Batman, herkesin de bildiği gibi tarihi pek de eskiye dayanmıyor. İsmi şuradan cismi buradan olmuş önemli değil. Net olan Batman’ın yüz küsur yıl önce köy olduğu ve 1937 yılında İluh ismiyle bucak haline getirildiği.
Ve 1950‘li yılların başlarında ise bölgede petrolün bulunmasıyla kaderinin değiştiği…
Bu gelişme üzerine Batman, 1957 tarihinde ilçe olarak kabul edildi.
1990 yılına kadar çok hızlı bir gelişme yaşayan Batman, 16 Mayıs 1990 tarihinde Türkiye’nin 72. ili oldu. Oldu olmasına da il olmanın hakkını verebildik mi? Şöyle bir baktığımızda ne yazık ki hayır!
Billboardlara süslü cümleler yazmakla olmuyor.
Her 16 Mayıs günü gazeteleri olduğu gibi kutlama mesajlarına boğmakla da olmuyor.
Keşke kişisel çıkar ve reklamınıza ayırdığınız mesainin küçük bir bölümünü bu kent içinde ayırsaydınız.
Belki o zaman her şey farklı olurdu.
İmar planları daha adil daha düzenli olabilirdi.
Verilen ya da verilmeyen saçma sapan imar planları yüzünden Türkiye’deki en çarpık kentlerin başında gelmezdik.
Diyarbakır Caddesi’nden fotoğraflar paylaşarak Batman’ın gerçekliğini örtemeyiz. Hakkını teslim edelim Diyarbakır caddemiz güzel. Bizimde bununla övünmemiz doğal ama çarpık kentleşme, düzensiz ve plansız büyümenin kente verdiği, vereceği zararı örtmez.
Öyle bir çarpıklık ki kentin bir birbirine yürüme mesafesi kadar yakın mahalleler arasında adeta uçurum var. Geçen gün kentin iki önemli gazetesi Çağdaş ve Batman Gazetesi, bu fahiş fiyatlara ve fiyat aralığına dair haberlere yer verdi.
Kentin bir tarafında 1 milyona daire satılırken, bir diğer tarafta müstakil evler 100 bin TL’ye alıcı bulamıyor.
Düzensizliğe, saçmalığa bakar mısınız?
Rezalet değil de nedir?
Buna dur diyecek birileri yok mu?
Geçen günlerde yine bu konuya değinmiştik.
Bu mantıksız düzene,
Bu fahiş fiyatlara ,
Bu adaletsiz kazanca,
Bu vicdansızlığa mutlaka el atılmalı.
Kent yöneticileri ortak bir akılla müdahale etmek için vakit kaybetmemeli.
En acil şekilde harekete geçerek kentsel dönüşüme yol verilmeli.
Aklı ve mantığı zorlamayacak şekilde hem vatandaşı hem de firmaları kazançlı çıkaracak projeler hayata geçirilmeli.
Geçen seneye kıyasla konut fiyatları neredeyse ikiye katlandı.
Yeni açılan imar alanları da yükselişi durdurmuş değil.
Kentsel dönüşüm diyoruz çünkü fiyatları bir nebzede olsa aşağıya çekecektir.
Örneğin İluh olabilir, Çarşı Mahallesi olabilir.
Bir de en önemlisi İpragaz olabilir.
Ama ne yazık ki buralarda vatandaşın konuyla ilgili bilgisi yok denecek kadar az.
Eğer sağlıklı ve uygun bir şekilde kentsel dönüşüm projeleri sunulur ve uygulanırsa arsa fiyatlarına etkisi kaçınılmaz olacaktır. Sadece imar alanları açarak fiyat düşürmek mümkün olmuyor.
Ha mümkündü ama o tren çoktan kaçtı.
Kentin rant kaymağını dibine kadar sıyıranlar yüzünden koca Batman, acı çekiyor.
Dediğim gibi hiç kuşku yok fahiş fiyatın en büyük nedeni arsa fiyatları.
Yazdıklarımın oluru nasıldır bilmem ama arsa fiyatları aşağı çekilmedikçe yüksek fiyatlandırma için birilerine ciddi bahane oluyor.
200 bine mal ettiği daireyi 900 bin 1 milyona satarken en büyük bahane arsa fiyatları oluyor.
Geçelim vatandaşın belini kıran bir diğer konuya.
Diğer konu dediğime bakmayın, aynı vicdansızlığın eseri olan yüksek kiralar. Kısaca özetleyecek olursak. Kiralık ev bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Bu da doğal olarak kiraların yükselmesine neden oluyor.
Batman’da konut sayısı yetersiz.
Son pandemi süreciyle ağırdan alınan yeni konut yapımı da etkenlerden biri.
Bu yazıyı yazarken bir akrabam geldi. Tesadüfün böylesi ev sahibinden şikayetçiydi. Dinleyince inanamadım. Musa Anter halk evinin yanında 3 katlı 6 daireli bir binada 500 tl kira veriyordu. Ev sahibi önümüzdeki ay itibariyle kirayı bin 250 TL’ye çıkarmış. Evet tam bin ikiyüzelli TL. Bu vicdansızlığın ötesinde artık ahlak ve vicdan sorunudur.
Söylenecek çok şey var ama ne yazsak nafile.
Yorumlar kapalı.