Sosyal hayat

featured

Konu ister beynimden fışkırsın ister sosyal gözlemlerden; değerlidir ama.
Şu gerçekte kafese konulmuş sosyal hayata bir bakalım.
Hayat maskeli bir balo gibi oynandığı halde doğrusu maskeler düşmüş. Bu denli mutsuzluk mevcutken nasıl oluyor da hayatımız keyif ve sefa içinde?
Yüzyılımızın kolaylıkları avunmanın, hazza ulaşmanın türlü türlü yolarını bulmuştur. Bir elinde telefon umurunda mı sorumluluk, değerler? Karşılığı iki kuruş gibi ucuzca ilişkiler kuruluyor. Hafif gülümseyişler, hesaplı ilgiler kalpleri hoplattığı gibi bambaşka bir aleme sürükleyebiliyor. Alınyazısını unutmak için, ilişkiler yaşamak için benliğini, geçmişini hiçe sayıyor. Sıkıntı ve isteklerden doğan saçmalıklardır yaptıklarımız. Sırf mutsuzluktan kaçmak! Mutluluk kimi isteklere kavuşamamaktır.
Günlük hayat alabildiğine acılarla akıp giderken sosyal ilişkilerde rahatlık ve neşe diz boyu. Olup bitenler acımasızca, ölçüsüzce bir eğlenceye benziyor. Kuşkusuz kandırmaca, yapmacık oyunlardan başka bir şey değil; bu bana apaçık bir polyanacılık gibi görünüyor.
Öylesine iç çekiyor ki yakınmaları ya da eleştirileri hiç değilse gerçek olsa. Hem huzurlu hem mutlu gösteriyor kendini. Ayrıca gereksiz sözlerden de usanmıyor. Hani acılarını da bir sanatçı gibi iyi de anlatabiliyor; şiirlerle, şarkılarla süsleyerek… Bir oyuncu gibi yüzü gülerek kendine güvenen, kendini beğenmiş havasında. Doymuşluk havası atıyor. Oysa sevip sevilmeye, avunup okşanmaya derin bir ihtiyacı var. Cehennem hayatı yaşıyor, özgür değil, arzularından uzak ama bir bakıyorsun sanki cennetten çıkmış mutluluktan uçuyor.
Fazlasıyla çaresiz, ciddi anlamda mutsuz, burası kesin. Üstelik ilacı olmayan dertler de var. Ekonomik zorluk, evlilik-bekarlık, eğitimsizlik, işsizlik-güçsüzlük, dostluk-aşk… Gelgelelim dünya yansa bir paparazzi değerinde olmaz. En yakın zamandaki orman yangınlarına eğlencesine devam ederek bir film izler gibi ilgi gösteriyor. Duyarsızlığın en kötü örnekleri sergilenmektedir.
Kutsal yeminler, ortak düşüncelerle duygular paylaşmalar, tek gönül olmalar hani nerde? Beklentilerin gerçekleşmesi bir yana dursun; ilgisizlik, isteksizlik, içtensizlik, iletişimsizlik başlar; hepsi sahte bir ütopyadan ibaret! En azından pişman olsa birazcık şeref kazanırdı.
Göğüs kabartan içsel numaralar, sanal sitelerden kapılmış sözlerle davranışlar; bu melankolilerin daha ne anlamı olabilir?
Doğrusu ya, bazen gerçeğin ne olduğunu kafalara vura vura yaşatmak gerek diye içimden geçiyor. İşte hep sonradan öğrenmek olmasın diye gerçek acıdır. Kolay lokma olmak beni şaşkına çevirip çileden çıkarıyor. Kıtır kıtır yenip gönül eğlencesi olmaktansa yalnızlık, sessizlik ve kaçmak yeğdir. Hazlar gelip geçicidir; ama anlamlar, değerler ve kişilik sonsuza kadardır.
Bu dünyanın bazı kendini beğenmişlerine güzelliklerinden ve üstünlüklerinden daha üstün, daha gerçek güzellikler bulunduğunu hatırlatmak gerek. Kendini beğenmiş hallerini sadece yüzlerine vurmak için olsa da.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!