Urfa Barosu Genel Sekreteri Melike Neşetbeyoğlu, faillerin ‘tanıdık’ ve aile içindeki kişilerden olduğunu belirterek cezasızlığın istismarı artırdığını söyledi.
Urfa Barosu, bu yılın ilk 10 ayında ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçunda 545, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 412 olmak üzere toplam 957 çocuk için avukat görevlendirdiklerini açıkladı.
Urfa Barosu Genel Sekreteri Melike Neşetbeyoğlu, “Çocuğa cinsel istismar suçunu işleyen kişiler genellikle tanıdık ve aile içindeki kişilerden oluşuyor. Artışın nedeni cezasızlık ve adaletin tam olarak sağlanamaması” dedi.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Ancak çocuklara yönelik hak ihlalleri giderek artıyor. Urfa Barosu’nun açıkladığı verilere göre, bu yıl 1 Ocak-31 Ekim arasında cinsel istismara maruz bırakılan çocukların 173’ü 0-12 yaş, 168’i 12-15 yaş ve 204’ü ise 15-18 yaş arasında. Mağdur çocuklardan 445’i kız, 100’ü ise erkek çocuklardan oluştu. ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçunda ise 12-15 yaş arası 7, 15-18 yaş arası 405 çocuk için avukat görevlendirildi. Bu atamalardan 12’si erkek, geriye kalanı ise kız çocuklar için yapıldı.
‘VAKALARDA ARTIŞ VAR’
Artı Gerçek’ten Ali Güzel’e konuşan Urfa Barosu Genel Sekreteri Melike Neşetbeyoğlu, Urfa’da çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarında önceki yıllara göre artış yaşandığına dikkat çekti. Neşetbeyoğlu, “Çocuk istismarı dünyanın her yerinde çocukların maruz kalabildiği bir durum maalesef. Bizdeki dosyalara göre, çocuğa cinsel istismar suçunu işleyen kişiler genellikle tanıdık ve aile içindeki kişilerden oluşuyor. Artışın nedenleri cezasızlık ve adaletin tam olarak sağlanamaması, ‘mağdurun da rızası vardır’ iyi hal indirimleri maalesef” dedi.
‘SOSYAL MEDYAYA YANSIYAN VAKALARDA CEZALAR ARTIYOR’
Sosyal medyaya yansıyan olaylarda cezaların arttığına dikkat çeken Neşetbeyoğlu, şunları söyledi:
“Kitle iletişim araçlarıyla birlikte çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçları daha görünür hale geldi. Sosyal medyaya yansıyan vakalarda farkındalığın tepkiselliğiyle, cinsel suçların faillerine yönelik verilen cezalarda daha da artış oluyor. Bunun en bariz örneği de tarikat dosyasındaki H.K. davasıdır. Yani sosyal medyaya yansıdığı zaman cezalarda artış görülüyor ama diğer dosyalar maalesef cezasızlıkla sonuçlanabiliyor. Genel olarak gözlemlerimiz bu şekilde.”
Yorumlar kapalı.