TMMOB’un düzenlediği panelde çevre sorununu değerlendiren ÇMO Başkanı Ahmet Dursun Karaman, “Sermayeye hizmet amaçlı doğaya vahşi bir şekilde saldırılıyor” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası ile TMMOB Batman İl Koordinasyon Kurulu, “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası” kapsamında Batman Barosu Avukat Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “Hava Kirliliği Raporu” paneli düzenledi.
Panel öncesi konuşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, 30 Mayıs-5 Haziran tarihlerinin doğa ve yaşam savunucuları tarafından Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak değerlendirildiğini belirtti.
Son yıllarda yaşanan ekolojik tahribata dikkat çeken Kahraman, “Hava kirliliği ve iklim tahribatıyla mücadeleye yönelik politikalar, ‘kim için, ne için ve ne kadar enerji üretimi’ sorularının cevapları üzerine kurulmalıdır. Benzer şekilde ‘sürdürülebilirlik’ kavramlarının kabulü, neyin sürdürülebilir olduğunun cevabı ile mümkündür, ya da değildir. Bu soruların cevabının bulunamaması durumunda ‘sürdürülebilirlik’ gibi ‘yenilenebilir enerji’ kavramlarının yeni tahribatlara yol açacağı bilinmelidir. HES, GES, JES uygulamalarında bu tahribatlara dair işaretler şimdiden izlenebilir olmuştur. Bu kavramların ismi kadar masum olmadığı noktasında şüpheci olmak ve yukarıdaki soruların cevabını aramak bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.
Karaman’ın konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde, “Bölgesel ölçekli hava kalitesi” değerlendirmesini Dr. Yeşer Aslanoğlu, “Hava kirliliği ve sağlığımız” değerlendirmesini Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, “Ilısu Barajının Hasankeyf üzerindeki sosyal ve ekonomik etkileri” konusunu da ekolojist Rıdvan Ayhan ele aldı.
‘SAVAŞTAN KAYNAKLI KİRLİLİK’
“Bölgesel ölçekli hava kalitesi” konusunda sunum yapan Dr. Yeşer Aslanoğlu, hava kalitesi izleme ağının varlığından söz etti. Hava kalitesi endeksine göre Batman’ın durumunun orta düzeyde olduğunu söyleyen Aslanoğlu, 2007-2019 yılları arasında uzaydan çekilen kirlilik haritasını gösterdi. Aslanoğlu “Çevresel etkenlerden kaynaklı yaşanan bir kirlilik var. Sanayinin iyi denetlenmesi ve kontrol edilmesi gerekiyor. Türkiye’ye baktığımızda gün geçtikçe kirlilik oranın artığını görebiliyoruz. Hava dediğimiz şey hareket eden bir durum. Batman’ın çevresinin kirli olması burayı da etkiler. Ortadoğu da savaştan kaynaklı bir kirlilik hali var. Bu durum Batman başta olmak üzere bölgedeki tüm illeri etkileyebilir” diye konuştu.
‘ANNE KARNINDAKİ BEBEĞE ZARAR VERİYOR’
“Hava kirliliği ve sağlığımız” konusunu ele alan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, hava kirliliğinin kentleşme, ulaşım ile endüstrileşme ile oluştuğunu belirterek, “Isınma, sanayi kuruluşlarının işlevleri sırasında yaşanan kirlilik ile kimyasal işlemler hava sağlını etkiler. Kentleşme ile birlikte havanın dolaşımı azalıyor. Deniz kenarındaki şehirlerde kentleşmeden kaynaklı denizden gelecek olan temiz havanın önüne geçmiş oluyor. Kentler ile birlikte endüstrilyel bir yapı da getiriyor. Burada kurulan tesisler ile hava zarar görüyor” diye konuştu.
HASANKEYF
Ekolojist Rıdvan Ayhan ise barajların verdiği zararlara dikkat çekerek, Tarihi Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu Barajı’na değindi. Hasankeyf halkının tarım, hayvancılık ve turizm ile uğraştığını hatırlatan Ayhan, “Barajdan önce üretici olan bu halk, baraj sonrası tüketici bir halk oldu. Çünkü ortada üretecek bir şey bırakmadılar. Hasankeyf’in su altında bırakılmasında hepimizin suçu var. Burası DAİŞ tarzı bir yıkım ile karşılaştı. Bir tarih dinamitle hepimizin gözleri önünde yıkıldı. Hem tarih hem halk mağdur oldu” diye ekledi. (MA)
Yorumlar kapalı.