Eskiden hipnoz denilince aklımıza büyücüler, sihirbazlar gelirdi ve doğa üstü bir olay gibi algılardık, günümüzde bile hâlâ bu şekilde algılayanlar fazladır aslında.
O zaman sizi “Bay Hipnoz Milton Ericson” ile tanıştırayım.
Ericson 1901 yılında göçmen bir ailede ABD’de dünyaya geliyor.
Hipnoterapiyi bilim ve tıp ile tanıştıran, algıları yıkan modern medikal hipnoterapinin babası olarak kabul edilen bilim insanıdır.
Ericson’un çok sıra dışı bir yaşam öyküsü var. 17 yaşında polio atağı dediğimiz çocuk felci hastalığına yakalanır ve doktorlar kurtulmasının mucize olduğunu söyler. Bu konuşmalara şahit olan Ericson sadece duyu organlarını kullanarak ve gözlem yaparak 1 yıl içinde ayağa kalkar. Bunu daha sonra şöyle açıklar;
1 yaşındaki küçük kardeşimin davranışlarını yürümeye nasıl başladığını aylarca izleyerek kendime tekrardan yürümeyi öğrettim.
Tabi sadece gözlem yaparak ayağa kalkmadı Ericson aynı zamanda bilinçli yapılan davranışların insanları harekete geçirmede çok etkisiz kaldığını fark ederek ve bilinçdışı zihnini kullanarak rüyalar gördüğü, hayaller kurduğu zamanlarda bilinçdışının güçlü uyarıcı gücünü kullanarak ayaklarını hareket ettirebildiğini fark eder ve bir an olsun pes etmeden bunun üzerine gider, 1 yıl içinde ayağa kalkar.
Koltuk değnekleriyle hazırlandığı üniversite sınavında tıp bölümünü kazanır ve psikiyatr olup profesörlük seviyesine kadar yükselir. Bununla da yetinmeyip aynı zamanda psikoloji bölümünü okuyarak psikolog olur.
Adına 100’den fazla kitap yazılır, dünya çapında 50 enstitüye ismi verilir ve sayısız çalışmalara imza atarak ABD’nin en etkili psikoterapist ve hipnoterapistlerinden biri olur.
1952 yılında tekrar felç geçirir ve vücudunun sağ tarafı tamamen felçli kalır, buna rağmen bir gün bile ara vermeden bilime, insanlığa katkı sunmaya devam eder.
30.000 civarında hastayı iyileştirdiği söylenmektedir. Ericson hipnoterapisi
günümüzde artık birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
79 yıllık hayatına bir an bile mola vermeden mücadele içinde bilime, insanlığa katkı sunar.
Öldüğü zaman 1 yıllık randevu defterinin tamamen dolu olduğu harika bir detaydır.
Konuştuğu herkesi hipnoz edebilecek iletişim gücüne ve bilimsel donanıma sahiptir. Bu değerli bilim insanının mücadelesi yolumuzu aydınlatsın, umudumuzu her zaman diri tutsun.
İnsan yeter ki bir şeyi yürekten istesin, işte o zaman başaramayacağı hiçbir şey yoktur..!
Yorumlar kapalı.