Ekonomik kriz ile birlikte hayatlarımızda ne gibi değişiklikler oldu ve nasıl atraksiyonlar yaşıyoruz, şöyle bir bakalım.
Dikkatinizi çektiyse öncelikle çocuklar bile artık 1 dolar ve Euro’nun kaç TL olduğunu hesaplayarak geleceğe hazırlanmaya başlamış.
Teyzelerimiz tandır önündeki kolu komşu muhabbetlerini bırakıp, yağa ve una gelen zammı konuşarak, ekmeklerini küçültüp sofralarımıza (qursik) olarak getirmeye başlamış.
Daha önce 50-100 TL arası bir miktarla, pazarlardan haftalık alışverişlerini yapan ev hanımlarımız bahçe ve balkonlara sebze ekmeye başlamış.
Asgari ücretli ise ev kirası ve elektriği bile ödeyemeyecek duruma geldiğinden, geriye dönük çağ atlayıp, baba evine yerleşme kararları almaya başlamış.
Esnafı ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Onlar bile sattıkları ürünün, o anki fiyatını kestiremediğinden, satamasa bile elinde mal kaldı diye teselli olmaya başlamış.
Memurun ise gözü kulağı haberlerde, gerçi maaşlara değil bin, iki bin, üç katı zam gelse önceki giderini karşılayacak imkanı bulamaz diye kara kara düşünmeye başlamış.
Peki ya öğrenciler yurt parasını çıkarınca geriye kalan 300 TL ekmeği ve suyu bile karşılamaz iken, yurtlarda yer bulamayanlar öncelikli olmak üzere tamamı iş aramaya başlamış.
Evlilik hazırlığı yapan gençlerimiz ise ya açık açık ya da bin bir türlü bahaneyle planları ertelemeye başlamış.
Aslında şu an ki durumumuzu özetleyecek olursak, bizler yolumuzda giderken her birimiz ayrı ayrı kuyulara atılmışız. Şu an ne varacağımız yer ne de geçeceğimiz yolların güzelliği söz konusu bile olamazken, tüm TV ve sosyal medya haberleri kuyudan çıkarılıp en azından yaşayabilecek miyiz diye tartışmaya başlamış.
HER GÜN NE YAPMAYA BAŞLASAK DİYE DÜŞÜNEREK GEÇİRDİĞİMİZ BU ZORLU SÜREÇLERİ DİLERİM Kİ! BİR SONRAKİ YAZIMA BİTİRDİK DİYE BAŞLARIM…
Yorumlar kapalı.