Diyarbakır’da aralarında siyasi parti ve STK’ların olduğu 172 kuruluş, ortak bir deklarasyon yayınlayarak Kürt sorunun çözümü için çağrı yaptı.
İstanbul’da dün aralarında siyasetçi, gazeteci, aydın ve sanatçıların da olduğu 78 isim tarafından “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl temelde çözümü için” Barışa Çağrı başlıklı bir deklarasyon yayınlanmıştı.
Bugün ise Diyarbakır’da Demir Otel’de aralarında DBP, HEDEP, DTK, TJA, MEBYA-DER, TUHAY-DER ve ÖHD’nin olduğu 172 siyasi yapı ve kuruluş, “Şimdiden Geleceğe Doğru Özgürlük Çağrısı” başlığını taşıyan bir açıklama yapıp deklarasyonu kamuoyuna duyurdu.
Deklarasyon metninin Kürtçesi DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Türkçesi ise TJA üyesi Ruken Zeryam Işık tarafından okundu.
Deklarasyon metninde, Kürt sorununun çözümü için çağrı yapılırken Abdullah Öcalan’a dair bilgilendirmeye yer verildi.
Metinde, “Kürtler tüm kazanımlarına rağmen ciddi tehditlerle karşı karşıya iken; Ermeniler, Araplar, Kafkas ve Balkan halkları, savaş ve çatışmanın yaşandığı, kapitalist sistemin gözünü diktiği tüm coğrafyadaki halklar ölümle karşılaşmakta, topraklarından yaşam alanlarından sürülmekte, özgürlüklerinden, yer altı ve yer üstü değerlerinden olmaktadır. Tarihteki deneyimlerden yola çıkarak, ikinci dünya savaşından sonra insanlık değerlerini koruma rolü verilen Birleşmiş Milletler sistemi gibi hiçbir koruyucu sistem ise işlevini yerine getirememekte ya da getirmemektedir” denildi.
Kürt sorununun çözümüne vurgu
Kürt sorunun çözümüne yer verilen metinde, “Türkiye’de demokrasi sorununun da Kürt meselesinden ayrı ele alınmayacağı bilince çıkmış vaziyettedir. Türkiye’nin daha kuruluşunda sakat başlayan demokrasi söyleminin, halklar arasındaki tüm farklı renk ve sesleri inkâr eden tek tip zihniyeti örtmenin ötesine geçmediği bilinmektedir. Bu, tek kimlik üzerine kurulu, kapitalist sistemin taşıyıcısı ulus devlet yapısından ileri gelmektedir. Ve maalesef tam yüzyıldır coğrafyamızda çok ağır suçlar ile günahların işlenmesine yol açmıştır. Yerelde ve bölgemizde bu sorunu çözme bilinciyle yola çıkan Öcalan yeni bir zihniyet ve çözüm paradigması üretip, yaşatma siyasetinde ısrar ederek; demokratik bir gelişmenin temel politik öznesi pozisyonunda olduğunu göstermiştir. Kürt meselesinin barışçıl ve diyalog yoluyla çözümüne verdiği tarihsel önem stratejik düzeydir” ifadeleri kullanıldı.
Öcalan’ın mevcut durumuna ilişkin çağrı
Deklarasyon metninde PKK lideri Abdullah Öcalan ile 2 buçuk yıldır görüşülmediği dile getirilerek “Fakat bilindiği üzere Öcalan’ın neredeyse 25 yıldır hiçbir hukuksal hakkı düzenli bir şekilde yerine getirilmemiştir. Daha da önemlisi 2 buçuk yılı aşkın bir süredir kendisinden tek bir haber dahi alınamamaktadır. Kendisine ulaşılması, haber alınması başta olmak üzere Kürtlerin ve dünya halklarının maruz kaldığı yaşamsal, toplumsal ve siyasal sorunların çözümü açısından kendisinin özgür bir siyasal mücadele yürütme koşullarına sahip olması hayati derecede önemlidir. Gün Öcalan’ın halklarla doğrudan buluşma, fikri dünyası ile barış kurucu rolünün yaşam bulma zamanıdır” denildi.
Yorumlar kapalı.