Kazanma hırsı, başarılı olma isteği ve en önemlisi ekonomik anlamda zenginleşme hırsı çocukların, gençlerin, yetişkinlerin büyük bir çoğunluğunun hayattaki tek motivasyonu haline geliyor maalesef.
Evrenin, dünyanın küçük bir telefon ile cebimize kadar girdiği günden beri uykularımız kaçtı.
Adeta, çılgına dönercesine hırslandık.
Her ne kadar öyle olmadığını düşünseniz de her gün, her dakika bilinçaltınıza gönderdiğiniz binlerce birbirine benzer görseller, storyler, renkli hayatlardan kesitler yaşam kalitenizi, düşünce biçiminizi şekillendiriyor ve hayatınızın olağan akışını değiştiriyor.
İstekleriniz, arzularınız tamamen değişiyor.
Öfke patlamalarınızın, duygudurum bozukluklarınızın bir çoğunun asıl sebebi de sosyal medyada gördüğünüz, maruz kaldığınız yaşantıları gerçek yaşamınız ile kıyaslamanız ve karşılaştırmanızdır. Gerçekliğiniz ve sanal dünyanız arasındaki makas ne kadar açık ise stres ve öfkeniz de o derece parelel gelişmektedir.
Toplumun önemli bir kısmı sosyal medya ve internet aracılığı ile şahit olduğu her şeyi satın almak, sahip olmak istiyor ya da o hayatı kendisi de bir şekilde yaşamak istiyor.
İşte tam da bu durum, insanları sosyal medyanın birer modern kölesi haline getiriyor.
Dünyada, gelişen teknoloji ile hayatı ciddi anlamda kolaylaştıran ve insanlara konfor sunan araçlar, ürünler, yaşamlar sosyal medyanın da etkisi ile eskiye nazaran daha çok görünür hale geldi diyebiliriz.
Bunları sizler de tabi ki kendiniz için istemelisiniz, arzulamalısınız bunda hiç bir problem yok ama bu hayatı isterken ağlamamalısınız, kendinize acıyıp sızlanmamalısınız ve bu hırs uğruna tüm değerlerinizi, ilişkilerinizi kaybetmemelisiniz.
Hayatta ekonomik özgürlükten, güçten çok daha önemli değerler olduğunu hiç bir zaman unutmayalım.
Şahit olduğunuz, takip ettiğiniz bu “güzel” yaşantılardan ilham alabilir ve öğrendiğiniz bilgiler ile araştırarak, çalışarak, mücadele ederek kendi önünüze, yolunuza bakabilirsiniz.
Kısacası kendi hikayenizi yazmaya başlamalı ve bir kahramanın öyküsünü ilmek ilmek dokumalısınız.
Evrende ki tüm güzelliklerden tüm canlılar sınırsız ve ücretsiz faydalanabilseydi keşke ama dünyanın içinde bulunduğu, yönetildiği sistem maalesef şu an için bu isteğimizin çok zor bir ihtimal olduğunu bizlere gösteriyor.
Neredeyse aldığımız nefesin bile vergisini ödediğimiz bu günlerde tabi ki başarının, ekonomik özgürlüğün de çok ciddi bedelleri olacaktır.
Şans faktörünü işin içine koymazsak eğer çok ciddi emek ve mücadele gerektirdiğini söyleyebiliriz.
Bedeli ağırdır çoğu zaman.
Kendinizi geliştirip, ekonomik anlamda özgürlüğünüzü kazanmadığınız sürece sadece bu güzellikleri sosyal medyadan izleme, şahit olma fırsatı yakalayabiliyorsunuz.
Ya bir ömür sadece izleme ile yetinerek kendi mütevazı yaşamınızda mutlu olmanın yolunu bulursunuz ya da kalkar tüm güzelliklere ulaşabilmenin yollarını aramak için harekete geçersiniz.
Başarılı, güçlü ve ekonomik özgürlüğünüzün de sayesinde dünyayı gezen, keşfeden, yaşayan biri olmak istiyorsunuz ve bunun için de hiçbir şey yapmıyorsanız eğer işte asıl sorun da orada başlıyor olacaktır.
Hiç bir şeyden zevk alamayan depresif, gergin, öfke kontrolü olmayan, geçimsiz ve negatif bir insana dönüşme ihtimaliniz çok yüksek bir ihtimaldir.
Bu anlamda,
İnsanların içinde bulundukları gerçek durumu, gerçekliğini iyi bir şekilde analiz edip önündeki fırsatları, seçenekleri değerlendirerek mutlaka bir yerden başlaması ve hikayesinin ilk adımlarını atması gerektiğini bilmesi birey için önemli bir motivasyon olacaktır.
Bu gerçekliğin farkına hızlıca varıp küçük de olsa adım atabilenler, çoktan mücadeleye başladılar.
Tembeller ve cesareti olmayanlar ise hâlâ ağlamaya devam ediyorlar.!
Oysa ki başarı için ağlamanın hiç bir anlamı yoktur.
Eğer kariyer, başarı, ekonomik özgürlük vb. size altın tepside sunulmadıysa o zaman ağlamayı, kendine acımayı bırak ve hemen mücadeleye başla ya da kaldığın yerden devam et.!
Çünkü başarılı olmanın, ekonomik özgürlüğünüzü kazanmanın mücadele etmekten başka hiçbir yolu yoktur.!
Mücadele, başarı bir sonuçtan ziyade bir süreci tarif ettiğinden sabırlı olunmalı ve istikrarlı bir şekilde koyulan hedefler tek tek aşılmalıdır.
Tek tek aştığınız küçük hedefler zamanla büyük hedeflere ulaştıracaktır sizi, en önemlisi bu süreçte pozitif olacak ve gelecek ile ilgili uğraşlarınız olduğundan kaygı ve stres durumunuz minimum düzeyde kalacaktır.
Sabırsızca, öfkeyle, kontrolsüz çıkılan kariyer ve başarı serüvenleri ise genelde hüsranla sonuçlanmaktadır.
Bu anlamda doğru kariyer planlamaları ve başarı hikayeleri geliştirebilmeleri adına çocuklarınıza paranın yaşamsal değerini ve önemli bir araç olduğunu ama yaşam doyumunun sadece ekonomik özgürlük ile de kesinlikle olamayacağını daha çok küçük yaşlarda anlatabilmeliyiz.
Bunu küçük yaşlarda başarabilirsek işte o zaman kendi değerinin farkında olan öz güveni, benlik algısı yüksek mücadeleci ve kararlı bireylerin ağlamadan, sızlamadan nasıl başarılı olduğunu, hayatın her alanında nasıl kazandığını keyifle izleyebilirsiniz.
Yorumlar kapalı.