Batman, Diyarbakır, Adana, Antalya, İzmir ve Şanlıurfa’nın da aralarında bulunduğu 20 baro, hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çekmek amacıyla ortak açıklama yaptı. Baroların “Ceza infazı insanlık onuruna aykırı olamaz” başlıklı ortak açıklamasında, Anayasa’nın 17’nci maddesine atıf yapılarak, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” denildi.
SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR
Siyasetçi Aysel Tuğluk’un tutukluluk halinin sürdürülmesiyle mağduriyet yaşadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Uzun zaman önce ‘demans’ hastalığına yakalanmış olan Av. Aysel Tuğluk’un sağlığı her geçen gün kötüleşmekte; yaşam hakkı tehlikeye girmektedir. Av. Aysel Tuğluk; yaklaşık 8 ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nda görevli 9 uzman doktor tarafından kontrol ve muayeneye tabi tutulmuştur. Muayene sonunda Kocaeli Tıp Fakültesi’nce, Aysel Tuğluk’un yakalandığı hastalık için ‘hastalığının kronik seyirli olduğu ve ilerleyici vasıf arz ettiği, cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımının yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği ve dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi gerektiği’ tespitinde bulunulmuştur.
ATK’NİN OLUMSUZ RAPORU
9 uzman tarafından yapılan detaylı muayene ve inceleme, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından dikkate alınmayarak, 3 Eylül 2021 tarihli raporda ‘sağlık durumunun, hapis cezasının infazından muaf tutulmayı haklı kılmadığı’ sonucuna varılması üzerine; Av. Aysel Tuğluk’un avukatlarınca talep edilen infazın ertelenmesi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca reddedilmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun olumsuz raporu üzerine; Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) yeni bir rapor alınması yoluna gidilmiştir. TİHV tarafından hazırlanan raporda; ‘Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporda, tanılar arasındaki farkın ortadan kaldırılması gerekir iken bu husus üzerinde durulmadığı; ayrıca ceza infaz kurumundaki kişinin tıbbi kayıtlarını, psikososyal değerIendirme sonuçlarını, cezaevi görevlilerinin ve kişinin birlikte yaşadığı kişilerin gözlemlerini almaksızın ve gerekli incelemeler yapılmadan hazırlanan raporun, salt kanun maddelerine atıf yapmak suretiyle verildiğinden ötürü güvenilir olmadığı’ ifadelerine yer verilmiştir.
Demans; hafızayı, düşünmeyi ve sosyal becerileri etkileyen bir grup semptomu tanımlar. Demans, tek bir hastalık değildir. Aksine birçok türü vardır. En sık görülen türü olan Alzheimer demansı, bütün demansların yaklaşık ile yüzde 80’inden sorumludur.
İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMIYOR
Av. Aysel Tuğluk; yeme içme gibi kendi hayati ihtiyaçlarını karşılayamaz halde olup ceza infaz koşulları nedeniyle hastalığı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Kendi gereksinimlerini karşılayamadığı ve başkalarıyla güçlükle iletişim kurabildiği bu durumda, cezasının infazının hastalığının iyileşmesine kadar geri bırakılması zaruret halini almıştır. Aksi durum cezanın infazında insanlık onuruna aykırı uygulama yapıldığını gösterecektir.
YAŞAM HAKKI KORUNMALI
Biz aşağıda imzası olan barolar; en temel hak olan yaşam hakkının korunması açısından; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun Barolara sorumluluk olarak yüklediği ‘insan haklarını korumak ve savunmak’ görevi kapsamında Av. Aysel Tuğluk’un cezasının infazının hastalığının iyileşmesine kadar geri bırakılması çağrısında bulunuyoruz.”
Ortak açıklamada imzası bulunan barolar: Adana, Adıyaman, Ağrı, Antalya, Batman, Bingöl, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Hakkari, Hatay, İzmir, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van.
Yorumlar kapalı.