamak denilebilirse..!
Devam edelim..
3.Basamak: Sevgi ve Ait Olma;
Bilim insanlarını bir zamanlar ikiye bölen önemli evrelerden biridir. Sevgisiz ve hiç bir gruba dahil olmadan yaşamanın aynen ilk iki evrede olduğu gibi, insanlarda bu ihtiyacın eksikliği halinde yaşanamayacağını savunan bilim insanları vardır. Kısacası bu basamakta aileniz varsa hele ki anneniz, babanız hayattaysa şanslısınız, hâlâ yaşamak için sebebiniz var demektir.
Sevgi karın doyurmuyor diyenleri duyar gibiyim..
Merak etmeyin zaten yazımda da söylediğim gibi bilim insanları da bunu tartışıyor, ilk iki ihtiyaç karşılanmadan yaşamanın mümkün olmadığı kanıtlanmış bir gerçektir ama üçüncü ihtiyaç olan sevgi ihtiyacı da yaşamak için olmazsa olmaz olarak değerlendirilip, tartışılan bir konudur, kararı siz değerli yaşayanlar vereceksiniz..!
Neyse biz hâlâ yaşayabilenler ile devam edelim..!
Evet bir aileniz ve sizi seven birkaç arkadaşınız var ve hâlâ yaşıyorsunuz farz edelim.
Bizim için yeterli diyorsanız dördüncü evre olmadan da bir ömür evrenden, dünyadan ve hâlâ keşfedilmeyi bekleyen onca güzellikten uzak, ana kuzusu olarak küçük bir dünyada yaşayabilirsiniz hiç bir problem yok. Buradan sonrasına gerçekten yaşamak isteyenler ile devam edeceğiz.
4.Basamak: Saygınlık;
Kusura bakmazsanız burada büyük bir çoğunluğu elemek zorunda kalacağız, çünkü saygınlık maalesef sadece aile bireylerinin karşılıksız sevgisi ile veya doğal olarak gelişen bir kazanım değildir.
Emek ister, yaşanmışlık ister, mücadele ister, sabır ister saygınlık kazanmak.
Zorla, bana saygı duyacaksınız ben saygın bir insanım demekle veya saygı görmediğinde üzülerek, hayata küserek saygı kazanılmaz..
Herkes hakkettiğini yaşar bu hayatta, vahşi doğanın nasıl yazısız kanunları varsa ve aslan ormanların kralıysa, modern dünyamızın da yazılı olmayan kanunları vardır ve saygın insanlar bizim ormanlarımızın krallarıdır.
Aslında kısa yoldan da küçük bir şansınız var.. Ciddi bir emek, mücadele, yılların birikimi olmasa da çok paranız varsa eğer, sahte ve her an yıkılabilecek olsa bile saygınlık kazanabilirsiniz, bu da bir yol sonuçta isteyen deneyebilir.
5.Basamak: Kendini Gerçekleştirme;
Maslow bu basamağı bilim insanlarını, peygamberleri, halk kahramanlarını, toplum ve evren fedailerini örnekleyerek anlatıyor.. Bildiğiniz üzere dünyadaki hemen hemen tüm dinlerde yeni bir peygamberin gelmeyecek olması söylenir bundan dolayı siz en iyisi bir bilim insanı olmayı, toplumlara yön veren bir lider olmayı, toplum ve evren fedaisi vs. olmayı deneyin..
Aslında bu basamak sonu olmayan uçsuz bucaksız bir basamaktır, gelişimin sonu olmadığından ve yaşam boyu devam ettiğinden dolayı kendini gerçekleştirmiş bir insanın varlığından da söz etmek mümkün değildir aslında.
Sadece bu basamaktasındır ve alt basamağa düşmemek için bir ömür mücadele etmen, gelişim içinde olman gerekmektedir. Kimine göre zaman kaybı, kimine göre sıkıcı ama kimine göre de paha biçilemez bir servet…
Bu arada kendini gerçekleştirmenin ön koşulu saygınlık kazanmaktır.. öyle her önüne gelen kendimi gerçekleştireceğim demesin lütfen, kusura bakmayın kontenjanlar sınırlı olduğundan öncelikli olarak saygınlık kazanmış olmanız gerekmektedir. Bu yüzden son iki basamak iç içe geçmiş ve birbirini besleyen entelektüel bir birikimin ve yılların mücadelesinin ortaya çıkardığı muhteşem kişiliklerdir.
Şimdi lütfen piramidi inceleyip hangi basamakta olduğunuzu değerlendiriniz, belki de hâlâ yaşıyorsunuzdur..
Eğer hâlâ yaşıyorsanız üst basamaklar sizi bekliyor olacaktır..
Çok değerli bir bilim insanının, psikiyatrın çok kısa bir hikayesi ile bitirmek istiyorum.
Psikiyatr “Carl Gustav Jung” İle yapılan bir röportajda Jung’a Freud ile ilgili girdiği terapilerinden özel bir bilgi sorulduğunda, Jung buna tepki olarak, yersiz bir soru olduğunu bunu açıklamanın etik olmadığını söyler. Bunun üzerine spiker Jung’a Freud’un ölmüş olduğunu bu yüzden açıklamakta bir sakınca olmayacağını söyleyince, Jung cevap olarak yazımın da başlığına ilham kaynağı olan o efsane cevabı verir.!
SAYGI YAŞAMDAN UZUN SÜRER!
Saygısı yaşamından çok daha uzun sürenlerin anısına..
Saygılar…
Yorumlar kapalı.