Yıllardır süregelen bir geleneğimiz var. Bu aynı zamanda büyüklerimizden de bizlere kalan, miras mı desem, borç mu desem bilemedim. Bildiğim tek şey, o borç ya ödenecek ya alınacak. Bu borç ne banka borcu benzer ne de tefeci borcuna benzer. Bu mirasta dedenizde kalan yat ile katlara benzemez. Nasıl anlatsam hani bazı akrabalar arasında cıvık bir ilişki olur ya kimse kimseyi sevmez ama herkes herkesle çok samimi olur, işte tam da buna benzer bir şey…
Bu borç damat başı mı derseniz gelin başı mı dersiniz artık bilemem ama genel olarak takı töreni diyebiliriz. Alacaklı olunca herkesin çok sevdiği borçlu olunca da kimsenin pek sevmediği törenler… Zamanında size yada sizin haneden birine takılan çeyreğin, altın kurunun bugün ki durumu her ne kadar bir kg salatalığa tekabül ediyorsa bile bu demek olmuyor ki sizde onun düğününde salatalık takacaksınız veyahut ona eşdeğer başka bir şey yada para.
Aradan yıllar bile geçse, çeyreğe, çeyrek takmaz iseniz eğer; işte o zaman evde çarşı karışır. Kara listenin başına adınız yazılır…
Birde takı töreni kamera eşliğinde gerçekleşmiş ise eğer o zaman kırk yıl geçse bile kimin ne taktığı unutulmaz. Ailenin dedikoducu yaşlı teyzeleri olayı yerinde canlı izlemekle de yetinmez bir şekilde video kayıtlarını saatlerce analiz ederek kim kime ne takmış, altınların yapım tarihinden tutun bileziklerin ayarlarına kadar kaydını tutarlar.
Ah ! O teyzelerden biri şuan yanımda olsaydı da bu yazıyı yazmamda da bana ilham verseydi.
Bazı düğünlerde takı töreninin hala anons eşliğinde yapılması olaya iğrençlik katan gereksiz davranışlardan biridir… Bütün salonu tanıması imkansız birisinin eline mikrofonu alıp gelinin ”dayısından bir adet cumhuriyett!” diye bağırması, hele hele ‘flankesten bir miktar para’ anonsunda paranın miktarının belirtmesi, insanların bu anonsları dinleyip alkışlaması da oldukça utanç veren acı sahnelerden bir tanesidir…
Bunları yazmamdaki sebep, asıl yazmak istediğime varmam için, bana basamak olmasıydı.
Gelelim asıl yazmak istediklerime: Geçenlerde maddi durumu iyi olmayan bir arkadaşımın, çok varlıklı bir akrabasının düğününe giderken maddi durumu müsait olmadığı için takı parasını çevresinden borç alarak elde etmesi beni oldukça üzmüştü o sebeple böyle bir yazı yazma gereksiniminde bulundum…
Çiftlere takı takılması, para verilmesi, alışverişlerine yardımcı olunması tabi ki son derece yük hafifletici şeylerdir ancak günümüzde, yapılan bazı düğünlerde ki gereksiz masraflar düğün giderlerinin maksimum seviyede tutup bunları takıdan gelen paralara güvenerek abartmak ne kadar doğru tartışılır..
Düğün masraflarının hafifletip, takı yapmamak daha güzel olmaz mıydı sizce de? Düşünsenize, düğüne gidiyorsunuz, yemekli, daha sonra çerez ikramı, pasta kesimi, tatlı içecek ikramı… Bazı düğün sahipleri menüyü genişletip en son dondurma ile magnet ikramlarında da bulunuyor… Sonra takı töreninde ücretini ödeyip gidiyorsunuz. Bir nevi Alman usulü diyebiliriz buna… Ya da şöyle düşünün, başka bir düğüne gittiniz; yemeksiz, çerez ikramı da yok sadece pasta-baklava ikramı, tabi bu ‘içi boş baklava’ olmasın cevizli diyelim. Son olarak içecek ikramı olsun o kadar… Takı töreni gelince, düğün fertlerinden biri mikrofonu eline alıp; değerli misafirlerimiz takı törenimiz yoktur diye anons ediyor…
Sizce hangi düğünden daha çok memnun kalınır?
Demek istediğim, ekonomik düğün paketi açmak değil elbette. Günümüz de takı merasimleri amacından sapmış durumda.
Şimdikiler sadece minimum dört saat süren bir düğün için yapılan masraflar, eskiden üç gün üç gece süren düğünlerde bile yapılmazdı…
İhtiyacı olan çiftler olur bin bir türlü zorlukla evlenir, insanın içinden gelir yardım etmek… Onu anlarım.
Çok varlıklı bir aile olur, takı merasimini sessiz sedasız birinci derece akrabalar arasında yapmak ister onu da biraz anlarım ama düğünlerine bakkal amcanın, fırıncı Ahmet beyin gidip takı takmasını kimse kusura bakmasın anlamam..!
Bizim geleneğimizdir, değişmez biliyorum. Coronavirüs salgını bile düğün takılarının önüne geçemedi. Düğün sahipleri B planını devreye koyarak dijital platformunda iban yoluyla takı alma geleneğini sürdürmeye devam etti ama fakirin, zengine takı takması benim ağrıma gidiyor. Gazete Batman Burada’nın değerli okuyucuları, sizce takı takmak caiz midir? Daha açık sorayım, helal midir?
Yorumlar kapalı.