Bu hafta Batman Milli Eğitim Müdürlüğü’nden iki konuğumuz var: “Kalemyar” ve “Genç Nazar” dergileri.
Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran yönetiminde, çok samimi katkılarda bulunan değerli öğretmenlerin eserlerini tanıma, değerlendirme, analiz etme ve biraz da edebi konularda hasbihal etme şansı bulacağız.
Emeği geçen herkese teşekkürler. Gerçekten dergilere göz gezdirdikçe, isimsiz kahramanlarla tanıştım ve adeta EDEBİ anlamda muhteşem bir yolculuğa çıktım.
Dijital çağda okuma yazmaya değer verenlerin olduğunu görmek, edebiyat adına yüreğime su serpti.
Ne mutlu ruhunu yazarak okuyarak besleyenlere…
Ne mutlu dimağını okuyarak yazarak, yaşama dair tüm güzelliklerle zenginleştirenlere…
Kitaplar; yüz yıl önceyi, yüz yıl sonrayı yaşatır. Görmediğimiz, sesini duymadığımız bin yıl önceki edebi şahsiyetlerle sohbet etme şansı verir.
Bazen de düşsel yolculuklar tadında, hayallerimizin uzandığı her yere okuyarak yazarak ulaşırız…
Bazen de okurken iki mavinin kesiştiği yere bakar gibi dalar gideriz, adeta “Ruhsal bir terapi” gibi.
Okumak; mavinin tüm tonlarında gülümseten, denizler ötesi düşler yaşatır. Gökkuşağının tüm renkleriyle kucaklaşmak gibi…
Kurtalan Ekspresi’nin delikanlı günlerinde Demiryolcu babamla Diyarbakır’a yolculuklar yaparken, Kemalettin Tuğcu’nun öyküleriyle ara istasyon çocuklarına el sallamak ne güzeldi.
Kalemyar ve Genç Nazar’a emek verenleri okurken o günlere döndüm adeta. Teşekkürler isimsiz kahramanlar…
Teknoloji henüz kitapları, aşkları ve tren garlarını vurmamıştı…
Romanların büyülü dünyası alıp götürürdü uzak diyarlara. Sadece adını duyduğumuz kentlerde, coğrafyalarda düşsel yolculuklar yapardık.
Bazen de aniden elektrikler kesilirdi, el feneri ile okumaya devam ederdik…
Kalemyar ve Genç Nazar’da gezinti yaparken; Cemil Meriç’ten Mustafa Kutlu’ ya, Halide Edib’ten Nurullah Ataç’a kadar büyük edebiyat devleriyle yeniden tanışma imkânı buldum.
Büyük bir özveri ve samimiyetle hazırlanan dergilerde ; Mahmut Müdürden Editör Sertkaya’ya, Kevser Sevinç’ten Veysi Bulut’ a, Gülhan Önal’dan Misbah Eratilla’ya herkes son kırıntısına kadar yüreğini satırlara düşürmüş…
Okudukça adeta büyük bir edebi şölenin içinde buldum kendimi.
Onca çaba, emek ve alın teri umarım karşılığını bulur, mesajlar yüreklerle buluşur…
Ben de emekli öğretmenim. Yıllarca Kütahya, Manisa, Batman, Muğla’da güzel anılar, anlar, dostlar biriktirdim.
Ben de anılarımla sohbete katkıda bulunmak istedim ama yer kalmadı. Zira dergideki güzel kalemlerden sıra gelmedi.
Kanımca Milli Eğitim’in en önemli görevi; topluma okuyarak beslenme alışkanlığı kazandırmak. Zira okuyan insanların oluşturduğu bir toplumda huzur ve güven içinde yaşarsınız.
Okuyan bir toplumda; şiddet, cehalet, ümitsizlik olmaz…
Üreten, çalışan, insanı seven hoşgörülü bireyler artar.
Bu bağlamda Milli Eğitim’in okuma konusunda attığı adımlar, çıkardığı dergiler çok değerli.
Tekrar emeği geçenlere toplum adına teşekkür ederim.
Yorumlar kapalı.