Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, savunmasını sunduğı Kobani davasında Kürd sorununun çözümüne dair 7 madde sıraladı.
Demirtaş savunmasında, Kürd sorununun çözüm yerinin TBMM olduğunu belirtti.
Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) Kürt sorununun sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Demirtaş söz konusu kanunun kaldırılarak bütün tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Sorunun çözümü kapsamında yeni bir anayasa yapılması gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Esas hedef yeni, özgürlükçü, sivil bir anayasa ile sadece Kürt sorununun değil tüm toplumsal sorunların çözümü olmalıdır” dedi.
Ankara’daki Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen ve 18’i tutuklu 81 HDP’linin yargılandığı Kobani davası devam etti.
Demirtaş duruşmaya, SEGBİS ile bağlanarak savunmasını yaptı. “Kürt sorununun çözüm yoluna girmesi bütün Türkiye’ye nefes aldıracaktır” diyen Demirtaş, Kürt sorununun çözümüne ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:
“Kürt sorununun çözümden anladığım şeyi ve çözüm yöntemini maddeler halinde sıralamak istiyorum:
1- Muhataplarıyla müzakere edilerek silahlı mücadeleye son verilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda yasal düzenleme yapılarak hızlı, etkili ve kalıcı sonuç alınmalıdır.
2- Demokratik siyasetin önündeki tüm yasal ve idari engeller kaldırılmalı; gösteri, grev, yürüyüş, miting, örgütlenme ve ifade hürriyeti evrensel standartlarla uyumlu hale getirilmelidir.
3- Kürt sorununun nihai çözüm yeri TBMM’dir. Bu yönüyle de tüm siyasi partiler çözümün tarafıdır. Esas hedef yeni, özgürlükçü, sivil bir anayasa ile sadece Kürt sorununun değil tüm toplumsal sorunların çözümü olmalıdır.
4- Kürtlerin bir halk olarak kabulü, anadilini tüm toplumsal alanlarda özgürce kullanması; tarihini, kültürünü koruyup geliştirmesi; kendi kimliğiyle örgütlenmesi; kendini yönetme hakkının tanınması hususlarının anayasal güvenceye alınması.
5- Geçmişte yaşanan acıların, işlenen suçların araştırılıp hakikatle yüzleşmenin sağlanması.
6- Resmi ideoloji ve resmi tarih dayatmasından vazgeçilerek bilimsel, objektif tarih ve demokratik cumhuriyet modeliyle devletin reorganizasyona tabi tutulması. Eleştirel pedagojik, bilimsel eğitime geçilmesi.
7- Kürt sorununun sonucu olarak ortaya çıkmış ceza davalarının düşürülmesi, TMK’nın kaldırılması, tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması.”
Kürt sorununun çözüm yoluna girmesinin bütün Türkiye’ye nefes aldıracağını ifade eden Demirtaş şöyle devam etti:
“Belirttiğim bu hususlar dışarıda tartışılıyor, tartışılacak. Bütün bunların tartışılmasına imkan sağlanırsa Türkiye’deki her sorunun, Kürt sorununun siyasi yöntemlerle, barışçıl yöntemlerle çözümü sağlanmış olabilir. Bu davanın buna vesile olmasını diliyorum. Kürt sorununun çözüm yoluna girmesi bütün Türkiye’ye nefes aldıracaktır. 84 milyon insanın cebinden, sofrasından eksilenler savaşa, kana ve gözyaşına değil yatırıma ve kalkınmaya harcanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Kürtleri yanına almakla bölgesel barış misyonunu güçlendirecektir. Suriye, Irak ve İran’da yaşayan milyonlarca Kürt başta olmak üzere tüm Kürtler Türkiye’nin demokrasinin ve ekonomisinin güçlenmesini sağlayacaktır. Türkiye’de her şeyden önemlisi ölümler yaşanmayacak, gençlerin cenazesi anaların babaların yüreğini dağlamayacaktır. Kamplaşma kutuplaşma gündemden düşecek, daha huzurlu bir Türkiye’de beraber yaşamak herkes için onurlu erdemli bir hayata dönüşecektir.
“İnşallah herkes müzakereye ve masaya döner”
Biz Kürt halkı olarak 150 yıldır çözüm arıyoruz ve bunun için ağır bedel ödüyoruz. Bu dava onlardan biriydi. Bu davanın sonuna doğru gelirken bir kez daha bütün kalbimle şunu söylemek isterim. Bizim ödediğimiz bedeller barışa vesile olsun, biz canımızdan bile vazgeçeriz. İnşallah herkes tüm bu yaşananlardan doğru dersler çıkarır, müzakereye ve masaya döner. Halkımıza söz verdiğimiz barışı sağlamış oluruz. Bitirirken bizimle bu dava sürecinde fedakarca yürekten dayanışma gösteren herkese ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Cezaevlerinde bulunan bütün siyasi tutsaklar bizimle gerçekten büyük dayanışma gösterdiler.
“Tarihin belki de en kapsamlı davası”
En başta bizi yalnız bırakmayan bütün halkımıza, Genel Merkezimizden bütün siyasetçilerimize, tarihin belki de en kapsamlı davasına bakan avukat arkadaşlara, bizden daha çok Sincan’da tutuklu kalan ve bu dava bittiğinde inşallah Sincan’dan tahliye edeceğimiz parti avukatlarımıza, çocuklarıma, eşime, danışmanlarıma, avukatlarıma, hücre arkadaşlarıma, dosya arkadaşlarıma -ki onlarla yargılanmak bir onurdur- herkese, hepinize sonsuz teşekkürler.”
Yorumlar kapalı.