Zorla kaybetmelere dikkat çekmek ve kayıp yakınlarının adalet arayışını desteklemek amacıyla insan hakları savunucuları Batman’da bir kez daha bir araya geldi. Kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması için başlatılan mücadele, kararlılıkla sürdürülüyor.
Cumartesi Anneleri’nin, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunmasının ardından 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlattığı oturma eylemi, kayıp yakınlarının sesi olmaya devam ediyor. Hasan Ocak ve aylarca kayıp olarak arandıktan sonra cansız bedeni bulunan Rıdvan Karakoç için yürütülen kampanyalar, zorla kaybetmelere karşı mücadelenin uluslararası bir boyuta taşınmasına katkı sağladı.
1996 yılında İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı, Arjantinli Plaza de Mayo Anneleri ile Cumartesi Annelerini bir araya getirerek bu mücadeleyi dünya çapında görünür hale getirdi.
Zorla Kaybetmeler: Küresel Bir İnsanlık Suçu
Zorla kaybetme uygulamaları, Nazi Almanyası’nda savaş stratejisi olarak başlamış, 1970’lerde Latin Amerika diktatörlüklerinde on binlerce insanın kaybedilmesiyle devletlerin yaygın bir yöntemi haline gelmiştir. Bugün de Türkiye’den Sri Lanka’ya, Irak’tan Suriye’ye kadar birçok bölgede bu insanlık suçu işlenmeye devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Herkesin Korunmasına Dair Bildirisi, bu suçların hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemeyeceğini vurgulamaktadır.
Türkiye’de Kayıplar ve Cezasızlık
İnsan Hakları Derneği ve Hafıza Merkezi verilerine göre, Türkiye’de 1980-2001 yılları arasında 1388 kişi devlet güçleri veya paramiliter yapılar tarafından zorla kaybedildi. Gerçek sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Aynı dönemde binlerce faili meçhul cinayet işlenirken, bu suçlarla ilgili bugüne kadar etkin bir soruşturma ya da yargılama yapılmadı.
Batman’daki Adalet Arayışı
İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi, 31 Ocak 2009’dan bu yana “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla kayıp yakınlarının sesi olmaya devam ediyor. Özellikle 1990’lı yıllarda artan çatışma döneminde, Batman başta olmak üzere Diyarbakır ve Siirt gibi bölgelerde çok sayıda insan gözaltına alınıp kaybedildi. Bugün bu kayıpların izleri, açılan toplu mezarlarda gün yüzüne çıkıyor.
Ancak kayıp yakınlarının adalet talepleri bugüne kadar karşılık bulmazken, barışçıl eylemler çeşitli gerekçelerle engellenmeye devam ediyor.
Talepler Net: Adalet Sağlanmalı
İnsan hakları savunucuları, kayıp yakınlarının taleplerini bir kez daha dile getirdi:
- Zorla kaybedilenlerin akıbeti ortaya çıkarılmalı, sorumlular yargılanmalıdır.
- Toplu mezarlar uluslararası standartlara uygun şekilde açılmalı ve bilimsel incelemeler yapılmalıdır.
- Türkiye, Birleşmiş Milletler Kişilerin Zorla Kaybedilmekten Korunması Sözleşmesi’ni imzalamalıdır.
- Roma Statüsü’ne taraf olunarak Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkilendirilmelidir.
- İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı uygulanmamalıdır.
- Geçmişle yüzleşmek ve toplumsal barışı sağlamak adına “Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulmalıdır.
Yorumlar kapalı.