DEM Parti bileşenlerinden, DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın partisi SYKP’den yerel seçim açıklaması: “31 Mart seçimlerinin öncesinde ve sonrasında üçüncü kutup yaklaşımı adı altında faşizmin kurumsallaşması tehdidini görmeyen, iktidar blokunu ve ana muhalefeti eşitleyen ‘eşit mesafecilik’ pozisyonu kabul edilemez. İstanbul’da 31 Mart 2024 seçimlerinde tutumumuz tereddütsüz bir biçimde AKP-MHP faşist blokuna kaybettirmek olacaktır.”
DEM Parti’nin bileşenlerinden SYKP’nin (Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi) İstanbul il teşkilatından yapılan açıklama şöyle:
“2023 genel seçim yenilgisinin neden olduğu kafa karışıklığı ve moral bozukluğunun, faşizmin kurumsallaşmasını önleme ve durdurma stratejisini değersizleştirmesine ve faşizmin geriletilmesinin onun karşısında birleşik, yaygın ve derin bir muhalefet inşasıyla mümkün olduğu gerçeğini görünmez kılınmasına izin verilemez.
31 Mart yerel seçimleri taşları yeniden döşemenin, güçleri ve muhalefeti yeniden dizmenin, safları tekrardan karmanın, daha sahici bir aşağıdan seferberliğin bir vesilesi ve basamağı olabilir. Unutmayalım ki faşizmin ilerleyişini çelmek, duraksatmak ve tökezletmek gibi ivedi ve yakıcı bir görev bu yerel seçimlerde de önümüzde durmaya devam ediyor.
SYKP hem bileşeni olduğu DEM parti içinde hem de dışındaki sol/sosyalist güçler/öznelerle bu yerel seçimlerin, iktidar blokunun ilerleyişini tökezletecek, onu engelleyecek, Kürt halkının kendi kendisini yerinden ve yerelden yönetme hakkına saldırının somut biçimi olan kayyım siyasetini boşa çıkartacak her türlü görevin sorumluluğunu üstlenmekte etkin çaba içinde olmaya devam edecektir.
Faşizme karşı mücadele elbette yerel seçimle sınırlı değildir. Ancak İstanbul başta olmak üzere yerel yönetimleri geri almanın AKP-MHP iktidar blokunun faşizmi inşa etme sürecindeki önemi ortadadır. İstanbul seçimlerini kazanmanın AKP-MHP blokuna faşist rejimi inşa sürecinde sosyal ve kültürel iktidarını tesis etmek ve demokrasi güçlerine karşı kaleler inşa etmek açısından ne kadar çok imkânı ifade ettiği ortadadır. Dahası, bu yerel seçimlerden zaferle çıkmasının iktidar blokunun maneviyatında yaratacağı güçlenme olasılığının ve muhalefet kampındaki 14 Mayıs’tan kalma bozgun havasının derinleşmesi riskinin 1 Nisan sonrasındaki çarpan etkisini görmezden gelmek sorumlu siyaset açısından kabul edilemez.
Dolayısıyla 31 Mart seçimlerinin öncesinde ve sonrasında üçüncü kutup yaklaşımı adı altında faşizmin kurumsallaşması tehdidini görmeyen, iktidar blokunu ve ana muhalefeti eşitleyen ‘eşit mesafecilik’ pozisyonu kabul edilemez. Üçüncü kutup siyasetinin gereği sayılarak eşit mesafecilik anlayışı, faşizmin kurumsallaşmasının ilerlemesine engel olma ve demokratik / toplumsal muhalefeti yeniden ve güçlü bir biçimde örgütleme görevini ıskalamak anlamını taşımaktadır.
İstanbul’da 31 Mart 2024 seçimlerinde tutumumuz tereddütsüz bir biçimde AKP-MHP faşist blokuna kaybettirmek olacaktır.”
Yorumlar kapalı.