Batman Barosu İnsan Hakları Merkezi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak insan haklarının korunması ve hak ihlallerine karşı mücadelenin önemine dikkat çekti. Açıklamada, demokrasi, adalet ve insan onurunun korunmasına yönelik çağrılar yer aldı.
Baro, konuşmasına 2015 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden insan hakları savunucusu Av. Tahir Elçi, insani yardım amacıyla yola çıktığında hayatını kaybeden merkez başkanı Av. Sedat Özevin ve diğer hak savunucularını anarak başladı. İnsan haklarına dayalı bir düzenin tesisi için barışçıl ve çözüm odaklı bir yaklaşımın önemine vurgu yapıldı.
Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin Önemi
Batman Barosu, 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin temel ilkelerine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu beyannameye taraf olmasına rağmen insan hakları ve özgürlükler konusunda yeterli adımları atmadığını belirtti. Açıklamada, güvenlikçi politikaların ülkedeki demokratik düzenin önündeki en büyük engel olduğuna ve bu politikaların 2024 yılında da artarak devam ettiğine işaret edildi.
Kayyım Uygulamaları ve Hak İhlalleri
Açıklamada, Türkiye’deki kayyım uygulamalarının demokrasiye ve seçme-seçilme hakkına aykırı olduğu vurgulandı. Batman dahil olmak üzere birçok belediyeye kayyım atanmasının halk iradesini yok sayan bir rejim oluşturduğu ifade edilerek, bu uygulamaların durdurulması için çağrıda bulunuldu. Ayrıca, kayyım sonrası protestolar sırasında Batman’da ve diğer illerde yurttaşların kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldıkları iddiaları dile getirildi.
AİHM Kararlarının Uygulanmaması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının Türkiye’de uygulanmamasının Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu belirtilen açıklamada, bu durumun demokratik bir hukuk devleti ilkelerine zarar verdiği ifade edildi. Özellikle Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimlerin hala tutuklu olmasının, uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Anadilde Eğitim ve İfade Özgürlüğü Talepleri
Baro, anadilde eğitimin temel bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın tanınması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, sosyal medya paylaşımları nedeniyle yapılan gözaltı ve tutuklamaların ifade özgürlüğünü ihlal ettiği ifade edildi. Kürtçe şarkılar nedeniyle gözaltına alınan yurttaşlara yönelik uygulamaların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Basın Özgürlüğü ve Dezenformasyon Yasası Eleştirisi
Batman Barosu, son dönemde basın mensuplarına yönelik baskılar ve “Dezenformasyon Yasası” kapsamında yapılan tutuklamaların basın özgürlüğünü kısıtladığını belirtti. Açıklamada, bağımsız ve tarafsız basının önemine dikkat çekildi.
Uluslararası Çağrılar
Batman Barosu, Gazze’de yaşanan insanlık dramını ve Suriye’deki çatışmaları kınadı. Uluslararası toplumu, bu bölgelerdeki insan hakları ihlallerini sonlandırmak için somut adımlar atmaya davet etti.
Batman’daki insan haklarına dair son gelişmeleri anlık olarak mobil uygulamamızdan takip edebilirsiniz.
Yorumlar kapalı.