Şimdiki aşklar…
Kavgayla başlar demek isterdim ama maalesef büyük bir hoşgörü ve henüz tanımaya çalışırken sonsuz bir güvenle başlayıp, sınırsız kavgalar ve sayısız şüpheler ile devam ediyor.
Acaba diyorum, eskiden imkan yok diye mi güven vardı.
Yıllar önce bana, yazarken karşındakinin okuduğunu görebileceksin deselerdi o kişinin büyülü olduğunu düşünür, muhakkak kerametleri var derdim.
Teknolojinin şu anda en büyük dezavantajı güvensizlik olmuş.
Belli belirsiz sebepler öyle çok büyütülüp öyle büyük sıkıntılara sebep olabiliyor ki, olay anını hayretle dinliyorum.
Çok iyi giden bir ilişkinin bitiş sebebini soruyorsun, sevdiği veya nişanlısı vs. çevrimiçi görünüp mesajını açmamış ya da mesajını okuyup cevabı vermeye geç kalmış ise sonrası qır u kıyamet!
Ve devamı zaten ilgisizdin, zaten hep böyleydin derken bir gün önce ne kadar harika biri olduğunu anlattığını bile unutuverip, hızını alamaz ve sohbet etmekten çekinen annenin surat yaptığı, ilk verilen şekerin kalitesiz olduğu, getirilen bukete eksik renk konduğu vs. aklın ucunun kenarının köşesinin yamacına kadar her şey bahane oluverir.
Ve daha sonrasında asla harikasın diyemeyecek kadar karşılıklı kırıcı sözlerle ya aşkı bitirir ya da hazin bölümlerle dağıttıkları yerden sıkıntılı süreçler ile devam edilir.
Eskiden ne işi ne maaşı ne de eğitim durumunu sorgulanmaksızın, gözlerde başlayıp yüreklerde biten sevdalar vardı.
Hiç konuşmadan sadece birkaç kez gördüğü bir insanı, yıllarca bekleyip sevgisinden emin olup, sadakatle kavuşanı gördüm.
Bir de aynı durumu yaşayıp kavuşamadığı için büyük bir ihanete uğradığını söyleyip, unutamayanlarda var.
Soruyorum; “Seviyorum demiş miydi, nereden biliyorsunuz?” diye, açıklamalar size yeterli gelir mi bilmem ama bakışlardan dayak yiyebileceğimi nasıl anladıysam, onlar da sevildiklerini oradan anlamış olacak ki yaşanmadan duyulan aşk büyük bir ihanetle son bulmuş.
Şimdi tipine bakıp idare eder diyebildiğimiz bir insanın, mesleki durumuna göre aşık oluyor, kullandığı arabayı görünce hayran kalıyor, oturduğu evde iyiyse, deli gibi sevilecek biri oluyor.
Farkında olarak veya olmayarak imkanları göz önünde bulundurup, değer verip değer görüyoruz.
Yani zengin adam fakir kız veya zengin kız fakir adam muhabbeti mazide kaldı.
TV programları misali; işin, evin, arabanın varlığını sormayı geçin, Ankara ‘da dayısı var mı diye sorgulanıyor.
Malum devir değişti; işi, evi olanın bile bu zamanda bir gün sonra neyi kalacağı belli olmuyor.
Yorumlar kapalı.