DİAYDER davası: Savcı 21 sanığın cezalandırılmasını istedi

featured

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarını terör örgütleriyle ilişkilendirerek özel teftiş başlatmasına dayanak olan 23 sanıklı Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) davasında esas hakkındaki mütalaa açıklandı.

Savcı, 16 sanığın ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla, beş sanığın ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti. İki sanığın da beraatına karar verilmesi istendi. Davanın karar duruşması 21 ve 22 Aralık’ta yapılacak.

İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aralarında DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’ın da olduğu tutuksuz olarak yargılanan 10 kişi katıldı.

‘Yasal görünümlü dernek’

Duruşma savcısı Süleyman Erturan, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Esas hakkındaki mütalaada, DİAYDER ‘yasal görünümlü faaliyetlerine devam eden’ dernek olarak tanımlandı. Savcı Erturan, dernek üyeleriyle ilgili “Bazı DİAYDER yönetici ve üyelerinin din motifli yaklaşımlarla örgüt sempatizanı kitlenin örgüte bağlılıklarını artırmak ve örgütün kent merkezlerinde ihtiyaç duyduğu sempatizan kitle oluşturmaya çalıştıkları, sonrasındaysa örgütün din karşıtı ideolojisini kitleye empoze ettikleri tespit edilmiştir” dedi.

DİAYDER davası: Savcı 21 sanığın cezalandırılmasını istedi

Gizli tanık Padişah’ın ifadesi

Savcı Erturan, gizli tanık Padişah’ın başka bir mahkemede verdiği ifadeye mütalaasında yer verdi. Savcının aktarımına göre, gizli tanık ifadesinde “DİAYDER’in PKK/KCK tarafından kurulduğunu, derneğin görevlerinin örgüt mensuplarının cenaze namazlarını kıldırma, taziye ve mevlit okuma gibi etkinliklere derneğin katılımının zorunlu olduğunu, derneğin İstanbul yapılanmasını bilmediğini ancak sanıklardan bazılarını Diyarbakır’da yapılan toplantılarda örgüt mensuplarının cenaze ve taziyelerinde gördüğünü” söylemişti.

Hasan Cemal’in kitabı suç unsuru sayıldı

Savcı Erturan, sanıklardan sekizine ait dijital materyal incelemesi sonucunda herhangi bir suç veya suç unsuruna rastlanılmadığını aktardı. Savcı, sanıkların evinde hakkında yasaklama kararı bulunan kitaplar çıktığını, bunlara el konulduğunu hatırlattı. El konulan kitaplardan biri de gazeteci Hasan Cemal’in “Delila – Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri” kitabı.

IŞİD saldırısına karşı nöbet suçu

Mütalaada, IŞİD ve PYD/YPG arasında 2014’te Kobani’de yaşanan çatışmalar nedeniyle DİAYDER üyelerinin Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde çadır nöbeti tutması suçlama olarak tarif edildi.

Dernek başkanıyla ilgili iddialar

Savcı, mütalaada, dernek başkanı Ekrem Baran’ın ‘değer ailesi olarak nitelendirilen kişilere örgütsel saikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından DİAYDER’e verilen alışveriş kartlarını dağıttığını’ iddia etti.

Baran’ın PKK lideri Öcalan’ın çağrısı üzerine toplanan Demokratik İslam Kongresi’nin çağrıcılar grubunda yer aldığı belirtildi.

Kayyım protestosuna katılması suç oldu

Baran’ın Güneydoğu illerindeki belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili olarak “Kayyım darbesine karşı halkın yanındayız” başlıklı bir basın açıklaması yaptığını aktaran savcı, Baran’ın kayyum protestosu amacıyla Mardin’de protestolara katıldığını belirtti. Ekrem Baran’ın ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla cezalandırılması talep edildi.

‘Sarık ve cübbe giyme suçu’

Savcı Erturan, sanıklar Ekrem Baran, Enver Karabey, İbrahim Şek ve Nur Mehmet Işık’ın ‘toplumun dini değerlerini istismar edecek şekilde sarık ve cübbe giydiğini’ savundu.

‘Fitre toplama suçu’

Mütalaada, sanık Fahrettin Ülgün’ün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 3’üncü bölge koordinasyonu içerisinde faaliyet yürüttüğünü belirtti. Ülgün’ün “Kürt vatandaşların dini duygularını istismar ederek fitre adı altında zarf çalışması yaparak para topladığı, parayı örgütün faaliyetlerine fon oluşturmak için kullandığı” iddia edildi.

Ne olmuştu?

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB çalışanlarını yasadışı örgütlerle ilişkilendiren açıklamalarından sonra İstanbul başsavcılığı tarafından İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’de zaten yargılanan DİAYDER üyeleri hakkında bir iddianame daha hazırlanmıştı. Yargılanan kişilere İBB’de çalışan gassallar da eklenmişti. İddianamedeki suçlamalardan öne çıkan DİAYDER üyelerine dağıtılan 150 liralık yardım kartlarıydı.

Davanın iddianamesiyse bugüne kadar yürüttüğü siyasi ceza davalarıyla adını duyuran hâkim Akın Gürlek’in başkanı olduğu İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Gürlek, davanın ikinci duruşmasında İBB çalışanı iki kişiyi tanık olarak dinlemiş, aynı duruşmanın ara kararında bu kişilerin hakkında iddianame düzenlenmesi için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti.

Davada yargılanan sanıklardan Aydın Ayhan, İBB’de gassal olarak çalışıyordu. Ayhan, duruşmada verdiği ifadede, İBB’deki işine eski başbakan Binali Yıldırım’ın kardeşiyle konuşarak girdiğini söylemişti. Daha sonra dava dosyasına jandarmanın hazırladığı rapor girmişti. Rapora göre, yardım kartı dağıtılan 272 kişiden yedi kişi hakkında en eskisi 2010 yılından kalma soruşturma veya dava bulunuyordu. 19 kişinin de yakınları hakkında soruşturma veya dava açıldığı ortaya çıkmıştı.

Dava sürerken mahkeme başkanı Akın Gürlek, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Adalet Bakan Yardımcısı olarak atandı. Gürlek’in heyetindeki Ferhat Şahin de mahkemenin yeni başkanı oldu.

İBB çalışanlarından Yavuz Saltık hakkında da ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla dava açılmış, bu dava da ayrı olarak yine aynı mahkemede görülmeye başlamıştı. Saltık, ‘bilerek ve isteyerek terör örgütüne yardım etmek’ suçlamasıyla beş yıldan 10 yıla kadar hapsi istendiği davada 22 Eylül 2023’te oyçokluğuyla beraat etmişti.

Bu iki dava Soylu tarafından yakından takip edilirken, Mayıs ayındaki genel seçimler öncesinde Ekrem İmamoğlu’nun görevinden uzaklaştırılarak, yerine yeni bir ismin getirileceği iddialarıyla ilişkilendirilmişti.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!