HDP Batman Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki, hasta mahpusların sağlığa erişim hakkının tesisi ve son 8 ayda 45 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan cezaevlerindeki yaşam hakkı ihlallerinin önüne geçilmesi amacıyla TBMM Başkanlığına 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda değişiklik öngören bir yasa teklifi sundu.
Tiryaki Meclis Başkanlığına sunduğu kanun teklifinde şu ifadelere yer verdi:
“…Birleşmiş Milletler resmi belgesi olan ve üye ülkelerce de kabul edilen İstanbul Protokolünde “tutuklu ve hükümlü konumda da olsa her hastanın kendi doktorunu seçme ve raporlarının bağımsız bilirkişilerce hazırlanmasını isteme hakkı vardır.” denmesine rağmen Adli Tıp Kurumu; üniversite hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri ve tam teşekküllü devlet hastanelerinin hasta mahpusların sağlık durumlarıyla ilgili objektif süreçler yürüterek hazırladığı raporların aksi yönünde raporlar düzenleyerek hukuka ve tıp etiğine aykırı şekilde yaşam hakkı ihlallerine sebep olmaktadır…
…hasta mahpuslar açısından infazın geri bırakılması taleplerine verilen ret kararlarına dayanak yapılan bir diğer husus ise 5275 sayılı Yasanın 16. maddesinde yer alan “toplum güvenliği açısından tehlikeli olmama” ibaresidir. “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen” mahpusların toplum güvenliği için tehlike oluşturabileceği iddiası temelden çelişiktir. Tamamıyla soyut, subjektif ve keyfi bir değerlendirmeye sebep olacak bu ibarenin mevzuattaki varlığı, güvenlik kaygısı veya özgürlük-güvenlik ikilemiyle açıklanabilir değildir. Ölümcül bir hastalığa yakalanmış mahpusların yaşam hakkının polisiye bir vaka gibi ele alınarak ölüme terk edilmesi kabul edilemez.”
Yorumlar kapalı.