CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugünkü Meclis grup toplantısında “DEM Grubu gitsin İmralı’da Öcalan’la görüşsün” sözleri üzerine yaptığı değerlendirmede, “Toplumsal mutabakata dayalı çözüm olacaksa varız, ancak bir kırmızı çizgimiz var” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özel partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP lideri Özel’in açıklamaları özetle şöyle:
“Sayın Bahçeli geçen ay bir açıklama yaptı. O açıklamasının arkasında durduğunu defalarca söyledi, bugün de söyledi. O konuda da bizimle ilgili söyledikleri konusunda bir şeyler söyleceğim. Bahçeli’nin söyledikleri var, bizim de bir hakkımız var. Biz ne diyoruz, ‘Şehit gelmeyecekse, annelerin gözyaşı dinecekse, Meclis odaklı samimi, şeffaf ve toplumsal mutabakata dayalı bir iş olacak, bütün partiler içinde olacak, biz de oluruz’ diyoruz. ‘Ama toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var’ diyoruz. Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakarız onlar ‘olur’ diyorsa ‘olur’ deriz, böyle yapıyorlarsa ‘olmaz’ deriz. ‘Onların rızası olmayan hiçbir iş yapmayız’ diyoruz.”
“Kutuplaşma ve kayyım siyasetine geri döndüler”
22 yıl sonra iktidar seçim kaybedince bir durulmuştu fakat yeniden kutuplaşma ve kayyım siyasetine geri döndüler. CHP’nin Esenyurt Belediyesi’ne son derece provakatif, yatak odasına dalarak, belediyenin kapısını kırarak, avukatsız arama yaparak Ahmet Özer’i tutuklamaya kalktılar, ardından Mardin, Batman Halfeti ve bu hafta sonu Tunceli ve Ovacık, Mustafa Sarıgül, aileye taziye verdiği için terör örgütü üyesi ilan ettiler. Taziye ölüye değil diriye yapılır. Hiçbir anne çocuğunun suçundan sorumlu tutulamaz. İşin aslı o dönemde dönemin savcısı vali beyin de bilgisi var diyerek, belediye başkanımıza ‘bu cenazeyi siz götürün biz götürürsek orada tuzak olabilir siz götürün’ demişler. Belediye Başkanı valiye sormuş, aileyi aramışlar ve cenazeyi götürmüşler, bu vakadan terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bu olaydan sonra 3 kere daha belediye başkanı seçildi. Sırf CHP’nin bir terör örgütünden belediye başkanları varmış gibi göstermek için Ahmet Özer’i yapmadığı telefon görüşmesiyle, kızının evinin kirasını örgütten gelen para diye tutukladılar. 4 günde 200 kişiye iddianame yazan savcı, bir ay oldu iddianame hazırlayamadı, gizli tanık bulmuş oradan suç arıyor.
“Kayyım ne DEM’in işidir ne CHP’nin”
Bütün grup başkanvekillerini kutluyorum. OHAL’den kalan bu kayyım atama işlerine, 10 parti birden kanun teklifiyle bunun kaldırılmasını konuşuyor. Kayyım ne DEM’in işidir ne CHP’nin. Bugün bize yarın başkasına. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkeme kararı verir görevden alırsın. Yerine o güne kadar dava açmadığın belediye meclis üyelerinden seçilir. FETÖ ile mücadele için bir icat çıkardılar bunun üzerinden CHP’ye DEM’e yarın bir başkasına saldırıyorlar. Burada 10 siyasi partinin ben bunun yanında durmam demeden doğrunun yanında imza attılar.
“Görüşme talebine cevap vermiyorlar”
Ahmet Özel tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. 28 gündür CHP Genel Başkanı, yardımcıları, milletvekillerinin görüşme talebine cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı’nı aradım. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor. Ağızlarındaki bakla ‘Akın Gürlek’le ilgili çok ağır konuşuyorsunuz.’ Senin de sana o talimatı verenin de alnını karışlarım da sana minnet etmem. Bir sözüm de Numan Kurtulmuş’a. Kendisi de hak verdi, ‘aradım Bakanı size dönecekler’ dedi, ses soluk yok. Siz Meclis Başkanı olarak bu sorunu nasıl çözemezsiniz. Akın Gülek bu sarayın celladıdır, seyyar giyotindir. Akın Gürlek’e bu bakanın gücü yetmiyor. Aynı FETÖ’deki gibi bu bakanın imamı Akın Gürlek’tir. İlk seçimde bu Erdoğan gidiyor, bu rejim değişiyor, halkın iktidarı kuruluyor.
“17 yıl önceki kararı dayanak yapıyorlar”
‘Biz hiç yapmadık, bunlar bir dönemde İstanbul’da 105 kreş açmış. Bu da seçmen davranışını değiştirmiş. Biz iktidarız bu işe bir el atalım’ demiyorlar. ‘Kadının işi ne çocuk baksın, yemek yapsın, engellisine baksın, yemek yapsın, ne işi var çalışma hayatında’ diyorlar. Geçmişte bir AYM kararı var, 17 yıl önceki o kararı ‘dayanak yaparız’ (diyorlar). Bizim başvurumuz kreş için değil, anaokulu idi. Milli Eğitim’in yaptığı işi 17 yıl önce belediyelere yaptırmaya çalışıyorlardı, şikayet ettik. O günden bu güne bu 8. bakan. Hiçbir işlem yapmamışlar, bugün ilk işlemi yapıyorlar. Sen AYM kararlarına 17 yıl vadeli uyacağına işini yap da Can Atalay gelsin Meclis’e.
“Yeni kreşler açacağız”
Kreş dışarıda 20 bin lira. Bu kreşi kapatmak her babayiğidin hakkı değil. Hemen yalana sarıldılar, açıklama yaptılar, ‘MEB’in yazısında kreş geçmiyor’ denildi. AK Parti tarihinin ‘en iyi’ Milli Eğitim Bakanı’na söylüyorum. Bizim yazımızda kreş ifadesi geçmiyor diyor, işte burada yazmış. Kreş açmaya devam edeceğiz. Bize yazıyı yollayan Bakan Kurum ‘İstanbul’da her mahalleye kreş açacağız’ diyordu. Onlar bizim değil, annelerin kreşi. Açanların alnından öpüyorum, yeni kreşler açacağız, kimseyi umutsuz, bir başına bırakmayacağız.”
Yorumlar kapalı.