Spectrum House tarafından yapılan ankete göre, her üç katılımcıdan ikisi, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inanıyor. Yeni bir çözüm süreci beklentisinde olanların oranı ise yüzde 45,7 olarak ölçüldü.
Spectrum House tarafından ‘Kürt Meselesiyle İlgili Algılar ve Siyasal Eğilimler’ başlıklı anket çalışması yapıldı. 25 Kasım – 3 Aralık tarihleri arasında, 18 yaş ve üzeri 2 bin 28 katılımcıyla 26 ilde yapılan ankette, ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ sorusu da yöneltildi.
Ankette, öne çıkan bulgular şöyle:
• Katılımcıların yüzde 53’ü yeni bir anayasa gerekliliği konusunda olumlu görüş bildirmiş ve yeni bir anayasa yapılması gerektiği yönünde bir ihtiyaç
bulunduğunu ifade etmiştir.
• Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %59,3’ü, Kürt meselesinin Türkiye için önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir. Bu oran, çok önemli,
önemli ve orta düzeyde önemli kategorilerinde yapılan değerlendirmelere dayanmaktadır.
• Araştırma bulgularına göre, katılımcıların %86’sı, Türk ve Kürt kimliklerine sahip bireylerle arkadaşlık veya komşuluk yapabileceklerini
belirtmiştir.
• Katılımcıların, Kürt meselesinin en önemli sebepleri hakkında verdikleri yanıtlarda, kimlik talebi yüzde 19,2 ile en yüksek oranda ön plana çıkmıştır.
Diğer sebepler ise sırasıyla siyasi faktörler yüzde 14,5, ayrımcılık yüzde 13,4, ayrı devlet kurma isteği yüzde 13, dış güçler yüzde 10, terör, kışkırtma ve rant
yüzde 7,7 ve devlet politikaları yüzde 5,7 olarak ölçülmüştür.
• Katılımcıların, “Kürt meselesini hangi parti çözer?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, AK Parti yüzde 39 ile en yüksek oranı alırken, CHP yüzde 26,8, MHP
yüzde 9,8 ve DEM Parti yüzde 8,4 olarak sıralanmıştır. Ayrıca, katılımcıların yaklaşık yarısı, iktidar bloku (AK Parti-MHP) partilerinin Kürt meselesinin çözümünde daha etkin olacağına inanmaktadır.
• Katılımcıların, “Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, yüzde 29,4’ü “hayır inanmıyorum” demiştir. Diğer bir deyişle, yaklaşık her üç katılımcıdan ikisi, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inandığını ifade etmiştir.
• Katılımcıların, “Kürt meselesinin çözülmesi için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, diyalog ve müzakere yüzde 24,5 ile en yüksek oranda ön plana çıkmıştır. Diğer çözüm önerileri ise sırasıyla şiddet ve terörle mücadele yüzde 21,8, anayasal reformlar yüzde 16,6 ve kültürel hakların geliştirilmesi yüzde 13,1 olarak belirlenmiştir. Hiçbir adım atılmamalı diyenlerin oranı ise yüzde 15,3 olarak ölçülmüştür.
• Katılımcıların, “Kürt meselesinin çözümünde Kürtleri temsilen kiminle görüşmeler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, halk ve STK’lar yüzde 25 ile en yüksek oranda ölçülmüştür. Diğer yanıtlar ise sırasıyla Kürt liderler yüzde 18,9, tüm siyasi partiler yüzde 14,3 ve DEM Parti yüzde 5,4 olarak belirlenmiştir.
• Kürt meselesinin çözümünde üçüncü taraf/arabulucu rolü ile ilgili algılara bakıldığında, katılımcıların yüzd e70,8’inin herhangi bir taraf veya arabulucunun rolünü işaret etmediği tespit edilmiştir.
• Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 58,5’i, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkında söylediği “terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın, gelsin TBMM’de DEM Grup Toplantısı’nda konuşsun” söylemlerini yanlış bulduklarını belirtmiştir. Doğru bulanların oranı ise yüzde 21,4 olup, kararsız, bilgim yok veya cevap vermek istemeyenlerin oranı toplamda yüzde 20,1 olarak ölçülmüştür
• Katılımcıların, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci girişiminin başarısız olmasının sebeplerine verdikleri yanıtlarda, yüzde 20’si, “hükümetin sürece siyasi menfaat açısından yaklaşması” seçeneğini en önemli sebep olarak işaret etmiştir. Diğer sebepler ise sırasıyla; “yeterli siyasi iradenin olmaması” yüzde 15,5, “tarafların birbirine güvenmemesi” yüzde 15,3, “doğru diyalog kurulamaması” yüzde 14 ve “şiddet ve terör” yüzde 11,8 olarak ölçülmüştür.
• Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 45,7’si, “yeni bir çözüm süreci” ile ilgili beklenti içinde olduklarını belirtmiştir. Yeni bir çözüm sürecine gerek olmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 41,3 olup, fikrim yok diyen ve kararsız olanların oranı ise yüzde 13,1 olarak ölçülmüştür.
• Katılımcıların, Kürt meselesi ve medya ile ilgili algılarına bakıldığında, basının Kürt meselesine dair tutumunu “taraflı ve yönlendirilmiş” bulanların oranı yüzde 53,4 olarak ölçülmüştür. Buna karşılık, Kürt meselesi bağlamında basını “tarafsız ve objektif” bulanların oranı ise sadece yüzde 19,2’dir.
• Katılımcıların, “ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlara bakıldığında, yalnızca yüzde 16,2’sinin “yeterli” yanıtını verdiği, yüzde 70,9’unun ise “yetersiz” ve “CHP’nin herhangi bir politikası yok” yanıtlarını vermiştir.
• Katılımcılara, “Orta Doğu’daki karışıklıkların (savaşların) çözümünde Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Verilen yanıtlara bakıldığında, yüzde 39,8’inin “diyalog” yöntemini, yüzde 26,2’sinin ise “askeri güç kullanımı” yöntemini işaret ettiği görülmüştür. “Hiçbir rol almamalı” diyenlerin oranı ise yüzde 20,8 olarak ölçülmüştür.
• Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 39,1’inin Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt Bölgelerine yönelik politikalarını desteklemedikleri, yüzde 34,7’sinin ise destekledikleri görülmüştür. Cevap vermeyen ve fikrim yok diyenlerin oranı ise yüzde 14,5 olarak ölçülmüştür
Araştırma sonucunda katılımcıların bu pazar seçim olsa oy verecekleri partiler incelendiğinde; CHP yüzde 32,4 ile en yüksek oranı alırken, hemen ardından AKP yüzde 31,3 oranıyla ikinci sırada yer almıştır. DEM Parti yüzde 10,5, MHP yüzde 7,1, İYİ Parti yüzde 4,5 ve Zafer Partisi yüzde 4,3 oranlarında destek bulmuştur.
Diğer partiler arasında YRP yüzde 3,6, Anahtar Parti yüzde 2,1 ve TİP ise yüzde 1,3 oranında oy desteği elde etmiştir.
Kaynak: Artı Gerçek
Yorumlar kapalı.