AK PARTİ MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının süreci etkileyeceğini söyleyerek “çözümsüzlüğe yol açar” uyarısında bulundu
Kürt sorunu ve çözüm sürecine ilişkin çıkışları ile bilinen AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasını eleştirdi.
Miroğlu X hesabından yaptığı uzun açıklamada çözüm istemeyenlerin Kürt sorununa çözümü baltaladığını ifade ederek Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına neden olan delillerden olan Rojda’nın konser vermesi gibi delilleri hedef aldı.
Miroğlu açıklamasında “Ahmet Özer’in tutuklanmasına gerekçe gösterilen deliller basından bildiğimiz kadarsa, yani Rojda konseri- yeri gelmişken söyleyelim beş milyon Kürdün yaşadığı bir şehirde Ahmet Özer yapmasa bile birileri çıkar yapar bu konserleri, bunu anlamak için Mem Ararat’ın İstanbul’da verdiği konserleri internete girip görmek yeterli- taziye telefonu gibi gerekçelere dayalıysa, kira geliri örgütten gelen para olarak delillendirilmişse, tutuklamanın siyasi sonucunun yine çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini, ve birilerinin Kütleri tutmak istedikleri” ulusal psikoloji” içinde tutmaya yarayacağını görmek zor olmasa gerek. -Bütün bu gelişmelerden çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir” dedi.
Miroğlu açıklamasının devamında sokak röportajında “Türk değilim Kürdüm” diyen bir gencin gözaltına alınıp tutuklanmasını da eleştirerek “Her şeye rağmen bu ortamdan bir “çözüm iklimi “ yaratmak için mücadeleye devam etmekten başka çare yok” ifadelerini kullandı.
Miroğlu’nun açıklaması şöyle:
“Çarşamba günü Cumhurbaşkanının gruptaki konuşmasına orada konuşmayı dinlerken iki defa gözyaşı dökmüş bir çözüm yanlısı olarak, gördüğüm ama görürken de çok üzüldüğüm şudur benim: -Maalesef çözüm istemeyenler çözüm ikilimine züccaciyeci dükkanına dalan bir fil gibi dalmayı başardılar. Bir Kürt gencinin sokak röportajından geriye kalan manzara, ulusların politik psikolojisi üzerine çalışanlar daha iyi bilecekler, ama “ etki gücü” bakımından, Kürtler’i grupta yaptığı konuşmayla bir kez daha ağlatmayı başaran Cumhurbaşkanımızın konuşmasıyla yarışmış olabilir! –
Sonra ilk kez Kürtler’in İstanbul’da sahip olduğu tapular’ın Türklere, Kürt kızı olduğu söylenen biri tarafından Kürtçe müzik eşliğinde hatırlatılması, kusursuz bir ‘yenilik’ olsa gerek! Şöyle sesleniyordu bu “Kürt kızı” Türklere: İstanbul’un tapularını Kürtler ele geçirmiş, sizin aslında bir vatanınız bile yok” – Bunlar bir yana, Ahmet Özer’in tutuklanmasına gerekçe gösterilen deliller basından bildiğimiz kadarsa, yani Rojda konseri- yeri gelmişken söyleyelim beş milyon Kürdün yaşadığı bir şehirde Ahmet Özer yapmasa bile birileri çıkar yapar bu konserleri, bunu anlamak için Mem Ararat’ın İstanbul’da verdiği konserleri internete girip görmek yeterli- taziye telefonu gibi gerekçelere dayalıysa, kira geliri örgütten gelen para olarak delillendirilmişse, tutuklamanın siyasi sonucunun yine çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet edeceğini, ve birilerinin Kütleri tutmak istedikleri” ulusal psikoloji” içinde tutmaya yarayacağını görmek zor olmasa gerek.
-Bütün bu gelişmelerden çözüm etkilenmez diyenler yanılıyorlar. Fena halde etkilenir. Değil mi ki, Türkiye’nin İç Cephesinin manifestosu niteliğinde olan Grup konuşmasını, enine boyuna Türkiye’nin konuşmasına bile engel oldular! Enseyi karartmayalım diyeceğinizi duyar gibiyim, ama geçtiğimiz sürecin siyasi hafızası maalesef sokak röportajında “Türk olmadığını” söyleyen bir Kürt gencinin eli kelepçeli fotoğrafı ve Türklere seslenip sizin artık bir vatanınız bile yok, çünkü tapular Kürtler’in elinde diyen “Kürt Kızı’nın çektiği video üzerinden şekilleniyor! Herşeye rağmen bu ortamdan bir “çözüm iklimi “ yaratmak için mücadeleye devam etmekten başka çare yok.”
KAYNAK: GAZETE PENCERE
Yorumlar kapalı.