Merhaba sevgili okurlar, uzun bir aradan sonra tekrardan sizlerle olmak tekrardan sizlerle yeni konu ve yeni hasbıhaller ile bir araya gelmekten mutluluk duyduğumu dile getirmeden yazıma başlayamayacağım.
Evet değerli okuyucular bu haftaki konumuzun ana teması insan mıyız yoksa birer insancık mıyız? İnsan olmak adına duygu ve düşüncelerimi kalemim yazdıkça ve rabbim kuvvet verdikçe yazmaya çalışacağım. İnsan nedir, nasıl insan olunur diye sorulunca birçoğumuzun aklında farklı farklı tanımlar ve kavramların oluşması ebetteki kaçınılmaz. Kimimize göre insan, aklı ve düşünme yeteneği olan, dille, sözle anlaşan, en gelişmiş canlı olarak tanımlanabilir. Kimimize göre de düşünme yeteneğimizin oluşu bizleri diğer canlı türlerinden ayırmaktadır.
İnsan “kişi” kavramının hayat buluşu anne karnına düşen cenin ile birlikte kimliksel bazda var olmaya başlıyor. Dünya’ya gelmeden önce anne karnında cinsiyeti, ırkı ve bazı kimliksel özelikleri belirlenmiş bir şekilde dünya “hayat” serüveninde yer almaya başlıyor.
Dışarıdan baktığımızda beden ve beyin birbirlerinden ayrı gibi görünüyor olsalar da iki elmanın ayrılmaz yarısı gibidirler. Gözlerimiz, burnumuz, el ve kol hareketlerimiz, konuşma ve diğer tüm algı ve hareket mekanizmalarımız beynimizin kontrolü altındadır. Nasıl ki bir aracın ana parçası motor ise insan bedeninin ana yöneticisi ve bedenin asıl patronu da beynimizdir.
Beyin insan bedeninin yöneticisidir ancak “insan olmak” kişisel bir süreç, tercih ve seçimdir. Para ile mal, mülk, şan, şöhret, adalet ve birçok şeyi satın alarak hükmetme yetkisini elde edebilirsiniz ancak “insanlığı, insan olma şerefini” asla satın alamazsınız.
Hazır insan olmak ve insan olabilmek arasındaki ayrımı anlatırken toplumumuzda dilden dile aktarılan yaşanmış gerçek olayı anlatmadan geçmek olmaz…
“Vakti zamanında bir adam, oğlundan çok çekmiştir. Oğlu, adamı canından bezdirirmiş ve babası da ara ara oğluna “senden adam olmaz” dermiş. Oğlu da okumuş, daha sonra Paşa, kaymakam ya da herhangi bir üst düzey yönetici olmuş. Bir gün babasını çağırması için adamlarına emir vermiş. “Filanca köyde filanca evde bir adam var. O adamı buraya getirin” demiş. Vali, Kaymakam ya da velhasıl Paşanın emriyle adamları da harekete geçmiş ve denilen yerde denilen evdeki adamı bulmuş ve oğlunun huzuruna getirmişler. Yaşlı adam epey bir endişelendikten sonra oğlunun huzuruna çıkarılmış. Oğlu, babasının karşısına geçmiş ve “Yaa, baba. Sen bana adam olamazsın dedin ama bak okudum Paşa oldum” demiş. Baba, bulunduğu konumdan hiç rahatsızlık duymadan koltuğunda oturan oğluna şöyle demiş: “Oğlum, ben sana paşa olamazsın demedim ki adam olamazsın dedim. Bak hala adam olamamışsın. Adam olsaydın babanı ayağına çağırmaz, kendin gelirdin.”demiş. Buradan da anlayacağımız gibi insan olmak ve insancık olmak arasında ince gibi görünen ancak sınırları epeyce belirgin olan bir mesaj verilmeye çalışılmıştır.
Herkes birilerinin lideri, herkes en iyisini biliyor. Uzun saatler çalıştırıp üç beş kuruş öne sürerek insanların yoksulluk duygularından besleniliyor. Sekiz, dokuz saat ayakta ve ağır işlerde çalıştırılıp eksik ödemeler yapılıyor. İşverenlerin “para yok”, “kriz var”, “biraz daha idare edin her şey yoluna girecek” vb. bahaneleri ile işçi ve emekçilerin haklarını gasp ederek ikinci, üçüncü, dördüncü şubelerini açan zincirleşen firmaların haddi hesabı yok. Çalışanın gizlice sigortasını az yatırarak ya da iş kurun verdiği destek ödemelerini kısarak ucuz iş gücü sağlayan onlarca firma mevcut. Var olan ödeme ve sigortadan kısarak en lüks arabalara binen işverenler asgari ücretin altında ödeme yapan ve daha sonra medya ve kameralara süslü pozlar veren iş sahipleri….vicdanımız var olduğu sürece insanız…
Velhasıl kelam bu ve bu tür kişiler sizler aslında insan değil yalnız ve yalnızca birer insancıklarsınız. Hiç kimse birbirini kandırmasın “işveren olmak”, “istihdam alanları sunmak” ya da “ebeveyn olmak” ile “sağlıklı ebeveynler olmak” ve “insan olmak” ile “insan olabilmek” ve “insan kalabilmek” birbirinden çok farklı pozisyonlarda yer almaktadır.
Aslında en kolayı insan olmaktır.
Şimdi insan mıyız yoksa birer insancık mıyız bunu hep birlikte sorgulayalım.
Yorumlar kapalı.