İran Cumhurbaşkanı Reisi, Ortadoğu’da gerilimin tırmandığı bir dönemde öldü. Ancak gözler bir sonraki cumhurbaşkanından ziyade, ülkede asıl söz sahibi olan dini lider Hamaney’in halefinde.
DW Türkçe’nin haberine göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile birlikte dokuz kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili soruşturma başlatılırken Ortadoğu’da gerilimin tırmandığı bir dönemde katı muhafazakârlar arasında sayılan Cumhurbaşkanı’nın ölümüyle ilgili spekülasyonlar da devam ediyor. Kötü hava koşulları, Batı yaptırımları nedeniyle helikopter parçalarının yenilenememesi hatta suikast, üzerinde durulan olası nedenler.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkede beş günlük ulusal yas ilan ederek Reisi’nin yardımcısı Muhammed Muhbir’i yeni seçimler düzenlenene kadar görevi yürütmek üzere Cumhurbaşkanlığı görevine atadı.
İran devlet medyası, Hamaney’in açıklamasının ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 28 Haziran’da düzenleneceğini bildirdi. Helikopterde yaşamını yitiren Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın yerine de geçici olarak İran’ın nükleer müzakere heyeti başkanı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri getirildi.
Peki şimdi ne olacak? Reisi’nin ölümünün, Ortadoğu’da gerilimin tırmandığı bir dönemde İran’ın rotasında bir değişikliğe yol açması mümkün mü?
İran’ın siyasî sisteminde Cumhurbaşkanı aslında ikincil bir role sahip. Ülke yönetimi esasen dini liderin, İslam Devrimi Lideri’nin kontrolünde. Dolayısıyla Reisi’nin ölümünün, İran’ın izlediği siyasi çizgide bir değişime yol açması beklenmiyor.
Hamaney’in halefi kim olacak?
Ancak ölen Cumhurbaşkanı Reisi’nin, 85 yaşındaki dini lider Hamaney’in halefi olarak görülmesi, Hamaney’in ölümü durumunda yerine kimin geçeceği tartışmalarını farklı boyutlara taşıdı.
İran’da dini liderin halefinin seçim süreci halkın gözünden uzak, kapalı kapılar ardından yürütüldüğü için kimlerin bu göreve gelebileceğini kestirebilmek zorlaşıyor. Ancak uzmanlara göre şimdiye kadar öne çıkan iki isim; Cumhurbaşkanı Reisi ile Hamaney’in oğlu Mücteba Hamaney’di. 55 yaşındaki Mücteba Hamaney bir Şii din adamı ve şimdiye kadar hiçbir resmi görevde bulunmadı.
Reisi’nin ölümünün ardından gözler Mücteba Hamaney’e çevrildi. Ancak Hamaney’in yerine oğlunun getirilmesinin halkın geniş kesimlerinde hoşnutsuzluk yaratacağı tahmin ediliyor. Böyle bir kararın aynı zamanda kendini Şah rejimine, yani monarşiye karşı, bir devrim hareketi olarak lanse eden mollalar rejimini derin bir meşruiyet krizine sürüklemesi olası.
Reisi’nin ölümünün ardından geçici olarak Cumhurbaşkanlığı görevine atanan ve şimdiye kadar pek tanınmayan bir isim olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhbir’in de gelecekte İran siyasetinde daha önemli bir rol oynayabileceği tahmin ediliyor. Muhbir, ülke yönetiminde önemli siyasî nüfuzu bulunan Devrim Muhafızlarına yakınlığıyla biliniyor.
Dini liderin gücü
İran’da seçilen cumhurbaşkanları ister katı muhafazakâr isterse ılımlı cepheden gelsin, mevcut sistemin yapıları içinde çalışmak zorunda olduğundan önemli değişikliklerin yaşanması dini liderin değişmesine bağlı.
Dini lider, ülkenin temel konularda izlediği politikalarda söz sahibi olmasının yanı sıra başkomutan sıfatı taşıyor ve ülke siyasetinde önemli nüfuz sahibi olan Devrim Muhafızları Ordusu da ona bağlı.
Kanunların İslam’a ve anayasaya uygunluğunun denetlenmesinin yanı sıra cumhurbaşkanı adaylarının, meclis üyelerinin göreve uygunluğu konusunda da karar veren, seçimleri ve referandumları denetleyen Anayasayı Koruyucular Konseyi de dini liderin kontrolünde. Konsey’in 12 üyesinden 6’sı doğrudan dini lider tarafından atanıyor ve sadece dini lider tarafından görevden alınabiliyor.
Hamaney’e yakınlığıyla bilinen Reisi’nin 2021’de Cumhurbaşkanlığına seçilmesinde de Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin diğer tanınmış adayların seçime katılmasını engellemesi rol oynamış, halkın bu duruma tepkisi İran İslami Cumhuriyeti tarihinde en düşük katılımlı seçimlere yol açmıştı.
Dolayısıyla 28 Haziran’da ilan edilen seçimlerde de sistemin, statükoyu devam ettirecek bir adayı seçtirebilmek için işletileceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Hamaney’in halefini de sistem belirleyecek
Ali Hamaney, 1979 İslamî Devrimini gerçekleştiren Ayetullah Ruhullah Humeyni’den sonra göreve gelen ilk dini lider ve 1989’dan bu yana ülkenin kaderini belirliyor. 85 yaşındaki Hamaney’in halefini belirleyecek kurum ise 88 üyeli Uzmanlar Meclisi.
Üyeleri sekiz yılda bir halk tarafından seçilen Uzmanlar Meclisi de dolaylı olarak adayların göreve uygunluğunu denetleyen Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin kontrolü altında.
Son olarak 1 Mart’ta yapılan Uzmanlar Meclisi seçimlerine, ülkede sekiz yıl Cumhurbaşkanlığı yapan ılımlı isimlerden Hasan Ruhani’nin katılmasına izin verilmemiş, Ruhani’nin reddedilme gerekçesini sorduğu üç dilekçe de Koruyucular Konseyi tarafından yanıtsız bırakılmıştı.
Yorumlar kapalı.