DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Sözcü TV’de yayınlanan Serpil Yılmaz ile “Aklın Yolu” programında, Suriye’deki son siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye, Suriye’ye karşı sorumluluklarını hatırlatmalı
Suriye’deki sivillere yönelik saldırılara ilişkin Türkiye’nin rolüne değinen Ekmen, özellikle Lazkiye ve çevresinde Alevi sivillere yönelik saldırılara dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik sorumluluklarını birçok açıdan hatırlatan bir rolü olmalı. Ahmed Şara’yı, geçmişteki HTŞ bağlantıları nedeniyle kaygılarımız olsa da, tamamen bu kimlikle ele alamayız. Bugün uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, Şam yönetimiyle temas halinde ve meşruiyetini tanıyor.”
Lazkiye’deki katliamlar aydınlatılmalı
Şam yönetiminin uluslararası arenada tanınmasına değinen Ekmen, Suriye’deki akraba topluluklara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“ABD, Avrupa Birliği ve birçok ülke Şam ile temas kuruyor. Türkiye de otoritesini kabul ettiği bir yönetimden devlet gibi davranmasını talep edebilir. Suriye’de yaşayan Aleviler, Dürziler, Kürtler ve Türkmenler doğrudan akraba topluluklarımızdır. Lazkiye’de katledilen Alevilerin, Hatay ve Mersin’de binlerce akrabası var. O insanların yaşadığı ruhsal sıkıntıyı görmek zorundayız. Aynı şekilde Türkmenlerin ve Kürtlerin de Türkiye’de akrabaları var.”
Ekmen, Lazkiye’de yaşanan katliamların aydınlatılması gerektiğini belirterek, şu çağrıda bulundu:
“Eğer Şam yönetimi, çağdaş ve demokratik normlara uygun bir anayasa ile iç savaşın izlerini geride bırakmak istiyorsa, Lazkiye’deki saldırıları aydınlatmalı, sorumluları cezalandırmalı ve bu tür olayların tekrar yaşanmasını engellemelidir. Aksi halde, silahlı grupların birbirleri veya siviller üzerindeki tehditleri, sadece Suriye’de değil, komşu ülkelerde de sürekli bir tedirginlik yaratacaktır.”
Şam yönetimi uluslararası toplum tarafından tanınıyor
Ekmen, Şam geçici hükümetinin uluslararası toplum tarafından kabul gördüğünü hatırlatarak, Türkiye’nin bu yönetimden beklentilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Şam yönetimi, uluslararası toplum tarafından tanınıyor. Bu durum, bizlerin de onlardan çoğulculuğa saygılı, insan haklarına dayalı ve ülkedeki farklı toplulukları güvence altına alan bir yönetim bekleme hakkımızı güçlendiriyor. Aynı zamanda, Suriye’den Türkiye’ye yönelik herhangi bir tehdit oluşmaması konusunda da net taleplerimiz olmalıdır.”