Olmadı, olmuyor!

Başlıksız-1

Bu hafta bir karar verdim… Ne şoka uğratan fiyatlardan ne her gün ardı arkası kesilmeyen zamlardan ne altüst olan ekonomiden ne de altüst eden geçim sıkıntısından söz etmeyeceğim.
Buyurun hep beraber konuyu değiştirip biraz da havadan sudan konuşalım.
Örneğin “havalar son günlerde iyice soğudu, dışarıda tam bir kar havası var.
Kar görmeyeli de epey oldu çok özlemiştik öyle değil mi?
Her ne kadar üşüyünce aklımıza doğalgaz ve kömür fiyatları geliyor olsa dahi biz yine de battaniye, yorgan ve sıcacık yataklarımızı düşünerek kışın tadına varmaya çalışalım.
Ha bir de su var tabii “su hayattır” faydalarını saymakla bitmez. Kan basıncını düzenler, sindirimi kolaylaştırır, cildi güzelleştirir, yeterli tüketildiğinde stres ve gerginliği bile aldığını biliyor muydunuz? Olmazsa olmaz diyebileceğim ve şu sıralar içebileceğimiz tek sıvı kaynağımız olan su; kahve, çay ve soğuk içecekler derken sütün de fahiş fiyatlara yükselmesiyle birlikte şükür kaynağımız olarak hayatımızdaki TEK 10 listesindeki yerini HEP SU olarak korumaya başlamıştır.

Neyse çiçeklerden biraz söz edelim diyeceğim ama çiçek deyince de aklıma maydanoz geliyor. Bilirsiniz bizim adamlarımız güllere kıyıp koparamadığından her akşam eve maydanoz getirirdi ama şimdi onun bile fiyatı üç kat artmış. Anlamadığım nokta ise saksıda bile yetişen maydanozun dolar ile nasıl gizli bir bağlantısı vardı da onu bile bu denli etkilemiş.
Hayvanlardan söz edecek olursak ne kadar çok sevdiğimi tanıyanlar iyi bilir. Özellikle kedilerim hayattaki en büyük neşe kaynağım diyebilirim. Bu arada evcil hayvan yetiştirmenin kalp sağlığına iyi geldiğini biliyor musunuz?
Hayvanlarla birlikte büyüyen çocukların ise daha merhametli ve daha duyarlı yetiştiğini, ayrıca ilerleyen yaşlarda sorumluluk almakta zorluk çekmediklerini biliyor muydunuz?
Ama tabii bizim bölgelerde, hayvan deyince aklımıza daha çok büyükbaş hayvanlar ve besin kaynakları gelirken, maalesef buna bağlı olarak da değişen et fiyatlarını düşünmeden edemiyoruz.
Bu durumda hayatımızdan istesekte çıkaramadığımız hayvanları, gece koyun ve kuzuları sayıp uyumaya çalışarak hayaller ile yaşatıyoruz.
Ayrıca ne vardı bizi mutlu eden, ee tabii ki çocuklar ama siz, siz olun kimseyi dinleyip de fazla çocuk yapmayın.
Onlar bile büyünce bizi neden bu dünyaya getirdiniz diye soruyor ve buna cevap verebilseniz dahi kardeşlerini neden getirdiğinizi açıklamakta zorluk çekebilirsiniz.
Bunların dışında, bebekken maması bezi bile neredeyse bir kira kadar belimizi bükerken, ilk ve ortaokul dönem masrafları eyvah dedirtip, lise ve üniversite döneminde ise feryatlar çekiyoruz.
Hele ki bu zamanda memur maaşıyla maalesef tek bir çocuk okutmakta bile zorlanıyoruz.
Ha tabi birde evlendirip ev kurması var ama yok.

Neyse biz yine de güzel düşünelim güzel olsun diyeceğim ama saatler bile aleyhimize işliyor ve her geçen saat hayatımıza farklı bir zorluk katıyor iken maalesef farklı bir muhabbet yine OLMADI hala OLMUYOR…

Exit mobile version