Ekin zamanı, hasat zamanı derken bir de düğün zamanlarımız var, hemen ardından gelen bu zamanlar şimdilerde havaların ısınmasına bağlı değişiklik gösterse bile önceleri bir çoğumuzun gelirini topraktan elde etmesine bağlıydı.
Hasat zamanı toplanan gelir ile her yıl sıradaki bekar adaya düğün yapılır, ev kurulurdu.
Şimdi ise kimsede ne toprak ne de (olanda bile) toplayacak hasat kalmadı.
***
Konuya düğün zamanı ile başladık peki o düğünü yapmaya imkanı olmayan hangi zaman evlenecek?
Gençlerimizin çoğu maalesef zaman aşımına uğrayıp bekar kalarak hayatlarına devam ediyor.
Kriterler ve beklentiler her geçen yıl azalırken yuva kurma umutları tükeniyor.
***
Düğün denince akla ilk gelen altın olurken, altın fiyatları sadece başını değil ayaklarını bile almış gidiyor.
Bu durumda düğün yapmak için ciddi bir servete sahip olmak gerekiyor.
Bu zaman demişken, her geçen gün düğün masraflarına dahil olan yenilikleri de unutmamak gerek, hadi nişan tepsisini anladık da nişan masası nereden çıktı? onu da geçtim bardağı bile gelin başı gibi süslemek nedir?
***
İç çekim dış çekim düğün öncesi sonrası çekim, ha bir de tabi evlilik teklifi var burada da garip olan, karar verildikten sonra teklif aşaması geliyor tabi onca masraf kesin olmadan yapılmaz doğru ama kesin olmuşken de teklif yapmanın ne anlamı var.
***
Zaten istemeydi, sözdü, nişandı, kınaydı, düğündü derken beş ayrı tören düzenlenip fazlasıyla macera yaşanıyor, yetmiyor bir de bekarlığa veda partisi yapılıyor.
Her defasında farklı bir kuaför ve kıyafet masrafının yanında ambiyanslı bir ortam sağlansın diye alınan aparatlar ve balonlar da cabası .
“Ev kurana Allah yardım eder” elbet ama balon alıp patlatana eder mi bilemem.
***
Önceleri ekstra masraflarımız arasında, gelinin kız kardeşine, amcasına, dayısına, halasına vs hediyeler alınmasıydı, aynı zamanda gelin de damadın yakın akrabalarına hediye hazırlardı.
En gereksiz görünen geleneklerden biri görünse de şuan ki en gerekli ekstralardan daha anlamlıydı.
Şimdi gelin adayı tüm yatırımını çeyiz ve sunumluklara harcarken , damatta arabayı süsletebilmek için ayırmak zorunda kalıyor.
Sunumluk demişken onların içinde bile bir şey yemek mümkün olmayıp genelde resim çekerken kullanılıyor.
***
Ve bu zamanın getirdiği en kötü gelişme ise daha önce gelen hediyeler düğün masraflarını kapatırken, şimdi koronadan dolayı gelemeyeni geçin, toplumca büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olduğumuz ve altın fiyatlarının da yürek yakan uçuşlarından dolayı kimse kimseye artık bir çeyrek bile takamıyor.
Bunun sorumlusunu siz de biliyorsunuz kimdir , ben de biliyorum kimdir. Ha halen bana kim mi diye soruyor musunuz? O dur o…
Yorumlar kapalı.