Mehmet Şimşek’i hedefe koyan hükümete yakın Yeni Şafak, geri adım attı

353219

Mehmet Şimşek ziyareti etkisini gösterdi, ‘azılı faiz düşmanı’ Yeni Şafak, sayfalarında ‘ama negatif faiz de kötü’ diyerek, faizde artışı savundu.

soL’dan Yalçın Cuğ’un haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve atandıktan sonra ilk söyleşisini AKP’ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak‘a vermişti. Özellikle ‘faiz artırımı’ başlığında olmak üzere AKP’nin ekonomi politikalarını sıkça eleştiren Yeni Şafak, Şimşek’in gazeteye verdiği söyleşiyi “2024’te rüzgar bizden yana esecek” başlığıyla manşete çekmişti.

Yeni Şafak’ın AKP’nin ekonomi politikasına karşı 180 derece değişen tutumunun belgesi niteliğinde olan haberin ardından AKP’nin ekonomi politikasını sıkça eleştiren Yeni Şafak yazarı ve AKP Genel Merkez Sivil Toplum ve Halka İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Soysal da ‘u dönüşü’ gerçekleştirdi.

Soysal, “Faiz haram, peki negatif reel faiz helal mi?” diye sorduğu yazısında, enflasyon faizden yüksek olunca Türk Lirası’nda tutulan paranın değer kaybettiği gibi basit bir gerçeği birdenbire keşfetmişçesine uzun uzun anlatıp, faiz artırımını savundu.

AKP’li köşe yazarı, satır arasında “tefeci karı” gibi ifadelerle kadın düşmanlığından geri kalmadı. Yazısının sonunda da, bu “u dönüşü”nü açıklamak adına, “Bir derdimiz var; o da İslam aleminin bayraktarlığını yapan ülkemizin ekonomik bağımsızlığını tam olarak edinmesidir. Adil düzen talebi ile yola çıktık, adil düzen ile yola devam etme kararlılığımız var” diyerek faize göz kırpsa da islamcılığı da elden bırakmaya niyeti olmadığının işaretini verdi.

Yeni Şafak hesap soruyordu: ‘Bu operasyonu kim adına çektiniz?’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ sözlerinin uygulayıcısı olan eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı hedef gösteren Yeni Şafak, 19 Mart 2021 tarihinde Ağbal’ın faiz artırımı kararını “Bu operasyonu kim adına çektiniz” ifadeleriyle manşetine taşımıştı.

Yeni Şafak’ın manşetinden saatler sonra yayımlanan 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yer alan karar ile Merkez Bankası Başkanlığına yeni atama gerçekleştirildi. Ağbal görevden alınırken, yerine Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu getirilmişti.

Erkan’ı hedef almıştı

28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi’ni kazanan Erdoğan, 3 Haziran’da Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’i, 9 Haziran’da ise Merkez Bankası Başkanlığıan Hafize Gaye Erkan‘ı atadı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu ile ikinci toplantısının ardından politika faizini 250 puan artışla 15’ten yüzde 17,50’ye yükselten Erkan, Yeni Şafak’ın hedef tahtasına aldığı yeni isim oldu. Yeni Şafak, “Faiz ve kurda yaşanan yükseliş, maliyet artışı yoluyla fiyatlara yandısı, 8 aydır düşen enflasyon temmuzda sert bir şekilde yükseldi” ifadeleriyle Erkan’ı eleştirdi.

Şimşek’i manşete çekti

Yeni Şafak, özellikle ‘faiz artırımı’ başlığında olmak üzere AKP’nin ekonomi politikalarının uygulayıcılarını hedef göstermeye devam ederken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve atandıktan sonra ilk söyleşini dün Yeni Şafak’la yaptı.

Söyleşi, “2024’te rüzgar bizden yana esecek” başlığıyla servis edilirken, Şimşek ise enflasyon artışının önümüzdeki birkaç ayda devam edeceğini açıkladı.

AKP’nin ekonomi politikasını ve özellikle faiz artırımı eleştiren Yeni Şafak’ın, Şimşek’in söyleşisini olumlu bir şekilde manşete alması dikkat çekti.

Soysal’dan da ‘u dönüşü’

Yeni Şafak’ın 180 derece dönüşünün ardından AKP’nin ekonomi politikasını sıkça eleştiren Yeni Şafak yazarı ve AKP Genel Merkez Sivil Toplum ve Halka İlişkiler Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Soysal da ‘u dönüşü’ gerçekleştirdi.

Daha önceki yazılarında “Tüm ekonomiyi tek bir sihirli değnekle (faiz) bozma imkânı olsa da düzeltme imkânı yoktur. Bu nedenle her konuyu faiz üzerinden okuma kolaycılığına düşmemeliyiz” ve “Enflasyon verilerinin bize söyledikleri ile Merkez Bankası’nın faiz artışına gitmemesi gerektiğini düşünüyorum” gibi çıkışları bulunan Soysal, “Faiz haram, peki negatif reel faiz helal mi?” başlığıyla yazı kaleme aldı.

Negatif reel faizi savundu

Soysal, negatif reel faizi savunarak, “Karı koca öğretmen maaşlarından arttırdıkları ile 500 bin lira biriktirmiş olsunlar ve bununla 1 milyon lira değerinde ev alma amaçları olsun” örneğini göster ve yazısına şöyle devam etti:

“Senelik faizin yüzde 20 enflasyonun da yüzde 100 olduğunu farz edelim. Bir yıl sonra ev almak için bin bir zorlukla biriktirdikleri paranın yüzde 20 faiz ile değerlenmesi ile 600 bin lira ve evin ise yüzde 100 enflasyon ile 2 milyon lira değere vardığını görünce şaşıran öğretmen aile; yahu yemedik, içmedik, harcamadık, geçen yıl biriktirdiğimiz para evin yarısına denk gelirken bu yıl yüzde 30’una yani üçte birinin bile altına denk geliyor diye hayıflanmayıp da ne yapsın?

Şimdi bu örnekte öğretmen aile faiz almış mı oluyor? Yoksa enflasyona karşılık parasının değerini bile koruyamamış, parası iç edilmiş mi oluyor?”

Soysal yazısının devamında faizi savunarak, “Peki parasını altına, dövize koymayıp ülkesinin bankasına yatıran oradan da milli kaynak yaratılmasına imkân veren bu aile mi zararlı (faizci) yoksa varlığını sistemden çeken altın ve döviz alan bunu yastık altına koyarak kimsenin kullanımına açmayan mı zararlı insan?” ifadelerini kullandı.

‘Tefeci karı gibi…’

Faizi, “Kredi verilen şahıslar hiç koymadıkları paraya karşılık tefeci karı gibi para kazanırken, bu işlemler silsilesiyle öğretmen aile kaybettiği paraya karşılık faizci midir?” sözleriyle savunan Soysal, yazısını şöyle bitirdi.

“Reel faizin negatif olması iki sonuç doğurur bunlar: Birincisi, tasarruf sahibi, birikimini ekonomiye kazandırıp ödünç vermesi karşılığında enflasyona karşı korunmamış, kaybetmiş olur. İkincisi, örneğimizdeki gibi tasarruf sahibinin tasarrufundan pay alınıp kredi çeken/çekebilen borçlanan kişilere aktarılmış olur.

Bu durumda sistem tasarruf yapanı cezalandırmış, borçlananı ödüllendirmiş olur. Kredi verilen şahıslar hiç koymadıkları paraya karşılık tefeci karı gibi para kazanırken, bu işlemler silsilesiyle öğretmen aile kaybettiği paraya karşılık faizci midir?

Öğretmen ailenin sistemin zorlamasıyla kaybettiği satın alma gücü “kul hakkı” kapsamına girmez mi?  Efendim kredi faizleri yüksek olursa yatırım olmaz! Enflasyonun altında alınan krediler ile herkes yatırım yapar, çok da zengin olur, sadece stoğa mal koysan zaten para kazanırsın!”

Exit mobile version