DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, yargının siyasal gündeme göre şekillendirilmesinin endişe verici olduğunu belirtti. Ekmen, Halk TV yöneticileriyle ilgili davayı hatırlatarak, yargının baskı aracı olarak kullanılmasına tepki gösterdi.
TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Mehmet Emin Ekmen, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve 4 kişinin yargılanmasına ilişkin süreci gündeme taşıdı. Yargının, siyasal iktidarın yönlendirmesiyle hareket ettiğine dikkat çeken Ekmen, bu durumun hukuk devleti ilkesine zarar verdiğini vurguladı.
“YARGI, SİYASİ GÜNDEME GÖRE ŞEKİLLENDİRİLEMEZ”
Ekmen, yargının bağımsız olması gerektiğini belirterek, geçmişte de siyasetin yargıyı bir baskı aracı olarak kullandığını hatırlattı. AK Parti’nin muhalefette olduğu dönemlerde de benzer uygulamalarla karşılaştığını ifade eden Ekmen, şu sözleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde, yargının siyasete müdahale ettiği birçok örnek var. AK Parti de 28 Şubat sürecinde ve iktidarının ilk yıllarında yargının siyasi baskısına maruz kalmıştı. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu hatalardan ders çıkarılmadığı gibi, yargının siyasete göre şekillendirilmesi normalleşmiş ve hatta desteklenen bir durum haline gelmiştir.”
“YARGIYI SİLAH OLARAK KULLANMAK BUMERANG GİBİ DÖNER”
Ekmen, Halk TV davasına atıfta bulunarak, bu tür davaların hukuki değil, siyasi kararlarla şekillendirildiğini savundu. Suat Toktaş ve arkadaşlarının yargılanma sürecini eleştiren Ekmen, yargının bağımsızlığına gölge düşüren uygulamaların ileride geri tepeceğini ifade etti:
“Yargıyı bir silah olarak kullanırsanız, bu bumerang gibi döner ve bir gün sizi de vurur. Başsavcılığın son üç ayda yaptığı işlemleri, vicdan sahibi üç AK Partili hukukçu incelesin. Kaçının hukuka uygun olduğu konusunda bir değerlendirme yapılsın.”
“HUKUKUN KEYFİ UYGULAMALARI VİCDANLA BAĞDAŞMIYOR”
Ekmen, Adalet Bakanlığı görevinde bulunmuş Bekir Bozdağ’a seslenerek, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın uzlaşmaya tabi bir suçtan dolayı 34 gün tutuklu kalmasını eleştirdi. Diyarbakır’da tutuklanan akademisyen Cenap Ekinci’nin de benzer şekilde 35 gün haksız yere cezaevinde kaldığını hatırlatan Ekmen, bu tür keyfi uygulamaların denetlenmesi gerektiğini belirtti.
“Suat Toktaş 34 gün, Cenap Ekinci ise 35 gün haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Peki, bu mağduriyetlere sebep olan yargı mensupları hakkında bir işlem yapılacak mı? Yoksa muhalefete yönelik her türlü yargı kararı meşru mu kabul edilecek?” diye sordu.
“TARİHTEN DERS ALALIM, GELECEKTE UTANACAĞIMIZ KARARLARI ÖNLEYELİM”
Ekmen, yargının siyasallaştırılmasının Türkiye’nin demokratik yapısına zarar verdiğini belirterek, geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Eski yargı mensupları Ali Fuat Yılmazer ve Zekeriya Öz gibi isimlerin geçmişte yaptığı hukuksuzlukların örnek alınması gerektiğini ifade eden Ekmen, şu çağrıda bulundu:
“Geçmişte yaşanan hukuksuzluklardan ders çıkaralım. Yeni hataların önüne geçelim ki, ileride utanacağımız, özür dileyeceğimiz kararlar almayalım.”
