Diyarbakır’da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, Kürt sorunun çözümü için, silahların susturulması, yeni bir anayasa yapılması çağrısında bulundu.
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, “Kürt Meselesinde Çözüm İçin Sivil Toplum Buluşması”nın sonuç bildirgesini açıkladı. Kürt meselesine “güvenlikçi” yaklaşımın eleştiri konusu yapıldığına dikkat çekilen bildirgede, Türkiye’de yaşanan bir çok sorunun kaynağında Kürt sorununun çözülmemesi olduğu vurgulandı.
Çözümsüzlüğün ortaya çıkardığı sorunlar
Bildirgede, Kürt meselesinde çözümsüzlükte ısrarın ortaya çıkardığı sorunlar başlıklar halinde işlendi. Başlıklar şöyle:
1-Kürtçe üzerinde yıllardır süre gelen yasaklar ve asimilasyon politikaları eleştirilmiş, Kürtçe icra edilen sanatsal etkinliklerin halen kamu makamlarınca zaman zaman yasaklandığı, anadilde eğitim ve öğretim hakkının ve kürtçenin kamusal alanda kullanımının önündeki yasal engellerin hala devam ettiği,
2- Çatışma ve operasyonların yaratığı ekolojik tahribat, özellikle ormanlık alanlara yönelik müdahaleler ve rant alanlarının oluşturulmasına devam edilmekte,
3- Kontrolsüz ve abartılı güvenlik tedbirleriyle kent ve ilçe merkezlerinde devam eden zırhlı araç çarpmaları sonucu yaşanan çocuk ölümleri ve faillere yönelik yargının cezasızlık politikası ile kadına yönelik cinsiyetçi ve ayrımcı bakışın devam ettiği,
4- Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve tutuklanmaları, kayyım uygulamaları ve siyasi partilere yönelik kapatma davalarının devam ettiği, geçmişte de benzer uygulamaların yaşandığı ve sorunların daha da derinleştirdiği, bu uygulamaların anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkının açık ihlalini oluşturduğu,
5-Çatışmalarla yaşanan can kayıplarına dair kaygılar dile getirilmiş , özellikle 2015-2016 sonrası başlayan ve hala devam eden temel hak ve özgürlükler alanındaki ihlallere dikkat çekilmiş, güvenlikçi politikalarla meseleye bakış açısının temel hak ve özgürlükler alanını daralttığını vurgulanmış,
6- Hukuk ve yargı alanında yaşanan gelişmeler ele alınmış. Özelikle yargının Kürt Meselesi ekseninde ifade özgürlüğü konusundaki olumsuz pratiğine dikkat çekilmiş, siyasi parti faaliyetlerinin kriminalize edilerek yargılamalara konu edilmesi ve ağır cezalarla neticelendirilmesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve özellikle infaz hukuku açısından ayrımcı uygulamalarla görüş hakkının engelleyici ve uluslararası hukukta tecrit olanak tanımlanan bu uygulamalara dikkat çekilmiş.
Yeni anayasa, silahların susması
Bildirgede, Kürt sorunun çözümü için, sivil toplum çalışmasının önemine işaret edilerk, girişimler için ortak bir heyetin kurulması kararlaştırıldı. Çözüm için silahların susmadığı gerektiğine vurgu yapılan bildirgede diğer öneriler şu şekilde sıralandı:
1- Kürt meselesinin çözümü açısından yeniden bir çözüm iradesine ihtiyaç olduğu, bunun açığa çıkması için silahların susması gerektiği,
2- Kalıcı bir çözüm ve barışın tesisi için tüm aktörlerin rolünü oynayabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması ve gerekli imkânların sağlanması,
3- Kürt meselesinin ülkedeki hukuk, demokrasi ve ekonomik sorunların ana nirengi noktası olduğu, siyasi partilerin politik çekişmelerden sıyrılıp bu minvalde meseleye yaklaşım göstermeleri,
4- Sorunun çözümü açısından dünya deneyimleri de dikkate alındığında sivil toplum örgütlerinin bu ve benzeri çalışmalarının desteklenmesi,
5- Bütün bu adımlarla birlikte demokratik ve sivil yeni bir anayasa çalışmasınında başlatılması gerektiği, sonucuna varılmıştır.”
Yorumlar kapalı.