Kasım 2016’dan bu yana Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimlerden sonra Artı Gerçek’te yayımlanan röportajında hem parti yönetimini eleştirdi, hem de “Aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum” dedi.
Selahattin Demirtaş, bu röportajın ardından herhangi bir yeni açıklama ya da Twitter hesabından yeni bir paylaşım yapmadı.
Demirtaş’ın bazı açıklamaları, özellikle de “aktif politikayı bırakma” sözüyle tam olarak neyi kastettiği ve bundan sonra ne yapacağı farklı yorumlara neden oldu.
BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici, son günlerde cezaevinde ayrı ayrı Demirtaş’la yan yana gelen iki isimle görüşerek, Demirtaş’ın bu ve benzer konulardaki tavrına ilişkin izlenimlerini sordu.
Bu kişiler, Demirtaş’ın basın danışmanı, “Demirtaş’ın beyaz sandalyesi” kitabının yazarı Zınar Karavil ve Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Yıldırım.
Karavil ve Yıldırım, Demirtaş’ın siyasetten kopmadığını sadece “aktif siyasetten” bir süreliğine uzaklaştığını, buna da bir noktada geri döneceğini düşünüyor.
‘Demirtaş hâlâ bir siyasetçi’
İki isim de, Demirtaş, açıklamalarının yeterince açıklayıcı olduğunu düşündüğünü, şu an için yeni bir açıklama ihtiyacı duymadığını belirtiyor.
“Aktif politikayı bırakma” konusunda Kahraman şu izlenimlerini aktarıyor:
“ ‘Aktif siyaset’ ve ‘bu aşamada’ vurguları önemli bence. Elbette kafasında bir zaman dilimi yok. Demirtaş etkili ve birikimli bir siyasi aktör, öyle de kalır. Şartlar olgunlaştığında elbette rolünü oynayacaktır. Demirtaş hâlâ bir siyasetçi. Öyle de kalır”.
Karavil ise “şimdilik” kelimesinin ne kadarlık bir zaman dilimini kapsayabileceği konusunda, “Bunu tam olarak bilmek mümkün değil. Koşullar belirleyecektir. Demirtaş siyaset için henüz genç sayılır. Siyasette bu kadar etkili birinin uzun yıllar boyunca siyaseti dışarıdan takip etmesi ve hiçbir şey söylememesi düşünülemez” diyor.
‘Aktif siyasete dönme çağrılarını önemsiyor’
Son açıklamaları ardından hem HDP içinden hem de sosyal medyadan Demirtaş’a “aktif siyaseti bırakmama” yönünde çağrılar yapıldı.
Karavil, “Saydıklarınıza ek olarak Başak Hanım’ı (Başak Demirtaş) ve beni arayan, bizlere mesaj yazan pek çok kişi de Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakmaması gerektiğini söylüyorlar. İmza kampanyası düzenlemek isteyenler oluyor mesela” diyor.
Karavil, Demirtaş’ın da bu çağrıları önemsediğini söylüyor:
“Aktif siyasete dönmesi çağrılarını önemsiyor tabii. Çünkü Demirtaş olumlu ya da olumsuz her türlü eleştiriden, her bakış açısındaki görüşten yararlanan biri. Ne var ki bu konuda bana herhangi bir şey söylemedi.”
Basın danışmanı, Demirtaş için, “Böyle birinin aktif siyasetten uzun süre ayrı kalması o sevgiye, değere, saygıya haksızlık olur” diyor.
Kişisel olarak da Demirtaş’ın hemen aktif siyaset açıklamalarına dönmesi gerektiğini düşündüğünü aktarıyor:
“Bence hemen (dönmeli). Neden hemen? Çünkü büyük bir boşluk var. Üç büyük muhalefet partisi kongre aşamasında. Öte yandan iktidar yeni anayasa diyor, sert bir ekonomik modelin sesleri geliyor. Emekçiler, ezilenler, kadınlar, Kürtler, Aleviler için iyi bir döneme girmediğimiz açık.
“Gençlerin önemli bir bölümü siyasetten nefret eder hale getirildi. Halka gerçekçi bir umut gerekiyor, sağlam bir bakış açısı gerekiyor. Bunları verebilen herhangi bir parti ya da lider de görünmüyor. Dolayısıyla bana kalırsa Demirtaş’ın aktif siyasete hemen dönmesi gerek ama benim fikrimi sormadı henüz. Sorarsa şöyle söyleyebilirim:
” ‘Kendi hakkınızda tek başınıza karar verme ayrıcalığınız yok, belirleyici olan halkın, tabanın ne istediğidir.”
HDP’nin açıklamasıyla ilgili ne düşünüyor?
Demirtaş, söz konusu röportajında, 14 Mayıs seçimleri öncesi HDP yönetimine cumhurbaşkanı adaylığı için hazır olduğunu söylediğini ancak bunun parti yönetimi tarafından gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini belirtti.
HDP yetkilileri ise Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının hukuki durumu nedeniyle partinin ilgili kurullarında değerlendirilmediğini, Demirtaş’ın da kendisiyle bu konuyla ilgili yapılan istişarelerde bir kadın cumhurbaşkanı adayı önerisi olduğunu açıkladı.
Peki Demirtaş bu konuda ne diyor?
Kahraman, “Bu sürecin büyük kısmına dair avukatı olarak doğrudan tanıklığım ve bilgim bulunmakta. Bu konuda gerek Demirtaş ve gerekse de Başak Hanım’ın röportajlarında belirttiği hususların doğru olduğunu teyit edebilirim” diyor.
Karavil ise “Ekstra bir şey söylemiyor. Tüm gerçeği anlattı zaten” diye konuşuyor.
HDP nasıl bir kongre bekliyor?
Demirtaş, Artı Gerçek’teki röportajında HDP’nin hızla bir kongreye gitmesi gerektiğini de belirtmişti.
Hemen ardından HDP yetkilileri de olağanüstü büyük kongre sürecini başlattığını açıklamıştı.
Konuştuğumuz isimler; Demirtaş’ın, HDP’nin bu kararını çok olumlu bulduğunu aktarıyor.
Karavil, “Demirtaş partinin yenileneceğinden ve yeni dönemin yükünü kaldıracağından emin” diyor.
Peki yeni seçilecek eş başkanların profiline dair beklentisi var mı Demirtaş’ın?
Kahraman, “Özel bir profil tanımı yaptığına şahit olmadım. Ancak tabanın beklentilerini esas alacak ve tabanın da etkili katılımının sağlanacağı kongre sürecinin en nihayetinde doğru kadrolar ve eş başkanları ortaya çıkaracağını düşündüğünü söyleyebilirim” diyor.
Karavil, kongre sürecine dair, “Artı Gerçek’te yayımlanan röportajında da belirttiği gibi, halkın partiye ve karar alma süreçlerine daha aktif katılacağı, nitelikli kadroların yer alacağı bir parti yapısının oluşacağı bir kongre bekliyor. Halka çok güveniyor. Sohbetimizde, gençlerin ve kadınların partide aktif görev alması gerektiğini söyledi” derken yeni eş genel başkan profili konusunda ise “Özel bir şey belirtmedi. Partinin genel yapısıyla ilgili söyledikleri, partinin eş başkanlık pozisyonu için de geçerli olsa gerek” diyor.
Aktarılanlara göre cezaevindeki son görüşmelerde Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki (CHP) değişim tartışmaları ise özel olarak konuşulmamış.
Bununla birlikte Kahraman şunları ekliyor:
“Spesifik olarak CHP’yi konuşmadık. Ama siyaset kurumunun bir bütün olarak nitelikli ve sonuç alıcı bir şekilde değişim-dönüşüm geçirmesi gerekliliğini her zaman vurgular.”
‘Karadeniz kemençesi öğrendi’
Konuştuğumuz iki isim de öncelikle Demirtaş’ı “gayet iyi, moralli ve sağlıklı” bulduklarını aktarıyor.
Hatta Kahraman, “Öyle ki her seferinde onunla görüştükten sonra ondan aldığımız enerjiyle biz de iyi oluyor, moral buluyoruz” diyor.
Demirtaş önümüzdeki ayları nasıl geçirmeyi düşünüyor sorusuna Karavil’in cevabı şu oluyor:
“Düşünerek ve okuyarak. Bir süredir Karadeniz kemençesi çalıyordu, epey geliştirdiğini söyledi. Belki başka müzik enstrümanlarına da yönelir.”
‘Elektrikli otomobilden uzay teknolojisine kadar teknolojiyle ilgili’
Demirtaş’ın şu sıralar hangi konuları merak ettiğiyle ilgili Karavil şunları söylüyor:
“Genel olarak dışarıdaki hayatın her detayını. Özel olarak da düşünce alanı ve teknolojiyle ilgili gelişmeleri çok merak ediyor ve olanakları ölçüsünde de takip ediyor. Düşünce alanı derken felsefeyi, sosyolojiyi ve siyaseti kast ediyorum. Teknolojiden kastım da elektrikli otomobillerden uzay teknolojilerine, iletişim teknolojisine kadar tüm teknoloji.
“Örneğin gelişen iletişim teknolojisinin, doğrudan demokrasinin uygulanabilmesi için büyük avantajlar sağladığını düşünüyor. Teorideki doğrudan demokrasinin, teknolojik olanaklarla nasıl pratize edilebileceği üzerine kafa yoruyordu, depremden hemen önceki aylarda.”
Demirtaş’ın yoğun kitap okuduğu da aktarılıyor.
Twitter hesabını ise yakın zamanda kullanmayacağı düşünülüyor.
Yorumlar kapalı.