Hikayemizin 2. bölümüne başlamadan önce, 1. bölümü okuyamayan okurlarımız, hikayeye www.batmanburada.com.tr blog sitesinde arama motoruna (Zembilfroş) yazarak ulaşabilir.
Gelelim hikayemizin 2. bölümüne, Xatûn Hanımın Zembilfroş’a olan aşkı:
Zembilfiroş böyle dolaşırken kader onu son durağı Farqin’e getirmiştir. Farqin Beg’in karısı Xatun’un dikkatini çeker Zembîlfiroş. Zembîl alma bahanesiyle onu saraya çağırır. Xatûn adeta yıldırım aşkına çarpılmıştır. Bir yanda beg xanımı olmak diğer yandan yanıp tutuşan bir aşka kapılmak… Çok zor durumdadır ama yüreğe söz geçiremez, gönül beğlik meğlik tanımaz.
Bunun üzerine saraya gelen Zembilfroş’u Xatûn yanına davet ediyor, ona diyor ki,
-Hey Zembilfiroş ne kadara satarsın zembillerini istersen bunların ağırlığınca altın vereyim sana gel yanıma yeter ki.
Zembilfroş, tövbeler ettiğini Allah’ın haram kıldığına yaklaşmayacağını söylüyor.
Bunun üstüne;
-Xatun, gel üstünde iki eski parça kıyafetinden başka bir şey olmayan Zembilfroş, giy Silvan mirinin kıyafetlerini, otur onun tahtına ve al benim bütün malımı.
Zembilfroş, tekrar ben tövbe ettim ey Xatûn der.
Xatûn ey zembilfiroş, kıyamete çok var daha, gel yanıma diyor.
Zembilfroş tekrar kabul etmiyor.
Xatun, Zembilfiroş ‘a olan aşkını bu sefer de Kürtçe’de şu sözlerle anlatmaya çalışıyor.
Çavê min ê xezalan e
Sîngamin wek zozana ne
Bejna min wek rihane
Çiqa bêjî hêjan e…
Zembilfroş, ölüm fermanı olan reddi aşkı hiç çekinmeden yapar ve Xatûn’un aşk çağrısına olmusuz olarak o da şu sözlerle cevap verir.
Xatûnê ez tobedar im
Delalê ez tobedarim
Zarok birçîne li malin
Ji rebbê jorî nikarim…
Xatûn reddi cevabını kabul etmez elbette. Zembilfroş’u orada tutuklattır ve zindana hapsederek zincire vurdurur. Ona verdiği aşkını ne zaman kabul ederse, o zaman serbest bırakılacağını ve özgürlüğüne kavuşacağını söyler.
Zembilfroş, ibadet etme bahanesiyle zincirlerini söktürür. İbadet sırasında saraydan kaçmanın bir yolunu bulup kalenin burcundan atlayarak oradan uzaklaşarak doğruca evine gider.
Xatûn’dan kurtulamayacağını anlayan Zembilfiroş, çadırını sırtlayıp karısı ve çocuklarıyla birlikte tekrar yollara düşüyor.
Bu sırada Xatûn yaverlerini alıp diyar diyar Zembilfroş ‘un kaldığı çadırı aramaya koyuluyor.
Daha sora Zembîlfiroş’un kaldığı çadırı bulur.
Zembilfroş’un zembil satmaya gittiği bir gün, Xatûn, çadıra gelir ve bir gece çadırda kalmak için Zembîlfiroş’un karısına yalvarır. Karşılığında tüm mal varlığını ve mücevherlerini bağışlayacağını söyler, sadece bir gece Zembîlfiroş ile kalmak ister. Zembilfroş’un karısı teklifi kabul etmez. Xatûn, Zembilfroş’un karısını çocuklarını öldürme tehdidiyle çadırdan çıkartır. Çok yalvarır eder ama karısı hep direnir.
Çocuklarında direnci kırılır. Teklifi kabul ederek çocuklarını alıp oradan uzaklaşır…
Bunun üstüne Xatûn, Zembîlfiroş’un eşinin giysilerini giyer ve yatağa girerek Zembîlfiroş’u beklemeye başlar. Karanlık Farqin’e çökerken, Zembîlfiroş zembillerini sattıktan sonra çadırına döner. Xatûn’un yatağında olduğundan habersiz, aynı yatağa uzanır. Ancak yataktaki kadının kendi karısı olmadığını, Xatûn’un ayağındaki gümüş halhalın çıkardığı sesten anlar. Bunu anlar anlamaz, can havliyle yataktan fırlayıp çadırdan dışarı çıkar ve oradan hızla uzaklaşır.
Tabi Xatûn’ da onun peşinden gider.
Silvan’dan Malabadi’ye gelip dereyi geçerler.
Oradan tekrar Kozluk’a geliyorlar.
Zembilfroş kaçıyor fakat Xatun peşini bırakmıyor.
Kozluk’ta Kaniye Rewale’ye varıyorlar.
Zembilfroş kaçmaktan artık bitap düşüyor.
Yere çöküp Allah’a yakarıyor. Ey Allah’ım, benim burdan kurtuluşum yok artık, sana layık olmak için çabaladım, sen benim canımı al da ben bu günaha ortak olmayayım diyor.
Allah, duasını kabul eder ve canını oracıkta alır.
Kısa bir süre sonra Xatûn onun cesedinin başına varır. İki gözü iki çeşme ağlamaya başlar ve oda elini Allah’a açıyor, Ey Allah’ım, senden tek bir dileğim var, Zembilfiroş senden ne dilediyse banada aynısını nasip et diye Allah’a yakarır. Allah, Xatûn’un da canını oracıkta alır…
Zembilfroş ve Xatûn’un ömrü burada bitiyor.
Fakat hikayeleri de orada başlamış oluyor.
Her ne kadar hikayenin temelinde anlatılan iki ayrı aşk olsa bile, burada asıl anlamamız gereken tek bir aşkın olduğudur…
Zembilfroş, Allah’a gönül vermiş bir derviş,
Xatûn ise, bu sevgiye aşık olmuş bir kadın..
Rivayete göre: “Xatûn’ın, Zembilfroş’un nurluğuna aşık olduğu da söylenmektedir…
Hikayemizin bazı kısımları kitabın, dengbejlerin ve çirokbêjlerin anlatımlarına göre biraz farklılık gösterebilir… Ben okuyup, büyüklerimden dinlediğim ve bana geçtiği kadarını, siz değerli okurlara aktarıyorum. Umarım hikayemiz sizlere de geçmiştir.
Bir yanlışım olmuş ise eğer affınıza sığınıyorum.
Başka hikayelerde, yazılarda görüşmek dileğiyle sağlıkla kalın..
Yorumlar kapalı.