Emek ve emektar

featured

Yaşamımızın bir parçası olan çalışma hayatı ister hobilerle olsun isterseniz istemediğimiz bir mezuniyette olsun; insan hayatının göz ardı edilmeyecek bir kısmını çalışmakla geçirir.
Bir yaşantının içerisinde emeğin olması güzel ama ne yazık ki hayatımızın tamamını çalışmakla geçirmek herkes için üzücü olmaz mı? İster genç ister yaşlıyken fark etmeksizin eğer ihtiyaç halindeysek ne yazık ki çalışmak zorunda kalıyoruz. Hayatımızın farklı evreleri farklı ihtiyaçlar kadar farklı eğlenceleri de barındırır. Bu durum ise bizlerin gençliğimizi sistematik verimlilikten ziyade maraton şeklinde yaşamaya itiyor. Eğlencelerden yeteri kadar haz almamıza, ekonomik statüde yeterli gelişimi sağlamamıza engel oluyor. Ve biz bunun farkında bile değiliz ne yazık ki. Düşünsenize önemli planlarımızı emekliliğe ya da ilerleyen zamana erteliyoruz. Ufkunu genişletmiş olan birisiyle ne zaman konuşulursa sakin bir yerde bir evden ve huzurlu bir yaşantıdan bahsederler. Ne garip sabırım bu anlatılanlar hayalden öteye pek fazla gidemiyorlar. Evet iyi bir yaşam için bir mücadele vermek gerekir emek harcamak gerekir ama bizim ne kadar vaktimiz var ki hayatı bu denli erteliyoruz.
Durakta burnundan soluklanan bir yaşı baya ilerlemiş bir amcaya denk geldim. O denli gergin ve öfkeli görünüyordu ki gücü yetse etrafına zarar verebilecek davranışlarda bulunacak izlenimi uyandırmıştı. Kendisine sorduğumda işine yetişmesi gerektiğini maddi durumlarının pek iyi olmadığından dolayı çalışmak zorunda olduğunu söylüyordu. Herkes geçmiş hayatındaki tecrübesini en iyi kendisi bilir. Bizim sorgulamaya hakkımız yok ama acaba şu ana kadar ki hayatında herhangi bir birikimi ya da emeği yok mu da bu denli bir maratona meydan okuyor. Tabi mevcut düzen ve standartlarda bireyin emeğine yaşam standartlarını karşılayacak düzeyde paha biçiliyor mu bilemeyiz.
İster koşarak olsun ister hayatımızla olsun verilen tüm emeğin karşılığı anlanamadığını hayat defalarca önümüze seriyor. Bu duruma karşı üzülmeyecek kimse yoktur. Düşünsenize dostlarım yaşlanıncaya kadar bir işte emeğiniz geçiyor ve işiniz bittiğinde ardınızda bırakacağınız hiçbir şey olmadığını fark ediyorsunuz. Bir yolda yürüyorsunuz ve yolda yürüyüp yürümediğiniz belli değil. Çok üzücü değil mi? Bir gün bu hayatı bırakıp gittiğimizde hiç yaşamamışız gibi olmak. Birden ayağa kalkıp tarih değiştiren bir buluş yapamayız ya da yazı yazamayız. Yapacağımız en fazla şey bence kendimize değer vermekten geçer ki hatırlanmaya değer bir sürdürmek olur. Ama emeğimizin karşılığının bilenmediği bir standarda ne denli verimli bir hayat yaşarız bilemiyorum…

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!