Azerbaycan dün sabah Dağlık Karabağ bölgesinde askeri operasyona başladığını açıkladı. Bakü yönetimi, “terörle mücadele” operasyonunun, ayrılıkçı Ermeniler teslim olana dek süreceğini duyurdu. Dağlık Karabağ yetkilileri, çatışmalarda ikisi sivil, 27 kişinin öldüğünü, 80’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
Dağlık Karabağ, uluslararası toplum tarafından Azerbaycan toprağı olarak görülüyor.
Ermenistan, 1992’de Dağlık Karabağ ile birlikte Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini oluşturan yedi bölgeyi (rayon) işgal etmişti.
Azerbaycan ordusu son askeri operasyonu kapsamında hem top ateşi hem de füze ve İHA saldırıları düzenledi.
Ordudan yapılan açıklamada, 6 Azerbaycan vatandaşının mayın patlaması sonucu hayatlarını kaybetmesinin, operasyonu zorunlu kıldığı belirtildi.
Dağlık Karabağ yönetimi ise Azerbaycan’ın bölgedeki Ermenilere karşı etnik temizlik yapmak istediğini iddia ediyor.
Ermenistan’ın başkenti Erivan’da düzenlenen gösterilerde ise hükümet protesto edildi. Göstericiler, Ermenistan hükümetini Dağlık Karabağ’da krizi iyi yönetemediğini vurguladı.
Başbakanlık önünde toplanan yüzlerce kişi Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın istifasını istedi. Göstericiler, Paşinyan’ı, Azerbaycan’ın saldırılarına güçlü şekilde yanıt vermemekle suçluyor.
ABD ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke ve Avrupa Birliği, Azerbaycan ve Ermenistan’a, çatışmalara derhal son verme çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi konuyla ilgili Perşembe günü olağanüstü toplanma kararı aldı.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, telefon görüşmesi yaptığı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, askeri operasyona derhal son verme çağrısında bulunduğunu söyledi.
Her ne kadar uluslararası toplum da Azerbaycan’ın parçası olduğunu kabul etse de, Güney Kafkasya bölgesindeki Dağlık Karabağ’ın büyük bölüm 31 yıldır Ermenilerin kontrolünde. Dağlık Karabağ aynı zamanda dünyanın halen çözüm bulunamamış en eski sorunlarından biri.
Bölge, 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında Azerbaycan ve Ermenistan arasında kanlı bir savaşa sahne oldu. İlerleyen yıllarda da bölgede şiddet eksik olmadı.
Dağlık Karabağ’da en son 2020’de çıkan ve 6 hafta süren çatışmalarda ise binlerce kişinin öldüğü bildirilmişti.
1992-1994 yıllarındaki savaşta Ermenistan zafer kazanmış, 2020’deki savaş ise Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanmıştı.
2020’deki savaş, ateşkes ve Dağlık Karabağ’da Rus barışgücü askerlerinin konuşlandırılmasıyla son buldu. Ancak Azerbaycan’ın son askeri operasyonu öncesi bölgede aylardır gerginlik artıyordu.
Dağlık Karabağ’da son aylarda neler yaşandı?
Dağlık Karabağ bölgesinde yaklaşık 120 bin Ermeni yaşıyor.
Azerbaycan, Aralık 2022’de Ermenistan ile Dağlık Karabağ arasındaki tek karayolu bağlantısı olan Laçın Koridoru’nu abluka altına aldı. Bakü yönetiminin bu hamlesi, bölgede kaygı yarattı. En büyük endişe, Dağlık Karabağ’da şiddetin artmasıydı.
Laçın Koridoru kilit öneme sahip bir ikmal hattı.
Dağlık Karabağ’da halk son aylarda temel gıda maddeleri ve ilaç sıkıntısı yaşandığını bildirmişti.
Azerbaycan, Ermenistan’ı, Laçın Koridoru üzerinden askeri teçhizat nakletmekle suçladı. Ermenistan bunu yalanladı.
Gözlemciler abluka sırasında Azerbaycan ordusunun bölgeye yığınak yaptığını bildirdi. Bakü yönetimi de bu haberleri yalanladı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne ait az sayıda yardım kamyonunun geçen hafta Laçın Koridoru ve Azerbaycan’daki Ağdam Yolu üzerinden Dağlık Karabağ’a girişine izin verilmesi, gerginliğin azalabileceği yolunda umutları artırdı.
Ancak bu ulaşım bağlantılarının, özellikle de Laçın Koridoru’nun açık tutulması, büyük ölçüde 2020’den bu yana bölgede görev yapan Rus barış güçlerinin varlığına bağlıydı.
Rusya’nın dikkati ve askeri kaynakları, geçen yıl işgal ettiği Ukrayna’ya çevrildi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bir süre önce yaptığı açıklamada, “Rusya kendiliğinden bölgeyi terk ediyor” dedi.
Dağlık Karabağ’daki savaşların kökeninde ne var?
Azerbaycan ve Ermenistan, 1922 yılında kurulan Sovyetler Birliği’nin parçası oldu. Dağlık Karabağ’da nüfusun çoğunu Ermeniler oluşturuyordu. Ancak Sovyetler bölgenin kontrolünü Azeri yetkililere verdi.
Dağlık Karabağ’daki ayrılıkçı hareketi Ermenistan destekledi, Azerbaycan ise bastırmaya çalıştı. Bu durum da önce çatışmalara, Azerbaycan ve Ermenistan’ın Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını ilan etmesiyle de, topyekûn savaşa yol açtı.
Yıllarca kan döküldü, acılar yaşandı.
BBC Azerbaycanca Servisi Editörü Könül Halilova, yüz binlerce Azerinin Ermenistan’dan nasıl zorla çıkarıldığını ve Azerbaycan’da mülteci olduğunu hatırlıyor.
Savaşta on binlerce kişi öldü, 1 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. İki tarafın da etnik temizlik ve katliamlar yaptığına dair haberler yayımlandı.
Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yüzlerce kişi Ermeni güçlerince öldürüldü. Bazı Rus askerleri de Ermenilere yardım etti. Azerbaycan’a göre Hocalı’da öldürülenlerin sayısı 600’den fazlaydı. Ermenistan ise bu rakamın doğru olmadığını savundu.
Könül Halilova, iki ülkede de gençlerin bu zulümler hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu, bu durumun bazen kendisini şaşırttığını söylüyor.
Halilova’ya göre, kimse Ermenilere öldürülen Azerileri anlatmıyor; aynı şekilde bugün genç Azeriler de 1980’lerin sonunda Sumgayıt ve Bakü gibi Azerbaycan kentlerinde Ermeni halkına yönelik kıyımlar hakkında birşey duymuyor.
Azerbaycan ise Ermenilerin kıyıma maruz kaldığına itiraz ediyor.
İlk Dağlık Karabağ Savaşı 1994’te, Rusya’nın çabaları soınucu ilan edilen ateşkesle son bulmuştu. Ermeni güçleri Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgelerde kontrolü ele geçirmişti.
Anlaşma uyarınca Dağlık Karabağ, Azerbaycan’ın parçası olarak kaldı. Ancak bölge o zamandan bu yana büyük oranda ayrılıkçı Dağlık Karabağ Cumhuriyeti tarafından yönetildi. Ermenistan hükümeti, Ermenilerin ilan ettiği ve uluslararası toplumun tanımadığı bu devleti destekledi.
Dağlık Karabağ’da 2020’de ne oldu?
Dağlık Karabağ’da 1994’te ilan edilen ateşkesten bu yana istikrarsızlık sürüyor, sık sık çatışmalar çıkıyor.
1990’ların başından bu yana yaşanan en büyük çatışma ise 3 yıl önce çıktı ve 6 hafta sürdü.
Savaş Kasım 2020’de buldu; Azerbaycan ve Ermenistan, Rusya’nın arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerin ardından barış anlaşması imzaladı.
Anlaşmayla Azerbaycan, Dağlık Karabağ çevresinde 1994’ten bu yana Ermenistan’ın kontrolündeki tüm toprakları geri aldı (Azerbaycan ordusu 44 günde 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köyü işgalden kurtardığını açıkladı, Ermenistan ordusu Kelbecer, Laçın ve Ağdam kentlerinden çekildi) Dağlık Karabağ’da ise durum değişmedi.
Anlaşma, Ermeni güçlerinin Dağlık Karabağ çevresindeki bölgelerden çekilmelerini ve daha küçük bir alanda varlık göstermelerini öngörüyordu.
Rusya ve Türkiye, savaşta nasıl rol oynadı?
Bölgesel güçler de, yıllar boyunca Dağlık Karabağ sorununa büyük oranda müdahil oldu.
NATO üyesi Türkiye, 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeydi. Türkiye hep Bakü yönetiminin sadık bir destekçisiydi.
Türkiye, ürettiği Bayraktar İHA’larıyla 2020’deki çatışmalarda ve Azerbaycan’ın toprak kazanmasında hayati rol oynadı.
Diğer yandan Ermenistan ise geleneksel olarak, Rusya’yla iyi ilişkileri olan bir ülke. Ermenistan’da bir Rus üssü var. Rusya ve Ermenistan, 6 eski Sovyet Cumhuriyeti’nin askeri ittifakı olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün üyeleri.
Ancak iki ülkenin ilişkileri, Nikol Paşinyan’ın 2018’de yönettiği hükümet karşıtı gösteriler sonrası Ermenistan Başbakanı olmasının ardından bozuldu.
Paşinyan ay başında Ermenistan’ın güvenliğin tek kaynağı olarak Rusya’ya güvenmesinin “stratejik bir hata” olduğunu söyledi.
Ermenistan ayrıca bu ay topraklarında ABD’yle ortak tatbikatlar yapacağını duyurdu. Rusya, bu tatbikatları, “dostça olmayan adımlar” olarak nitelendirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ermenistan’ın Rusya ile ittifakını bozduğunu yalanladı ancak Erivan’ın Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ üzerindeki egemenliğini “esasen tanıdığını” açıkladı.
Putin, Vladivostok’taki Doğu Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Ermenistan, Karabağ’ın Azerbaycan’ın parçası olduğunu kabul ederse ne yapmalıyız?” diye sordu.
Dağlık Karabağ’ı bundan sonra ne bekliyor?
Bağımsız gözlemcilerin Dağlık Karabağ’a erişimi çok zor. Bölgede mevcut askeri operasyonların ne çapta bir alanda yürütüldüğü ve kadar süreceği de belirsiz.
Net olan ise Azerbaycan ve Ermenistan’ın Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili olarak taban tabana zıt görüşlere sahip olmaları.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev geçmişte defalarca, gerekirse Dağlık Karabağ’ın tamamını zorla geri alma tehdidinde bulunmuştu.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise 2019’da Karabağ’ın en büyük kentinde toplanan Ermeni kalabalığa hitaben, “Artsakh Ermenistan’dır, son sözümüz budur” demişti. Artsakh, Dağlık Karabağ’ın Ermenice adı.
Yorumlar kapalı.