Empatik davranan ve öğrencide “anlaşıldım” duygusu uyandıran öğretmen, başarılı ve mutlu bireyler yetiştirmek için hazır demektir.
Her bireyin doğasında merak duygusu ve öğrenme isteği vardır, iyi bir eğitimci bu duyguyu uyandırır ve diri tutar.
Her birey sevdiği, değer gördüğü kişileri daha çok dinler ve zaman geçirmek ister. İyi bir eğitimci beden dili ve güven veren sözleriyle önce kendini sevdirmelidir.
Öğrenciler, sevmediği bir eğitimciyi dinlemez, yani öğretmen de öğrenci kaybetmiş, maç başlamadan bitmiştir…
İyi bir eğitimci, davranışları, sözleri ve düşünceleriyle hitap ettiği kitlenin kalbine hitap etmeli, öğrencinin aklını, ruhunu beslemeli, zenginleştirmeli…
Unutulmamalıdır ki, öğrencinin zihnine giden yol kalbinden geçer.
Kalpleri fetheden bir eğitimci, başarılı bireyler ve harika bir sınıf oluşturmak için hazırdır…
Mutlu et mutlu ol, prensibi çok önemli. Mutlu bireyler daha kolay öğrenir. Mutsuz insanın algıları tüm gerçeklere kapalıdır.
Öğretmen kendi imkanları ölçüsünde mutlu bir sınıf için ön çalışma yapmalı sonra bilgiler sunulmalıdır…
Öğrenciler dersler keyifli hale geldikçe daha çok katılır öğrenir ve pratiği gelişir. Dersler sadece sınıfta işlenmez. Dersin özelliğine göre her ortam ders için kullanılmalı…
Her bireyin öğrenme kavrama algılama düzeyi farklıdır, öğretmen tüm teknikleri kullanarak herkesin öğrenebileceği yollar bulmalı, farklı öğretim teknikleri uygulanmalıdır..
Gergin, mutsuz ve problemi olan çocuklar zor öğrenirler. Öğretmen derse başlamadan önce göz teması kurarak, kısa sohbetler yaparak, bazen de özel olarak ilgilenip çocukları rahatlatmalı, gerekirse özel durumlar için veli ve rehberlik servisi ile beraber çözmelidir
“Gülmek, iki insan arasındaki en kısa mesafedir.” der bir düşünür.
Güler yüzlü eğitimci, her zaman bir adım öndedir.
Demokratik düşünen, çağdaş ve başarılı bir eğitimci, öğrencilerin görüşlerini önemser, dinler, çözümleri beraber bulur.
Dinlerken de göz teması kurar, değer verdiğini hissettirir.
Unutmayalım ki,
Bir toplumda öğretmenlerin başarısı, sokağın huzuru ile doğru orantılıdır…
Eğer sokaklar güvenli değil, toplum mutsuz ve gelecek kaygısı artıyorsa; AİLE, SOSYAL DEVLET ve ÖĞRETMENLER görevini layıkıyla yapmamış demektir…