Gidişatımızı özetleyen bir fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Padişahın biri, koyduğu yüksek vergilere halkın hiç tepki vermemesine kızar olmuş. Vezirlerine, “filanca yerdeki şehre gidin. oradaki köprünün başına bir adam koyun. geçen herkesten 1 akçe alsın.” demiş. Vezirler padişahın dediğini yapmış. Şehir halkından ses seda çıkmamış. Padişah bunun üzerine kızarak, “köprüden çıkandan da 1 akçe alınsın” demiş. Vezirler emri yerine getirmişler, yine bir tepki gelmemiş, buna çok kızan padişah hemen emir vermiş: “köprünün ortasına bir adam dikilsin. geçen herkese on sopa vursun” demiş. Emir yerine getirilmiş, halktan yine tık yok. İyice küplere binen padişah, tüm şehir halkını meydana toplayıp hiddetle haykırmış: “bre mendeburlar. hiç mi şikâyetiniz yoktur benim devletimden. niye böyle susup durursunuz?” kalabalıktan çıt çıkmamış, daha da kızan padişah: “eğer tek bir şikâyetiniz bile yoksa hepinizin kellesini uçuracağım ona göre” demiş. Bunun üzerine biri elini kaldırmış:
-Padişahım şu bizim şehrin tek köprüsü var ya…
-Evet biliyorum o köprüyü. yoksa geçiş parası mı çok geldi?
-Yok padişahım o değil de şu köprünün ortasında duran adam var ya…
-O adamdan mı şikâyetiniz var. istemiyor musunuz o adamı?
-Yok padişahım. tek bir adam olduğu için kuyruk oluyor. Birkaç adam daha koysanız da çok beklemesek…
-Padişahım bizim ülkede de akaryakıt kuyrukları, marketlerde yağ kuyrukları oluşmaya başladı ve muhtemelen yarın öbür gün un, şeker, ekmek kuyrukları da oluşmaya başlayacak.
Zengin toprakların, fakir evlatları olarak yaşıyoruz.
Üretmesi buğday ile birlikte en kolay olan ayçiçeğinde, kendine yetmeyen bir ülke olmamızdan dolayı Rusya-Ukrayna savaşı sırasında tedarik sorunu yaşadığından
ve arka arkaya gelen zamlar; akaryakıt, ,yağ, un derken yakında zamma da zam koyularak orta direk Şaban gibi delirmemize sebep olacak…
Ama toplumun zamlara karşı aldığı tek çözüm.
Benzin istasyonunda saatlerce kuyrukta bekledikten sonra depoyu fullemek.
Evine ihtiyacından fazla erzak stoklamak.
Yağı yemeklerden çok videolarda kullanmak.
İşin sadece gırgırını yaşamak…
Düzenli olarak övündükleri şeyler de: Üç teneke yağ aldım, dört çuval un aldım vs.
Helal olsun ayakta alkışlıyorum sizleri aile ekonominizi kurtardınız. Bir litre yağda bizden kazandınız tebrikler…
Nasıl ki market stokçuluğu yanlışsa.
Eve erzak stoklamakta son derece yanlıştır.
Fiyat artıkça talepte artar derler. Bu doğru ama zaman direniş zamanı, dayanışma zamanı, birlik zamanı, boykot zamanı. Marketleri boşaltma zamanı değil. Bugün zam üstüne zam geliyorsa eğer bunun sebebi; ihtiyacından daha fazla ürün alanlar yüzündendir.
Şu zor dönemimizde elinizi taşın altına koymak yerine, yağ kuyruğunda kim bir litre daha fazla yağ alma derdine düşmüş…
Şimdi soruyorum size, kim kimin hakkına girmiş oluyor?
Hani kıtlık vardı!..
Hani geçinemiyordunuz!..
Hani alım gücü azalmıştı..!
Bir günde evine üç yıllık yağ stoklayabilenler, ihtiyaçlarını da hayliyle karşılayabilirler diye düşüyorum.
Kimse kalkıp ta ben geçinemiyorum, kıtlık var demesin..!
Evet, kıtlık var. Aklı başında düzgün insan kıtlığı yaşıyoruz.
Gerçekten gidişatımız gidişat değil.
Bu panik hayra alamet değil.
Korkarım bu duruma da alışacağız..
Padişahım ben şikayetçiyim; Bu ekonomik krize sessiz kalan herkesten.
Krizi fırsata çeviren fırsatçılardan, ben hakkımı ararken, kendi haklarını aramadıkları için benim hakkıma giren herkesten şikayetçiyim.!
Yorumlar kapalı.