Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’ye fon akışında ciddi bir artış olduğunu ve programa güvenin pekiştiğini söyledi.
TRT Haber‘in sorularını yanıtlayan Şimşek, ekonomide yeni bir denge sürecine girdiklerini ve yumuşamanın başladığını söyledi. Türkiye’ye güvenin arttığını belirten Mehmet Şimşek, şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Özellikle yerel seçimlerden sonra son bir buçuk ayda o kadar ciddi bir fon akışı ve Türk lirası lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası swap hariç rezerv pozisyonu neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Kısa bir süreçten bahsediyoruz. Belirsizlikler azaldıkça, programın çalıştığı ortaya çıktıkça Türkiye’ye rağbet artıyor.”
Bakan Şimşek’e göre ekonomik programın çalıştığının en büyük göstergesi Türkiye’nin risk primindeki düşüş:
“Türkiye’nin risk primi geçen sene mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi. Bugün 270’in altına düştü. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere göre çok muazzam bir performans göstermişiz. Yani sadece bizim risk primimiz düşmemiş başka bize benzer ülkelere oranla risk primimiz çok daha hızlı şekilde düşmüş.”
Mehmet Şimşek’in açıklamasından öne çıkan diğer başlıklar şunlar:
*En önemli dengesizliklerden bir tanesi cari açık. Geçen sene mayısta 57 milyar dolar civarındaydı. Bu sene bu açık mayıs itibarıyla 30 milyar doların altına düşmüş olacak.
*12 yıl sonra Fitch, S&P de 11 yıl sonra Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Artırmakla kalmadılar bizim görünümümüz pozitif.
*Türkiye’ye fon akışındaki muazzam artış tüm bunlar şunu net şekilde ortaya koyuyor programa olan güven güçlü, sürekli pekişiyor. Tabii ki bu programlar birer canlı organizma gibidir. Biz iyi bir program yaptık artık üç yıl boyunca dokunmayalım diye bir şey yok. Canlı organizma gibi sürekli o programın tabii ki tekrar güçlendirilmesi, iyileştirilmesi, temellerinin sağlamlaştırılması, bunun pekiştirilmesi çok önemli.
*Programın çalıştığını konuştuk ama enflasyon beklentileri geçen sene ekim ayına gidin, programın gerçek anlamda devreye girip çalışmaya başladığı dönem. O döneme göre enflasyon beklentilerinde muazzam bir iyileşme var.
*Bu sene deprem yaralarını sararken deprem dışındaki harcamaları çok güçlü bir şekilde kontrol altına alıyoruz. Kamuda tasarruf paketi açıkladık. Onu güçlü bir şekilde uygulayacağız.
*Bütçe açığı tedbir almasaydık o kadar büyüktü ki, bankacılık sektörünün bunu içeriden finansa etmesinde zorlanabilirdik. O nedenle reel sektöre kaynak akışı durmasın, krediler geri çağrılmasın yani bütün kaynaklar hazineye verilmesin noktasına gelmeyelim diye biz geçen sene tedbir aldık.
*Aldığımız tedbirlerin bir kısmı enflasyonistti. KDV’yi artırdık, akaryakıtta ÖTV’yi artırdık. Çünkü deprem yaralarını sarmak için bütçe açığını kontrol altında tutmak için. Bunlar bu sene yapılmayacak.
*En önemli konu verimliliği artıracak, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak, yapısal reformları hızlandıracağız. Dolayısıyla iki kanaldan para politikasına dezenflasyon için destek vereceğiz. Bir; bütçe disiplini üzerinden destek vereceğiz. İki; reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz.
Yorumlar kapalı.