Masum değiliz hiçbirimiz

Yine okullar açıldı, büyük umutlarla milyonlarca öğrenci her sabah yollara düşecek. Bu haftaki yazı eğitim öğretimde aksayan yanlar ve çözümler üzerine olsun. Bir zamanlar fotoğraflar siyah beyaz, ama adamlar sağlamdı…

Önlükler siyah yürekler bembeyazdı. O siyah önlükler içinde harika yürekli çocuklar vardı; ailesine, öğretmenlerine, komşulara, büyüklerine, topluma, devletine saygılı çocuklar… İyilik yaparken bile yüzü kızaran muhteşem çocuklar vardı…

Ve onları yetiştiren değerli öğretmenler, sorumluluk sahibi anne babalar vardı. Şimdiki gibi çok şeyleri yoktu ama yüreklerindeki sevgi ve sorumluluk duygusu her şeyi çözmeye yetiyordu… Pazartesi yine okullar açıldı. Yüzlerce sorun ve milyonlarca umutla iç içe…

Evlerde okullarda yaşamın içinde eskiye göre her şey var ama çocuklar iyi yetişmiyor, davranış bozuklukları, problemli bireyler ve istenmeyen davranışlar her geçen gün artıyor. Aile, öğretmen ve toplumun işi zor. Önce iyi çocuklar yetişmeli. Bilgiye ulaşmak sonraki iş ve zaten kolay. Nedense teknoloji ilerledikçe, insan kalitesi ve yaşamdaki huzur çıtası düşüyor. Bu gerçek dünyanın her yerinde aynı.

PEKİ ÇÖZÜM NE?

Aileler, okullar, öğretmenler, Belediyeler, Güvenlik Güçleri ve toplum ne yapmalı? Zira herkes elini taşın altına koymalı, masum değiliz hiç birimiz… Her aile için en değerli varlığı evladıdır. Onu hayata hazırlama birinci görevi. Çocuğunu dünyanın merkezine koymadan, kırmızı çizgiler koyarak, öğretmen ve okulla sağlıklı iletişim kurarak, çocuğa evde nitelikli zaman ayırarak yardımcı olabilir. Sadece sorun olduğu zaman, öğretmene şiddet için okula giden veliler bu toplumun geleceğine ihanet ederler! Öğretmeni rakip gibi değil yardımcı olarak gören veli kazanır. İyi bir öğrenci, aile ve öğretmenin sağlıklı işbirliğiyle yetişir. Öğretmenler, her öğrenciyi Allah’ın emaneti gibi görmeli, pozitif enerjisini ve yaşama sevincini sınıfa hissettirmeli, her öğrencinin ilgi, ihtiyaç ve düzeyine göre yetişmesi için, tüm samimiyetiyle görevini yapmalı. Tüm öğretmenlerimizin bu duygularla görev yaptığına inanıyorum, istisnalar olsa da. Ve elbette güvenlik güçlerinin huzurlu bir topluma katkısı çok büyük. Özellikle gençlerin zararlı alışkanlık ve kötü niyetli insanlardan korunması için. Emniyet Müdürlüğü bu konuda gerçekten çok samimi çalışıyor. Sokakların güvenliği ve çocukların sağlığı için daha fazla çaba gerek. Zira kötüler boş durmuyor ve kötülük sürekli boyut değiştiriyor. Belediyeler her gün toplu taşıma araçlarını kullanan yüzbinlerce insana, otobüslerdeki ekranlarla, güzel mesajlar verebilir. Değer yargılarımıza uygun sözler, ayetler hadisler, ata sözleri, kamu spotları tavsiyeler eminim insanların yüreğinde karşılık bulacaktır. Ne yazık ki yıllardır o ekranlar boş ve ilgililer bu konuda duyarsız. Umarım bir an önce gerekli çaba ve duyarlılık gösterilir ; başta öğrenciler, gençler ve toplumun her kesimi güzel mesajlarla, yaşama daha olumlu bakar. En önemli görev okul idarecilerine ve rehber öğret[1]menlere düşüyor elbette. Davranış bozukluğu olan problemli öğrenciler gün geçtikçe arttığı için ; her 50 öğrenciye bir rehber öğretmen düşmeli. MEB acilen okullara yeterli sayıda rehber öğretmen atamalı. Rehber öğretmen, aile ile etkili ve sık görüşmeler yaparak, gerekli testleri uygulayıp, öğrenciyi takip ederek aileye ve toplumsal huzura büyük katkıda bulunur. Özetle, iyi ve nitelikli bir bireyin yetişmesi için toplumun tüm katmanları el ele vermeli. Tek başına ne aile yeter ne de öğretmen. Bu duygularla 2022 – 2023 Eğitim ve öğretim yılının gülümseten bir yıl olmasını diliyorum.

Exit mobile version