Merhaba sevgili okurlar! Tarihe konu olacak bir seçim sonrası, ilk yazımla yeniden sizlerleyim. Gelin hep birlikte bu süreçte neler yaşadığımıza şöyle bir göz atalım.
Bu seçimle birlikte halkın resmen ikiye bölündüğü büyük bir yarış izledik. Bu yarışta dindar kesim geçmiş korkularından, aşırı milliyetçi kesim Kürtlere düşmanlığından, muhtaç kesim menfaat duygularından ve bir kesim ise yılların verdiği alışkanlıktan hükümeti desteklerken; yine dindar bir kesim dinin siyasete konu olmasından, solcu kesim özgürlük ve hürriyet anlayışından, mağdur kesim adalet ve hukuk arayışından ve Atatürkçü bir kesim eğitim açısından diyerek muhalefete oy vermiştir.
Düşünce açılarını değerlendirdiğimiz zaman muhalefetin seçmenleri çoğunlukta görünüyordu ama vatandaşlık verilen yabancı uyruklular ve vatandaş olup yabancı ülkelerde kalanların büyük bir çoğunluğunun hükümeti desteklemesi, ülkenin kaderini belirlemiş oldu.
Sonucun iyi mi kötü mü olacağını elbette zamanla göreceğiz. Yalnız ne kaybedenlerin ne de kazananların iyi olmadığını görebilmekteyiz. Neden derseniz?
Kazananlar mutluluktan hiçbir şeyi umursamaz olurken, kaybedenler sinirden fiyatlar arttıkça mutlu oluyor. Bu durumda ne olduğu ne yaşadığı fark etmeksizin herkes iyi olduğunu söylüyor. Bu nedenle hükümetin başına kim geçerse geçsin ve istediği düşünceyi desteklesin, millet değişmedikçe ülke iyileşmiyor…
İşin kötüsü, her iki tarafın da sosyal medya üzerinden karşıt fikirli insanlara aşağılayıcı, yıkıcı, alaycı ve nefret dolu paylaşımlar yapmaya devam ederken, kışkırtılan saygısız bir gençlik yaratılıp daha fazla bölünmeye sebebiyet veriliyor. Kimi saygısız paylaşımları ile sayısız cezalar alırken kimilerini ise alkışlayanlar oluyor. Hal böyle olunca akıllardaki adalet anlayışı kafaları daha çok karıştırıyor. Yani hakaret edildiği için değil kime edildiği için sorgulanıyor. Bizlerin devlet büyüklerimizden ricamız, hangi partiden olurlarsa olsunlar, dileriz ki haksızlığa karşı adalete yakın dursunlar…
Bu arada biraz tebessüm diyerek hem muhalefeti destekleyip hem de Fenerbahçeli olanları üzmemenizi rica ediyorum. Herkes bir şekilde sevinip sokağa dökülürken onlar yıllardır sevinemiyor. Dilerim kişisel başarılarıyla sevinip en azından aşkta kazanırlar…
Yorumlar kapalı.