Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ikinci kez HDP‘nin kapatılması istemiyle dava açtı. Hazırlanan iddianame, Anayasa Mahkemesine gönderildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin temelli kapatılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ikinci kez dava açtı.
Daha önce Anayasa Mahkemesi’nin eksikliklerin tamamlanması istemiyle iade ettiği HDP‘nin kapatılması istemi ile hazırlanan iddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden hazırlanarak gönderildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin imzalı, yaklaşık 850 sayfadan oluşan iddianame, Anayasa Mahkemesine tekrar gönderildi. Şahin, HDP’nin eylemlerinin, “devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunduğunu, bu nedenle davalı partinin temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zaruretinin doğduğunu” aktardı.
500 HDP‘li hakkında siyasi yasak istenen iddianamede, partinin banka hesabına tedbir konulması da talep edildi.
KAPATMA DAVASI SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davalarda, “ceza davası” prosedürü izleniyor.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa’nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verebiliyor.
Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.