Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed El-Şara ile SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulunan PYD Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, “Artık bu devletin her şeyine ortak oluyoruz” dedi.
Suriye’de geçiş hükümeti sürecine yön veren yeni bir anlaşma, bölgedeki siyasi dengeleri kökten değiştirecek adımlar içeriyor. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Geçici Devlet Başkanı olarak ilan edilen Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed El-Şara arasında imzalanan 8 maddelik anlaşma ile Kürt halkının tüm anayasal haklarının garanti altına alınması kararlaştırıldı.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, anlaşmanın ardından yaptığı değerlendirmede, “Bu hem Kürtler hem Aleviler hem Dürziler hem Êzidîler için büyük bir kazanım. Artık biz bu devletin her şeyine ortak oluyoruz” dedi.
‘Tüm Suriye için eşit yurttaşlık ilkesi’
Anlaşmanın ilk maddesi, tüm Suriyelilerin din ve etnik kimlik farkı gözetmeksizin siyasi sürece ve devlet kurumlarına eşit katılım hakkını güvence altına alıyor. Salih Müslim, bu ilkenin yalnızca Özerk Yönetim bölgeleri için değil, tüm Suriye için geçerli olacağını vurguladı.
İkinci madde ise Kürtlerin Suriye’nin yerli toplumu olarak tanınmasını ve vatandaşlık ile anayasal haklarının teminat altına alınmasını içeriyor. Müslim, “Artık eski ayrımcı yasalar sona erecek ve Kürtler eşit yurttaş olacak” dedi.
Ortak mücadele ve entegrasyon vurgusu
Anlaşma, Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanmasını öngörüyor. Ancak Türk devletine bağlı grupların Rojava’ya dönük saldırılarına dikkat çeken Müslim, bu saldırıların artık “kanun dışı” sayılacağını ve birlikte karşı durulacağını ifade etti.
Öte yandan, anlaşma kapsamında Kuzey ve Doğu Suriye’deki sınır kapıları, havaalanları, petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yapısına entegre edilmesi planlanıyor.
Sürgündeki halklar evlerine dönecek
Yerlerinden edilmiş tüm Suriyelilerin kendi kasaba ve köylerine dönmelerinin garanti altına alındığı anlaşma, özellikle Afrin, Serekaniye ve Gire Spi gibi Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerin yeniden yapılandırılmasını gündeme getiriyor.
Müslim, “Bu madde, Türkiye işgalinin sonlanması ve halkın kendi topraklarına dönmesi anlamına geliyor” dedi.
‘Demokratik Suriye için büyük adım’
Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin eşit yurttaş kabul edileceği ve ayrımcı söylemlerin reddedileceği yönündeki maddeye de dikkat çeken Müslim, “Artık kimse Êzidîleri dışlayamaz, kimse kimseyi inancından ötürü zorlayamaz. Bu büyük bir demokratik kazanımdır” ifadesini kullandı.
Anlaşmanın yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesi için her madde için özel komiteler kurulacak. Bu süreçte bir geçici anayasa hazırlanması ve halk oylamasına sunulması da gündemde.
Uluslararası destek ve Öcalan mektubu
Anlaşmanın uluslararası arabulucuların katkısıyla hazırlandığını belirten Müslim, “Artık biz bu devletin resmi ortaklarıyız” dedi. Ayrıca kamuoyunda tartışılan Abdullah Öcalan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye gönderdiği mektuba da değinerek, “Barış ve demokratik çözüm çağrısı içeriyor, silahsızlanma yönünde bir çağrı yok” ifadelerini kullandı.