Gerek Ramazan aylarında olsun, gerek normal zamanda; özellikle korona virüsünün devam ettiği bulunduğumuz bu dönemde yaptığı yardımlarla şov yapan Allah’ın gördüğünü insanoğluna ispatlamaya çalışan reklamın diğer adı da ”yardım etmek” olmuş.
Sözlerim meclisten dışarı filan değil . İsteyen herkes üstüne alınabilir. Sağ elin verdiğini sol el bilmesin sözüne aşınayız ama; öyle bir zaman dilimine geldik ki sağ elin verdiğini sol elde biliyor cümle alemde görüyor.
Siz ne dersiniz bilmem ama; Ben buna sosyal medyada şov yapmak derim. Konu ‘yardım’ ama onun dışında her türlü hal almış durumda. Amaç insanların kendilerini birbirlerine ispatlaması olmuş. Reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip bakış açımızı biraz genişletip izlemeye Amerikan camlarında seyre başlayalım.
Ha ne diyorduk! Kendini yaptığı yardımlarla ispatlamak diyorum da, bu baya bir moda oldu. Görünen köy kılavuz istemez ise de yaramıyor değil. Gördüğümüz kadarıyla kitlesi genişleyip adından söz ettirip namı da koşup amacına ulaşıyor.
Bakış açımızı biraz daha daraltıp. Bu seferde izlemeye küçük penceremizden seyre dalalım. Kendine fetva çıkarıp amacın insanları yardıma teşvik etmek olduğu söyleniyor. Ulu orta yapılan yardımın, yapılan iyiliğin, boşa çıktığını herkes bilmese bile bir çoğumuz farkındadır.
Yardım yapıyorum çek!
Günümüzde yardımlaşma öyle bir hal aldı ki. Akıl sır ermiyor artık. Yapılan bir koli erzak yardımında kadraja alınarak çekiliyor fotoğraflar. Maddi yönde yardım edim derken çekilen fotoğraflarla manevi yönden insanların kırıldığını, incindiğinin farkında olunsa keşke. Etik olan bu değil. Nasıl ki günahlarını saklıyorsa insan, yaptığı iyiliklerde o denli saklanmalı. Allah rızası adı altında yapılan iyiliğin ulu orta saçılması doğru değildir.
Çok uzun zaman önce bu konuyla ilgili kendime yön vermeme sebep olan bir hikaye okumuştum.
Kısaca sizinle de paylaşmak istiyorum hikayeyi. Fırıncı bir adam varmış bir akşam fırınında kalan son iki ekmeği de alıp evin yolunu tutmuş. Yolda bir kadın ondan ‘Allah rızası’ için bir sadaka istemiş. Adamda elindeki iki ekmeği ‘Allah rızası’ için kadına vermiş. Gel zaman git zaman bu adam çok zengin olmuş ve çok yardımlar, sadakalar vermiş ama bu sadakaların hepsini ulu orta gösteriş yaparak dağıtmış. Bir süre sonra bu adam ölmüş. Adamın amel defterine baktıklarında adamı cennete layık görebilecek hiçbir sevabının olmadığı görünür. Tam o sırada ‘Allah rızası’ için verdiği iki ekmek görünür ve bu adam bu iki ekmeğin hatırına verilir. Adam iki ekmek haricinde verdiği bütün sadakaları gösteriş niyetiyle verdiği için hepsi nafileye çıkmış. Ama dillendirmeden Allah için verdiği iki ekmekte onu kurtarmış. İnsanın niyeti neyse eline geçecek olanda odur.
Yorumlar kapalı.