Seçim var mı yok mu? Bu tartışma gündemden düşmeyen sıcak başlık. Muhalefet erken seçim tartışmasını gündemden düşürmeyerek, iktidar üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.
İktidar ve ortağıysa her defasında 2023 vurgusu yaparak seçim zamanında yapılacak mesajı veriyor. Göstergelere baktığımızda seçimlerin 2023’e kalması pek olası görünmüyor.
Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, zamanında yapılacak seçimde aday olamamasını göz önünde bulundurduğumuzda erken seçimin kaçınılmaz olduğunu öngörmek mümkün.
Baskın bir seçim olası mı?
Kesinlikle bu olasılık da yabana atılacak gibi değil.
Bütün hazırlık hatta açıklamalar seçim sürecine girdiğimizi gösteriyor.
Daha erken olması sürpriz olmayacak seçimin, en geç Kasım 2022’de yapılacağını söyleyebiliriz.
Peki siyasi partiler seçimde ne yapar?
Bütün siyasi partileri değerlendirmeye almayacağım.
Bu yazıda olası seçimin kilidi haline gelen Kürtler ve yeni partilere değinmek istiyorum.
Yeni partiler derken ‘adam kazandı diyerek’ kaçanları, tiktok videoları çekerek şaklabanlık yapanları katmıyorum. Zaten bir karşılıkları da yok.
İki parti ön plana çıkıyor.
Biri Babacan liderliğindeki DEVA Partisi, diğeri Davutoğlu liderliğinde Gelecek Partisi.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, zaman zaman dikkat çeken açıklamalarda bulunuyor ama istediği havayı bir türlü yakalayamıyor.
Fakat Davutoğlu, buna rağmen iktidarın çekindiği isimler arasında.
Seçim havasına ve takvimine girdiğimizde beklediği ilgiye ulaşır mı kestirmek şimdiden zor gibi.
Fakat diğer yeni parti DEVA, bana göre seçimlerin yıldız partisi olacak.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve ekibi daha genç, daha inançlı gibi duruyor.
Gözlemlediğimiz kadarıyla sahanın en aktif partisi.
Batman’dan örnek vermek gerekirse genç yöneticileri mahalle mahalle, sokak sokak, köy köy dolaşıyor.
Batman’ın en küçük sıkıntısını dahi es geçmeyen, her konuda çözüm sunmaya çalışan bir ekip var sahada.
Kuşkusuz bu özverili çalışmanın bir karşılığı olacak.
Batman’da olduğumuz için örneği buradan verdik.
Yine takip edebildiğimiz kadarıyla diğer kentlerde de durum pek farklı değil.
Vatandaşın yanında durduğunuzda, onun da sizin yanınızda olacağını biliyorlar.
Araştırmalar da yukarı doğru istikrarlı ivme olduğu yönünde.
Tabi DEVA’nın, bölgenin birinci partisi HDP ile yarışması zor görünüyor. Fakat HDP’den sonra gelen AKP’yi tepetaklak etmesi kimseyi şaşırtmasın.
Bir de alınacak seçim kararı, yükselişine büyük bir etki yapacaktır.
Belki çok iddialı olacak ama Kürt illerinde HDP’den sonraki parti olması asla sürpriz olmayacak.
Babacan’ın, siyasi geçmişi, genç ve dinamik liderliği, muhafazakar demokrat ve merkez sağa hitap eden kadroları, en büyük avantaj.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, daha çok muhafazakar milliyetçi cepheden oy alması bekleniyor.
Diğer merkez sağ adayı İYİ Parti’ydi fakat o trenin kaçtığını söyleyebiliriz.
İYİ Parti’nin merkez sağa oynamasını engelleyen birkaç genel başkan yardımcısı da DEVA’nın merkez sağda rakipsiz kalmasına neden oluyor.
DEVA, Kürtleri es geçen partilerin ‘demokratlık’ iddiasının olamayacağının farkında.
Kürt Sorunu ve Kürtlerle ilgili açıklamalarından da bunu görebiliyoruz.
Kutuplaşmanın, hatta ırkçılığa varan söylemlerin aksine Kürtlerin, dertleriyle dertleneceğini her defasında gösteriyor.
Böyle sert bir atmosferde ‘bilinmeyen dil’ tutanaklarının havada uçtuğu yerde, İstanbul’da ilçe başkanının Kürtçe açılış konuşmasını hafife almamak gerekiyor.
Yarın neler gösterir bilinmez ama şimdilik DEVA, diğer partilerden önde görünüyor.
Kürtlere gelecek olursak, kuşkusuz bu seçimin kilidi onlarda.
HDP’nin, siyaset bile yapamadığı bir ortamda oylarını arttırdığını görüyoruz.
DEVA gibi, olası bir seçim kararından daha da güçlenerek yol alacağını tahmin değil de tespit diye yazabiliriz.
Kısacası bu seçimin iki belirleyicisi olacak.
Biri DEVA, diğeri HDP.
Bekleyip göreceğiz.
Yorumlar kapalı.