Merhaba sevgili okurlar, bu hafta sizlere “Erasmus” güncel adıyla “Hayat Boyu Öğrenme” programları hakkında kısa bir bilgi aktarımı sunacağım ve hemen akabinde Erasmus sürecinde yaşadığım olumlu ve olumsuz süreci özetleyeceğim.
Erasmus Programı nedir? Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa programıdır. Eğitimin diğer alanlarını ve gençliği de kapsayarak sürekli gelişim göstermektedir. Bu programın açılımı ise; “European Region Action Scheme for the Mobility of University Students”dır. Program, 1987 yılında bir öğrenci hareketlilik programı olarak başlamıştır. Yedişer yıllık dönemlerle farklı isimler adı altında hareketlilik devam etmektedir. Daha önceki yıllarda “Socrates”, “Leonardo da Vinci”, “Gençlik”, gibi isimler adı altında uygulanmıştır. Program 2014-2020 arasında Erasmus adı altında hareketlilik sürecini tamamlayarak, 2021-2027 yılları arasında “Hayat Boyu Öğrenme” Programları kapsamında uygulanmaya devam edecektir.
Şimdi sizlerle 2019-2020 yılları arasında gerçekleştirdiğim Erasmus hareketliğimden bahsedeceğim. Erasmus programına katılmamdaki başlıca amaçlarım arasında yurtdışına çıkmak, yeni kültürler ve yeni ülkeler görmek, farklı insan yaşantılarını gözlemlemek, yüksek lisans tezim için Almanya’daki Türkiyeli kadınlar ile anket çalışması yapmak ve İngilizcemi daha iyi bir seviyeye çıkarmak başlıca sebeplerim arasında yer alıyordu.
Erasmus programını Polonya’nın Gdansk şehrinde tamamlayacaktım ancak kız arkadaşımın ısrarı üzerine Polonya’nın Lublin şehri olarak değiştirdik. Yalnızca ikimiz Lublin’e gidecektik ancak bazı olasılıkları ne yazık ki hesaba katmamıştık. Vize sürecinde arkadaşım ret alınca tek başıma kaldım. Erasmus koordinatörümüz beni arayarak Polonya’ya gidip gitmeyeceğimi sorduğu zaman bazı şeylerin göze alınması gerektiğini söyleyerek tek başıma gitmeye karar verdim.
Bu süreçte neler yaptım…
Polonya’daki yurtların büyük çoğunluğu karma sistem ile çalışıyordu. Arkadaşımın ailesi aşırı muhafazakâr olduğu için karma yurtlara izin vermemiş ve Polonya’daki diğer yurtlardan da ret cevabı almıştık. Elimde pasaportum, tek başımaydım ve her şeyi yalnız başıma halletmek zorundaydım. Polonya’nın Radom şehrine giden arkadaşlarım ile aynı tarihe uçak bileti alarak İstanbul’dan Berlin’e, Berlin’den otobüs ile Radom’a gittik ve onlarla birkaç gün konakladıktan sonra yolculuğuma yalnız devam ettim.
Booking üzerinden birkaç gün konaklayacağım altı kişilik uygun bir hostel bulduktan sonra geceyi geçirdim. Sabah ilk işim gitmem gereken üniversiteyi bulmak onlardan yurt konusunda yardım talep etmekti. Ana dilleri lehçe olan Polonya halkı ile bir türlü iletişim kuramamış ve saatlerce otobüs beklemekten yorulmuş bir halde tek çarem kalmıştı. Navigasyonu ayarlayarak ortalama üç kilometrelik bir yürümenin ardından Üniversiteye vardım. Okulun Erasmus ofisinde görev alanların yardımı ile birkaç gün içerisinde özel bir yurtta yer bulabildim.
Bu süreci anlatmamın başlıca sebebi, bizler hayata dair planlar kurarız ancak yolumuza farklı taşlar ve kaldırımlar çıkabilir. Yaşadığım birçok olay bana her daim hedeflerimize odaklanmamız gerektiğini ve emin adımlarla rotamızdan sapmamamız gerektiğini öğretti. Herkes adım atar ancak çok az kişi ideallerini gerçekleştirir. Bu noktada yapılması gereken tek şey umudumuzu ve güvenimizi yitirmeden elimizden geldiği kadar hedeflerimize odaklanmamızdır.
Kadın olduğumuz için toplum tarafından söylenen; kızım tek başına gitme, dizini kır evinde otur, dünyanın bin bir türlü kötülüğü var… gibi sözler çoğu zaman kadın kimliği üzerinden dile getirilmektedir. Sanki başına olaylar gelen ve ölümlü tek varlıklar kadınlarmış gibi davranılır. Biz kadınlar bu tür söylentileri kulak arkası etmediğimiz sürece erkeklerin gölgesi altında yaşamaya mahkûm kalacağız ve toplumun görülmeyen yüzleri olarak her daim ikinci plana atılacağız.
Herkes yola çıkar ancak çok az kişi yolun sonunu görmeyi başarır. Başarının temel anahtarı; inanmak, çabalamak ve vaz geçmemekte gizlidir.
Dünya dönüyor ve dönmeye de tüm hızıyla devam edecek. Dünya bir gezegen ve biz kadınlar da en görkemli yıldızlarız.
Hiçbir şeyden korkmayın dışarıda keşfedilmeyi bekleyen binlerce deneyim var ve karşınızdaki güzellikler size el salıyor.
Yorumlar kapalı.