28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yarışacak olan Milletr İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kampanya stratejisini netleştirdi. İkinci tur kampanyasına son şeklini ittifak ortağı diğer 5 siyasi partinin lideriyle yaptığı toplantıda veren Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın “terörle yan yanalar” algısını kırmak için mücadele verecek.
T24’ten Ayşe Sayın’ın haberine göre, İlk turda “pozitif kampanya” yürüten Kılıçdaroğlu, “terörle mücadele” konusunda daha somut ve net mesajlar verecek, kampanya dilini sertleştirecek.
Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunluğu sağlaması ile “Kılıçdaroğlu gelirse istikrarsızlık olur” söylemine de karşı söylem geliştirildi.
Saha çalışmalarında Cumhurbaşkanı’nın geniş yetkileri ön plana çıkarılacak ve Meclis’in “denge-denetleme” işlevine vurgu yapılacak.
Altılı Masa CHP Genel Merkezi’nde toplandı
Millet İttifakı’nın liderleri İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, ikinci tur seçim kampanyasının stratejisine son biçimini vermek için CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
Liderler, geçmişteki toplantıların tersine, bu kez medyaya görüntü vermedi, garaj girişini kullanmayı tercih etti.
Toplantıdan tek kare fotoğraf paylaşılırken, herhangi bir açıklama yapılmadı.
Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, parlamento seçimlerine ilişkin sonuçlar değerlendirildi, ikinci tur seçim kampanyası stratejisini netleştirildi.
İkinci turun kampanya hedefleri
Kulislere yansıyan bilgilere göre kampanya sürecinde hedef, Erdoğan’ın “terör söylemi” nedeniyle Millet İttifakı’na oy vermekten kaçınan “milliyetçi seçmeni ikna” ve ilk turda oy kullanmayan yaklaşık 8,5 milyon seçmenden bir bölümünü sandıkla buluşturma olarak belirledi.
Altılı Masa, Erdoğan’ın ilk turda yarışı önde bitirmesinde en önemli etken olarak, “teröristlerle işbirliği yapıldığı ve seçim kazanılırsa Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı” yönündeki söylemin bir kısım seçmende karşılık bulmasını gösteriyor.
İttifak bu söylemi “dezenformasyon” olarak nitelendiriyor.
Seçim sürecinde sahada karşılaşılan en büyük zorluk olarak da, Erdoğan’ın “kurgu videolarl”a oluşturduğu bu algının kırılamaması, bir kısım seçmenin adeta “perdelerini kapatıp, kendilerini dinlememesi” işaret ediliyor.
CHP kurmayları, Erdoğan’ın “terör söyleminin” bu kadar etkili olmasını ise “Bu iletişim dili çok önceden başlanmış, iyi hazırlanmış ve çalışılmış. Devletin valisi, kaymakamı dahi bir şekilde bu projenin içinde olmuş görünüyor. Hemen her kesimden, aynı ifadelerle bizi terör üzerinden itham etmenin başka izahı yok” ifade ediyorlar.
‘Negatif kampanya’ yürütülecek
Bu saptamalar doğrultusunda, “iftira” olarak nitelendirilen bu algıyı kırmak ve milliyetçi seçmeni ikna etmek için “negatif kampanya” olarak nitelendirilen bir kampanya stratejisi benimsendi.
Erdoğan’ın ikinci tur sürecinde de yine “terör söylemi” üzerinden seçmeni konsolide edeceği değerlendirmesi yapılarak, bu iddialara karşı somut belge ve görüntülerle karşılık verilmesi görüşü öne çıktı.
Bu çerçevede, Cumhur İttifakı’nın 2019 yerel seçimleri öncesi muhalefete destek verilmemesi için “Abdullah Öcalan’ın mektubunu” kampanyasında kullanması, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması, HÜDA PAR’ın Hizbullah’la ilişkisi, AKP iktidarının çözüm sürecindeki yanlış politikalarına vurgu yapacak mesajlar ve görseller paylaşılacak.
‘Karar Ver’ sloganı
İkinci tur kampanyasının ana sloganlarından birisi ise “Karar Ver” olarak belirledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da göçmen politikasına ilişkin görüşlerini anlattığı sosyal medya paylaşımını da “Karar Ver” başlığıyla yaptı.
İttifakın seçim stratejisinin ikinci ayağını ise sandığa gitmeyen veya iki kesimi de protesto edip Sinan Oğan’a oy veren seçmeni ikna etmek oluşturacak.
Bu çerçevede, ikinci tur seçimin bir “final olacağı” vurgusu yapılarak, seçmenin “Özgür, adil bir Türkiye” ile “baskıcı bir rejim” arasında tercih yapmak durumunda kalacağı belirtilerek, “Karar Ver” sloganı ile seçmeni sandığa götürme stratejisi izlenecek.
Cumhur İttifakı, 14 Mayıs seçimlerinde Meclis’te çoğunluğu sağlamanın avantajıyla ikinci tura gidecek. Konuşmalarında buna sık sık vurgu yapan Erdoğan’ın, “Kılıçdaroğlu gelirse istikrarsızlık olur” söylemine karşı ise Cumhurbaşkanı’nın geniş yetkileri ön plana çıkarılarak, parlamentonun “denge-denetleme” işlevini üstleneceği vurgusu ön plana çıkarılacak.
Meclis’in gensoru, güven oylaması yetkileri olmadığı için yürütmede istikrarsızlık yaşanma riski olmadığı anlatılacak.
Liderler sahada ayrı ayrı çalışacak
Edinilen bilgiye göre Millet İttifakı liderleri sahada ayrı ayrı bölgelerde çalışma yürütecek, büyük mitingler düzenlenmeyecek.
Başta deprem bölgesi olmak üzere sahada farklı toplum kesimleri, kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, esnaf ziyaretleri gibi yüz yüze ve dar kapsamlı toplantılar yapılacak.
Sandık güvenliğini sağlamada parti yöneticileri görev alacak
14 Mayıs seçimlerinden sonra kamuoyunda en çok tartışılan konulardan birisi “seçim güvenliği” oldu.
Muhalif seçmenin Yüksek Seçim Kurulu’na olan şüpheli bakışı ve “Oylarımız çalınıyor” endişesi nedeniyle ikinci turda bu kuşkuyu ve riski ortadan kaldırmak için ekstra önlem alınması benimsendi.
Bu çerçevede, 28 Mayıs gecesi, parti yöneticileri, milletvekilleri, parti örgütlerinin temsilcilerinin, oy sayım işlerinin sürdüğü süreçte sandık başında olması planlandı.
‘Mücadeleye devam, buradayız’
Öte yandan yönetimi, ikinci tur seçim için yapılacak çalışmalara ilişkin bir genelgeyle görevlendirme yaptı.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı imzasıyla CHP Meclis Grup Başkanlığı tarafından milletvekillerine gönderilen ve “Mücadele devam. Buradayız” başlıklı genelgeye göre, 26, 27 ve parlamentoya yeni giren 28’inci dönem milletvekilleri görevlendirildikleri illerde saha çalışması yürütecek.
Belediye başkanları kendi bölgelerinde çalışacak. İl başkanlarının koordinasyonunda, kadın ve gençlik kollarının katılımıyla saha çalışması yürütülecek.
Yorumlar kapalı.