Farkındaysanız daha önce olağanüstü durumlar dışında bir tek Ramazan aylarında insanları gergin görür, bazı yersiz tartışmalara tanıklık ederdik.
Son zamanlarda ise nerdeyse her gün sayısız tatsız olay ve tartışmalara şahit oluyor veya duyuyor olduk.
Çoğumuz farklı birimlerde farklı sıfatlarla görev yapıyor veya esnaf olarak halka hizmet veriyoruz.
Özellikle resmi kurum ve kuruluşlarda yaşanan gerginliklere hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Sanki hayatta yaşanan tüm sıkıntılara o an bekleten kişi sebep olmuş gibi bütün öfkesini çalışandan çıkaranlar var.
Hele bir de fiyatlarla ilgilenen bir birimdeyseniz vay halinize! Ahirette vereceğiniz hesap nedir ki? Kolaysa fiyatların neden yükseldiğini size öfkeyle bakan o gözlere anlatın bakalım.
Yani bazen hırsızların yemediği hakareti çalışan, “soygun yapıyorsun” adı altında yiyebiliyor, şiddete bile maruz kalabiliyoruz.
Memleketimizdeki hoşgörü ve içtenliği inanın gittiğimiz hiçbir ilde bulamıyor, gerek esnafımızın gerekse de çalışanlarımızın yaptığı işe sadece emeğini değil yüreğini kattığını gözlerimizle görebiliyoruz.
Son iki yıldır covid salgını ile birlikte yaşadığımız sıkıntılı süreçlerin yanı sıra, ardı arkası kesilmeyen zamlar geçim sıkıntısına sebep olurken, neredeyse hepimizin hayat standartlarının düşmesi maalesef her yerde olduğu gibi bizleri de olumsuz etkilemiştir.
İnsanlar oldukça sabırsız ve tahammülsüz oldu.
Aile içi şiddet, sağlıkçıya şiddet, esnafa saldırı derken kardeşin kardeşi vurmasına kadar sayısız kötü haberler alıyor ve şiddetin ülke genelinde her geçen gün arttığına tanıklık ediyoruz.
Kimimiz öfkelenerek kimimiz de öfkenin oluşturduğu şiddete maruz kalarak, BOZUK bir düzen içerisinde resmen HARCANIYORUZ.
Nasıl mı? Başarının değil torpilin geçerliliği ile iş imkanı bulurken, yarınlara duyduğumuz güvenleri harcadık.
Düşünüp çalışarak değil yalakalıkla işler yürürken, doğallığı ve içtenliği harcadık.
Emek vererek değil, gösterişle göze girerken iyi niyetlerimizi harcadık. Sürekli hayal kırıklığı yaşayıp her gün kötü haberler alırken, duygularımızı harcadık.
Ve nedenlere sebep, sebeplere bahane bulup gerçekleri kaybettik.
Yorumlar kapalı.